BUNU OKUMANIZ LAZIM YENİ YAZDIM
.
Görünüş ve yaşlarda ufak bir düzenleme yaptım. Yeni bölümü yazarken karakterlerin özelliklerini bi temize çekeyim dedim. Yeni bölüm sandıysanız özür dilerim, ama bunu yapma amacım zaten yeni bölüm yazmağağağak.
Asel'i de alıp eve gitmişti. Kızın yüzü asla gülmüyordu. Durup dururken ağlama krizlerine giriyordu ve kahretsin ki Aras'ın elinden hiç bir şey gelmiyordu. Tek yapabildiği ona sarılmaktı. Saçlarını okşayıp öpüyor, sakinleşmesi için elinden geleni yapıyordu. Şimdi de camdan verandada oturmuş beraber çikolata yiyip televizyon izliyorlardı. Asel'in aklı biraz dağılmış gibiydi. Televizyonda yurt dışında gezen saçma bir kadın vardı ve Aras sinir krizi geçirmek üzereydi. Daha önceden defalarca gittiği ülkelerle ilgili gram fikri olmayan şeyler hakkında atıp tutuyordu.
"Asel." Dedi Aras gözlerini televizyondan ayırmadan.
"Efendim?" Diye sordu kız. Bakışlarını kısa bir süre ona çevirip geri televizyona döndürdü.
"Hiç yurtdışına çıktın mı?"
"Hayır." Dediğinde Aras bir süre kızı süzdü.
"Çıksan nereye giderdin?" Diye sorduğunda Asel bir kaç saniye düşündü.
"Bilmem. Paris'e gitmek isterdim. Ama Fransızca bilmiyorum. O yüzden Norveç'e gidip kuzey ışıklarını izlemek isterdim. Tabii Norveççe de bilmiyorum. Yani... Yok bilemedim." Deyip derin bir nefes verdi. Her zaman yurtdışına çıkmak isterdi ancak hem dili yoktu hem vizesi yoktu hemde o aileye sahipken çok zordu.
"Anladım." Dedi Aras kafasını sallayarak. "Hadi artık yatağa. Çok geç oldu. İstisna bu. Bir daha bu kadar geç saate kadar televizyon yok." Dedi ve ayağa kalktı. Asel'de kafasını sallayıp peşinden kalktığında kolunu omzuna attı ve merdivenlerden çıktılar. Aras ve Ayaz zaten aynı odada uyuyorlardı. Asel bunu bilmiyordu tabii ki. O yüzden çok sık kullanmadığı odasını ona verebilirdi. Onu mat lacivert bir kapıdan içeri soktu.
"Burada yatacaksın. Ortalığı çok karıştırma. Dolaptan istediğin kıyafeti al. Olmayacak tabii ama ne biliyim ayarlarsın bir şekilde. Kendini iyi hissettiğin zaman da sana kıyafet almaya gideriz. Tamam mı güzelim?"
"Tamam Aras abi. Teşekkürler." Diye mırıldandı. Onlara abi demeyi sevmiyordu. Sebebini bilmiyordu. Sadece istemiyordu. Ama saygıdan diyordu işte. Zaten Aras ve Ayaz'da onun kendilerine abi demesini sevmiyorlardı. Baba veya babacığım gibi bir şeyleri daha çok tercih ederlerdi ancak zaten Asel'in geçirdiği bu saçma dönemde bir de kızın korkmasına sebep olurlarsa Asel kendini iyice kimsesiz hissedecekti. Bu sebeple bir süre alışmasını beklemek herkes için en iyisiydi.
Asel 17 yaşında bir kızdı. Boyu 1.60'ı geçmezdi. Ela gözlü, beyaz, hassas tenli, dalgalı kızıl saçlı, çilli ve gamzelerine ömür verilebilecek bir kızdı. 12 sınıfa gidiyordu ancak üniversiteye devam eder miydi bilmiyordu. Aras ve Ayaz babasının iş ortaklarıydı ve yaklaşık bir sene önce girmişlerdi hayatına. O zamandan beri o ikisi hep dikkatini çekmişti. Çok yakışıklılardı ve babasının nasıl böyle adamlarla iş yapabildiğini sorguluyorlardı.
(Evet şimdi şöyle düşünüyoruz. Ben Asel'i Ayaz'ın nüfusuna kaydetmek için 17 yaşında yapmıştım. Ama bir okurum uyardı beni reşit olmadığına dair. Cinselliğin girdiği bölümden bir önceki bölme bir doğum günü kısmı yazacağım. Böylece hem reşit olmadan cinsel ilişki olmayacak hem de rayına oturtacağız. Herkes için uygun olduğunu düşünüyorum. Devam edebilirsiniz yıldızlarım ❤️)
Aras 28 yaşındaydı. Boyu 1.90 civarlarındaydı. Belki biraz daha uzun. Kumral saçları ve mavi gözleri beyaz tenine uyum sağlıyordu. Çenesi keskin hatlarla çevriliydi. Ellerinin sırtında dövmeleri vardı. Sırtında ise; boyun kökünden bel boşluğuna kadar ikiye ayrılmayı sağlayan bir çizgi vardı. Bu çizginin sağ tarafında kusursuz bir gotikle tasarlanmış bir melek kanadının ve halesinin yarısı, diğer tarafında ise şeytan kanadına benzeyen, diğerine göre keskin hatları olan bir kanadın yarısıyla, tek bir şeytan boynuzu ve kuyruk gibi bir şey vardı. Bu iki dövme ortada birleştirilmiş ve kusursuz bir tasarımı ortaya çıkarmıştı. Anlatıldığı kadar karmaşık değildi, olabildiğince tutarlı yapılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddies's Little Girl [BxGxB] -ARA VERİLMİŞTİR-
Teen FictionOnun iki babacığı vardı. İkisinin karakterleri birbirinin neredeyse aynı olmasının yanına, davranışlarına göre biri cezalandırır, biri ödüllendirirdi. Ve birinin kararına, diğeri ölümüne uyardı. Bu iki adamın hiç bir şeye tahammül etmeyen, affetmey...