92. bölüm - Kaptan

720 36 42
                                    

Ertesi gün Ahmet hastaneden taburcu olmuştu ve onu alıp eve getirmişlerdi. Evin yandığını duyunca çok üzülmüştü. Ömer pek inanmamıştı ama Ahmet gerçekten üzülmüştü bu duruma. Burunların dibindeki evi yakacak kadar yaklaşımlardı onlara. Ve onlar sanki eski gücünü kaybetmişlerdi.

Ömer evlendiğinde beri eski Ömer değildi. Ahmet bunun Defneyi kaybetme korkusundan olduğunun farkındaydı. Onları sırf tepede kalabilmek için evlendirmişlerdi. Gerçek bir evlilik olması Ahmet'i çok sevindirmişti ama evlilik amacından şaşmıştı ona göre.

O günün akşamında Serdar ve Nihan hariç tüm arkadaşları geçmiş olsun ziyaretine gelmişlerdi.

Sohbet ederken Ahmet Sinanın Sudeye olan ilgisini fark etmişti.

İ: Ziyaretin kısası olan makbuldür. Kalkalım biz artık bence.

A: Olur mu öyle şey evladım? Oturun. Ben zaten odama çekileceğim.

Su: Amcacım biz senin için diyoruz. Yormayalım çok seni.

A: Gidip uyuyacağım ben şimdi. Siz keyfinize bakın.

D: Yardım edeyim ben sana Ahmet amca.

A: Yok yok giderim ben.

Ahmet ayağa kalkıp gidecekken Ömere doğru döndü.

A: Serdarlar müsait olunca haber ver bana. Gidip bebeği bir görelim. Sonuçta benim de torunum sayılır. Şimdi Salih inadından gitmez. Bir şeylere ihtiyaçları varsa yardımcı olalım.

Defnenin yüzü hemen düşmüştü. Serdar ona destek olduğu için Salih ona da kızmıştı.

Ö: Tamam, baba. Ben sana haber veririm.

Ahmet başını sallayıp Sinana baktı.

A: Eee Sinan? Seni ne zaman evlendireceğiz? Senin de çocuğunu görmek istiyorum ben oğlum. Elini çabuk tut.

Sİ: Valla ben dünden hazırım ama işte...

A: Gel sen bana merdivenlerde yardım et.

Sinan hemen onun yanına gidip kolunu tuttu ve yürümesine yardımcı oldu. Odasına gurup yatağa oturmasını sağladı.

Sİ: Başka bir şeye ihtiyacın var mı amca? Kıyafetlerini değiştirmene yardım edeyim mi?

A: Otur bakayım sen yanıma.

Sinan hemen Ahmetin yanına oturmuştu.

A: Sudenin sana karşı olan ilgisinin herkes farkında.

Sinan bir an yutkunamadı bile.

Sİ: Yani... Şey....

A: Öyle şimdi oğlum. Şey mey yok. Seninle bir baba gibi konuşuyorum şimdi.

Sinan alnının terlediğini hissetti.

A: Sude benim kızımdır. Sen de oğlumsun, Ömerden seni hiç ayırmadım. İstemedin Sudeyi, sevmedin. Anlıyorum seni. Asla yadırgamıyorum. Çok üzdün onu. Zorla yüreğine sevdiremezsin. Ama...

Ahmet duraklayınca Sinan bakışlarını yerden Ahmet'e doğru çevirdi.

A: Ben bu gece Sudeye olan ilgini gördüm. Gençsiniz, kanınız kaynıyor. Sude sana kanmaya hazır. Onu gerçekten sevmiyorsan, ciddi düşünmüyorsan hiç o topa girme evladım. Sonra yine üzülen benim kızım olmasın. Haa yok ben seviyorum onu dersen de boynumuz kıldan ince. Yaşarsınız istediğiniz gibi. Ama kızımı üzme evladım. Çünkü bu sefer ben de seni üzerim.

Sinan ne tepki vermesi gerektiğini bilemedi. Öylece baktı sadece bir süre.

Sİ: Ahmet amca... Dediğin gibi ben Sudeyi sevmiyordum eskiden. Ama şimdi çok farklı... Onsuz sanki nefes alamıyormuşum gibi. Ya yanayken de bana yüz vermiyor. Ama en azından yanımda. Ben onu gerçekten sevdiğime ikna edeceğim. Biraz zaman alacak ama sonunda inanacak bana.

Formaliteden Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin