Medya bı anda bölüm attığım için şok olan sizsiniz yıldızlarım HDKSMXJZMZXNZM Tamamı gözüküyor mu bilmiyorum ama haberiniz olsun. Hadi iyi okumalar öptüm bal yanaklarınızdan <3
"Ne!" dedi Asel bağırarak. Ardından kahkaha atmaya başladı. "Gerçekten mi!?" diye yerinden fırlayıp Ayaz'ın kucağına attı kendini. Aras ve Ayaz kızlarının bu tavrına karşı huzurla gülümsediler.
"Hm hm. Gerçekten. Ben vize işlemlerini falan hallettim. Ayrıca kendi uçağım da var zaten. İlk önce Fransa'ya gideceğiz. Ondan sonra gerekli eşyaları falan halledip Norveç'e götüreceğim bebeğimi." dediğinde Asel şokla bakakaldı babasına. Ardından gözleri doldu. Ayaz hafifçe gülümsediğinde ağlayarak başını babasının omuzlarına gömdü.
"Asel, ağlama prensesim." dedi Aras gülümseyerek aşık olduğu iki güzelliğe bakarken. "Onun yerine teşekkür etmelisin bence." dedi ve arkasına yaslandı. Asel başını kaldırıp yüzünü koluna sildikten sonra, masalarının diğer masalardan daha uzak ve daha kapalı bir yerde olmasının verdiği rahatlıkla dudaklarına yapıştı Ayaz'ın. Öyle huzurla öpüyordu ki iki adamın içi de sıcacık oldu. Ama eğer biraz daha Ayaz'ın kucağında onu öpmeye devam ederse Ayaz kendini tutamayacaktı, bunu Aras da çok iyi biliyordu. Bu sebeple Ayaz hafif bir şekilde geri çekti kendini.
"Devamını uçakta alacağım. Yemeğine devam et güzelim." dedi ve arkasına yaslandı. Asel heyecanla kalktı ve yerine oturdu. Hızlı hızlı yemeğini yiyordu ama farkında değildi. Gözleri doluydu fakat mutluluktan mı yoksa ilk defa bu kadar sevilmenin verdiği o tuhaf huzur muydu bu bilmiyordu. Sadece artık istiyordu. Biraz da olsa mutlu olmak istiyordu. Üstelik bu sefer onun arkasında babaları vardı.
--------
Asel'i daha fazla bekletmemek için çok geçmeden masadan kalktılar. Ayaz küçük kızının elini tuttu ve arabaya gittiler. Aras ise hesabı ödeyip arkalarından arabaya girdi."Havaalanına." Dedi Ayaz şoför koltuğundaki Taha'ya. Taha ise cevap vermek yerine sessiz kaldı ve havaalanına doğru harekete geçti. En fazla kırk dakika süren yolculuk sonunda vardılar. Asel'in içi içine sığmıyordu. O kadar heyecanlıydı ki bir ara Ayaz'ın sırtına tırmanmaya çalışmış, dağ gibi adama tırmanamayınca düşecekken Aras onu yakalamıştı. Sonra kendi sırtına alıp döne döne ve onun minik kıkırtılatı ile kahkahalarını dinleyerek girişten piste kadar olan yolu bitirdiler. Asel gördüğü şey ile sakinleşti. Önünde nereden baksan 20 kişilik ancak içi özel olarak tasarlanmış bir uçak vardı. Pencerelerden içerisi az çok görünüyordu. Dış kısım ise tamamen mat siyah bir renge boyanmış, alt gövde kısmına çok da büyük olmayan bir şekilde "Kara" şirketinin logosu basılmıştı. Neredeyse kusursuzdu. Gerçekten gören birinin kolayca etkileyebileceği bir şeydi bu uçak.
Asel küçük çaplı bir çığlık attı."ÇOK GÜZEL BE BU" Dedi farkında olmadan yüksek çıkan sesiyle. Ayaz ve Aras sırıttı. Bebeklerinin seveceğini biliyorlardı.
"Tamaam. Daha fazla oyalanmayalım. Girin artık içeri." Dedi Ayaz kontrolü eline alarak. Aras Asel'i sırtından indirdi ve elini tutup içeri girdi. Ayaz da arkadan girdi ve dışarıda bekleyen görevliye işaret verdi.
Uçağın içi neredeyse minik bir ev gibiydi. En arka kısmında tuvalet ve yatak odası vardı. Fazla geniş bir oda değildi ancak çift kişilik yatak kolaylıkla sığıyordu. Oda ve gövde bir kapı ile ayrılıyor, içine siyah ve açık gri tonlarının hakim olduğu ana alan ise direkt dış kapı ile bağlanıyordu. Önünde ise pilotun kendi yeri vardı. Orta gövdede karşılıklı iki adet siyah kanepe gibi ancak biraz daha yatak olabilen iki koltuk vardı. Şarj için kullanılan elektrik sistemi duvara asılıydı. Oda kapısı ile kanepe arasında bir sehpa ve üzerinde de gerekli gereksiz bazı ıvır zıvır vardı. Yapıların hepsi ana gövdeye bağlıydı. Yani yerlerinin değişmesi pek mümkün değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddies's Little Girl [BxGxB] -ARA VERİLMİŞTİR-
Fiksi RemajaOnun iki babacığı vardı. İkisinin karakterleri birbirinin neredeyse aynı olmasının yanına, davranışlarına göre biri cezalandırır, biri ödüllendirirdi. Ve birinin kararına, diğeri ölümüne uyardı. Bu iki adamın hiç bir şeye tahammül etmeyen, affetmey...