Daddies's Little Girl [BxGxB] -ARA VERİLMİŞTİR-

12

Medya: Solas (slowed- rewarb)
isteyen dümdüz de dinleyebilir. Yavaş veya düz olması mükemmelliğini değiştirmez. İyi okumalar bebeklerim. Umarım seversiniz, çünkü oruçlu oruçlu yeğenime bakarken size bölüm yazmaya çalışıyorum. Afied olsun ^^

İlk seksten sonra Asel yorgun düşüp direkt uyumuştu. Ayaz ve Aras onu temizleyip yatağa yatırdıktan sonra beraber salona indiler.

"Şirketin durumu nasıl?" Diye sordu Aras. Kendisi uzun zamandır gitmemişti.

"Gayet iyi, hatta her zamankinden daha iyi. Diğer yolculuk için sıkıntı çıkacağını sanmıyorum."

"Yavaş yavaş kendine geliyor, değil mi? Cidden çok yol kat etti." Dedi. Bu sefer şirketten değil Asel'den bahsettiğini Ayaz gayet net anlamıştı.

"Kesinlikle öyle. O çok güçlü bir kız." Dedi ve derin bir nefes alıp verdi. "Dövmeye Asel'in de istediği bir şeyi mi eklesek? Bizimkilere de onu yaparız."

Aras bir süre düşündü. Başını salladı ve telefonunu çıkarıp üç gün sonra için dövmeciden randevu aldı. Üçü için de. Ardından bir süre oturup Ayaz'la beraber şirketin işleriyle uğraştılar.

------

İki saat sonra ikisi de yorgunlukla bilgisayar ve dosyaları kapattılar. Aras gerinip esnedi. Aklına gelen şeyle Ayaz'a döndü.

"Ha bu arada. Yüzük veya türevi bir şey mi alsak?"

"Asel'e mi?"

"Üçümüze de. Sonuçta Asel'in 12. Sınıfının ikinci dönemi yarım kaldı. Türkiye'ye döndüğümüzde bitirmesi gerekecek. Kendini daha güvende hissetmesi için o tarz bir şey yapabiliriz bence?" Ayaz başını salladı.

"Tabii ki bitirmesi gerekecek. Olabilir tamam bakarım ben bişeylere."

"Tamamdır." Dedi ve ayağa kalkıp Ayaz'a yaklaştı. Dudaklarına kısa ama sert bir öpücük bıraktı.

"Sabrına hayranım ama bu kadar bekletmenin Asel'e 'kazançlarını' düşünemiyorum." Deyip kahkaha attı. Ayaz da güldü ve arkasına yaslandı.

"Elimden geldiği kadar engelliyorum. İstemediği sürece de engelleyeceğim. Her şey cinsellik değildir. Yalnızca sevdiğin kişiyi hissetmeye duyulan ihtiyaç, ve bunu yaparken kişiden kişiye değişen anlayış veya zevkler vardır. Eğer istemeseydi, kılına bile dokunmaz, dokundurtmazdım."

"Biliyorum sevgilim. Bu kadar mükemmel olman beni korkutuyor." Uzanıp burnuna bir öpücük kondurdu. "Yatıyorum ben, ne zaman gelirsin?"

"Birazdan geliyorum. Ortalığı toparlayıp ordayım bebeğim. Uyu sen."

"Tamamdır." Dedi ve merdivenlerden yukarı çıktı.

Ayaz kendimi koltuğa attı. Bir süre sessizliği dinledikten sonra yeniden ayaklandı. Evet, uyusa iyi olurdu..

--------

Üç gün sonra:

Asel heyecanla koltukta bağdaş kurarak oturmuş bir halde zıplıyordu. Nasıl yaptığını sorgulamayın ve bağdaş kurup oturdutan sonra zıplama hareketi yapın. Anlayacaksınız. Yapılyor işte.

Babaları ona gelip bir şekil veya başka bir şey çizmesini, en azından anlatmasını istediler. Çünkü dövmeye ekleyeceklermiş. Dövmelerine! O kadar mutlu olmuştu ki heyecandan yerinde duramıyor, nasıl bir şey çizmesi gerektiğine asla karar veremiyordu.

"Bebeğim, sakin ol. Mükemmel bir şey yapmanı değil, sana anlam ifade eden bir şey çizmeni istiyoruz sadece. Yani şuan görünüşü değil içerdiği anlamı hisset yeter. O profesyonel bir dövmeci. Anlattığımız an bir taslak çizecektir, eğer sevmezsen tekrar ve tekrar. Yani panik yapma ve görünüşüyle değil anlamıyla ilgilen. Tamam mı?" Dedi ve saçlarını okşadı Ayaz. Asel heyecanla başını salladı ve derin bir nefes alıp verdi. Bugüne kadar yaşadıklarını düşündü.