34. bölüm - Oyun

1.3K 51 105
                                    

Ömer Defneyi sıkıştırmış öpüşürken kahve makinesinin sesi ile Defne Ömerden ayrıldı.

Defne Ömer'in ruja bulanmış dudaklarına bakarak gülüyorken Ömer ise Defnenin öpüşmekten hafifçe şişmiş ve ruju dağılmış dudaklarına şehvetle bakıyordu.

Tekrar eğilip onu öpmek isteyince Defne parmaklarını Ömer'in dudaklarına bastırdı.

D: Bence bukadar yeter.

Ömer Defnenin parmaklarını öptü.

Ö: Bana yetmiyor.

D: Aaa çok ayıp ama içeride insanlar kahve bekliyor. Lütfen Ömercim birazcık kendimizi tutalım.

Ömer'i kendinden biraz uzaklaştırıp tezgahın bir ucunda duran peçetelerden bir tane aldı. Önce Ömer'in dudaklarını temizledi. Sonra peçeteyi katlayıp kendi dudaklarını da temizlemişti.

D: Oldu mu?

Diye sordu çenesini yukarıya doğru kaldırarak. Ömer bir elinin baş parmağı ile Defnenin dudaklarını gezmişti.

Ö: Diğer türlüsünü tercih ederdim.

D: Yaaa deme öyle.

Defne kızarmış yanakları ile kahveyi yapmaya geri dönünce Ömer masanın kenarına dayanmış, kollarını göğüsüne bağlamış Defneyi izliyordu. Onu baştan aşağı bir sürü kez süzmüştü.

Defne arkasını dönünce Ömer'in alt dudağını dişlediğini fark etmişti. Ömer ise hala onun bacaklarına bakmaya devam ediyordu. Defne yavaş yavaş ona yaklaşıp ellerini ensesine koydu ve ağırlığını onun üzerine bırakarak ona dayandı.

D: Sen nereye bakıyorsun öyle?

Ömer kollarını çözüp Defnenin beline dolamıştı.

Ö: Çok yakında benim olacak kadına. Bir sorun mu vardı?

D: Hımm... Peki kadının bundan haberi var mı?

Ömer hafifçe başını salladı.

Ö: Var... O da çok sabırsız.

D: Bak sen öyle miymiş?

Ö: Mhm.

Ömer onun dudaklarını öpmeye başlayınca Defne yakalanmanın korkusuyla geri çekilmeye çalıştı ama o başını geri çekerken Ömer de öne doğru eğilip dudaklarını bırakmıyordu.

Defne sonunda dudaklarını kurtarabilmişti.

D: Sen var ya sen çok fena bir şeysin.

Ö: Evet, öyleyimdir.

D: Ama artık kahveleri götürelim, çabucak için, gidin ki ben de sana kaçabileyim.

Ö: Bak sen? Amma da hevesliymişsin kaçmaya.

D: Tamam kaçmıyorum. Sen de ışığını açıp yastığına sarılarak uyursun.

Ö: Ya dur şaka yapıyorum. Ben bundan sonra sensiz uyumam. Ya uyumayı bırak nefes bile alamam. Bütün gün nasıl dayandım sen biliyor musun?

D: Bence gayet de dayandın. Bir ara konuşalım şu konuyu.

Ömer kaşlarını çatmıştı.

Ö: Hangi konuyu?

Ser: Defneeee! Hadi ama abicim ağaç olduk bir kahve ne kadar uzun sürebilir?

Ömer küfür edecekken Defne ağızına avucunu bastırmıştı.

D: O benim abim. Lütfen küfür yok.

Ömer onun avucunu öptü.

D: Geliyoruz aman şey geliyorum abiii.

Formaliteden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin