5

41.7K 926 317
                                    

Ağlamaktan gözleri şişmişti. Zar zor bilincini açtığında iki adamın da dün gece olduğu gibi aynen uzandığını gördü. Bir milim kıpırdamamışlardı. Asel hafifçe gülümsedi. Arkasını dönüp Ayaz'ın suratına yaklaştı. Elini yüzüne çıkarıp hafifçe sakallarını, burnunu, gözlerini, kirpiklerini okşadı. Ayaz kapalı gözleri ile uzanıp onun elini öptüğünde irkildi. 

"Baba, uyuyordun ama sen." Diye mırıldandı. 

"Uyuyorum uyuyorum devam et." Dedi Ayaz sırıtarak. Asel kıkırdadı ve sıkı bir öpücük kondurdu babasının yanağına. Aras gözlerini açtı ve kızı kendine çekip gıdıklamaya, gıdıklarken de öpmeye başladı. Boynunu, yanağını, burnunu, kollarını, karnını... kısaca her yerini öpüyordu. Asel kahkaha ve çığlıklar ile ondan kaçmaya çalışsa da başaramıyordu. 

Aras yavaşça gözlerini açtığında önündeki manzaraya gülümsedi. Gerçekten güne kahkahalarla gülen bir Asel ve kızı güldürmek için onunla uğraşan bir Ayaz'la başlamaktan daha güzel ne vardı ki. 

"N'oluyo amına koyyim." Dedi gözlerini ovalarken. 

"B-baba, ahahaha." Dedi Asel. Cümlesini tamamlayamıyordu. 

"İmdaat." Diye bağırdı. Kahkahaları da durmuyordu. Aras kızı tuttu ve kendine çekti. Ardından bu sefer o gıdıklamaya başladığında Ayaz hafifçe gülümsedi. 

————————

İtiş kakış ve Asel'in kahkahalarıyla geçen bir saatin artından üzerlerini değiştirip kahvaltıya indiler. Asel bu sefer Aras'ın dolabından beyaz kısa kollu bir sweat almıştı. Aras'tan alıyordu çünkü Ayaz çok daha yapılıydı. Aras'ınkiler zaten çok bol geliyordu, bir de Ayaz'ınki olsa iyice saçma olacaktı. Altına siyah, paçaları lastikli olan bir eşofman geçirmişti. Belini ipleri çekebildiği kadar çekerek zar zor ayarlamıştı.

"Baba." Diye mırıldandı Asel, Aras'a bakarak.

"Efendim bebeğim."

"Eğer bugün işiniz yoksa, bana kıyafet almaya gidebilir miyiz?" Diye sordu. Aras ve Ayaz şaşkınlıkla bakıştılar. Aras hafifçe gülümsedi.

"Tabii bebeğim. Gideriz."

"Teşekkür ederim." Diye mırıldandı. Asel bir şeyleri aşmaya çalışıyordu. İki adam da ondaki değişikliğin farkındaydı. Sakince yemeklerini yediler. Aylin hanım gelip etrafı toparladı ve çıktı. Çok geçmeden Ayaz'da işe gitmek için çıktığında Aras ayağa kalktı. 

"Ben hazırlayıp geliyorum. Sonra çıkarız."

"Tamam." Dedi Asel. Aras kapıya doğru ilerledi ve açıp en yakındaki korumaya bir şeyler söyleyip yukarı çıktı. Çok geçmeden aşağı indiğinde Asel gözlerini şokla açarak ona baktı. Babacığı üzerine siyah boğazlı, ince bir kazak giymişti. Atlında kot bir pantolon giymiş, üzerine ise lacivert  bir palto giymişti. Ayağında ise siyah- beyaz Nike Air Jordan ayakkabıları vardı. Asel hayran kalmıştı. Ciddi anlamda hayran kalmıştı. Aras ona elini uzattı ve hafifçe gülümsedi. Asel kendine gelip yanına gitti ve elini tuttu. Beraber dışarı çıktıklarında kapının önünde bekleyen arabaya bindiler. 

"Nereye gidelim istersin?" Diye sordu Aras arkasına yaslanıp sağ ayağını sol dizinin üzerine koyarak. 

"Hmm. Bilmem. Fark etmez." Diye mırıldandı. Zaten istemese de onların parasını kullanmak zorundaydı. Gerçekten şuan nereye gitseler onun için fark etmezdi. Aras durumu anlayarak gözlerini devirdi ve hafifçe öne doğru eğilerek şoföre birşeyler söyledi. Ardından arkasına yaslandı. Neredeyse yirmi dakika sonra büyük bir AVM'nin önünde durdular. Aras arabadan indiğinde Asel'de peşinden indi ve gidip babacığının elini tuttu. Kapının önüne geldiklerinde güvenlik görevlisi gülümsedi. 

Daddies's Little Girl [BxGxB]  -ARA VERİLMİŞTİR-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin