Daha 100 K olmadık ama ben yazmaya üşenirim şimdiden atıyorum DHKSHDKSMXBXHJSMX
(Not: Bölüm, hikayeden bağımsız bir olay döngüsünde, haberiniz olsun.)
Asel derin bir nefes aldı. Kampüs binasından çıktı ve gidip bir banka oturdu. Elindeki kitapları çantasına yerleştirip telefonunu çıkardı. Son arananlardaki ilk isme tıkladı ve bir kaç saniye bekledi. Çok geçmeden telefon açıldı.
"Çıktım ben. Geliyor musunuz?" Diye sordu. Heyecanlı bir korku vardı içinde.
"Evet bebeğim. Kapıdayız neredeyse."
"Tamam babacığım. Kapatıyorum."
"Güle güle bebeğim." Dedi ve telefon kapandı. Çantasını titreyen ellerle sırtına astı. Bugün büyük gündü. Kampüse giren Audi R8'i görünce gülümsedi. Of, araba bile nasıl bu kadar güzel onları tamamlayabilirdi aklı almıyordu ki. Geniş bahçedeki bir çok bakış onlara döndü. Artık o arabanın ve içindeki iki adamın buraya gelip gitmesine alışmıştı herkes. Ama bu yakışıklılıklarına alışabildikleri anlamına gelmiyordu. Onlarca kız içi geçe geçe iki adamı kesiyordu. Asel gülümsedi. İkisi de kendisinindi. Çok güzel hissettiriyordu be.
Ayaz ve Aras arabadan indi. Asel hızlı ve küçük adımlarla onlara doğru gitti. Yarı yolda Ayaz onu belinden yakaladı ve kendine çekip derin bir öpücük bıraktı boynuna. Aras kalçasını kaputa yaslamış, kolları bağlı bir şekilde gülümseyerek ikisine bakıyordu.
"Ayaz boynuna iz bırakma. Şimdi yapmayacağız o işi." Dedi Aras. Bir sürü insan onları izlerken de olmazdı ki ama canım. Asel'in o utangaç ve tatlı tavırlarını kimsenin görmesine asla izin vermezdi. Ayaz, Asel'i kolundan tutup arabaya çekti. Hızla sürücü koltuğuna oturdu. Aras da binince gaza kökledi ve çıktı üniversitenin bahçesinden. Dayanamıyordu.
------------
Ayaz'ın sabır sınırları tehlikeli yerlerdi. Sınamaya gelmezdi. Yarım saatlik yolu on beş dakika sürmeden gelmesi de bundan kaynaklanıyordu aslında. Üçü de hızlıca içeri girdiler. Ayaz girdikleri an Asel'i bacaklarından tutup kucağına aldı ve duvara yaslayıp dudaklarına yapıştı. Aras sırıttı. Peki madem, başlangıcı o yapabilirdi. Küçük kızlarının final haftası olduğu için ona dokunmamak için ikisi de çok büyük sabır göstermişti ve tadaa~. Sonunda bitmişti o sikik hafta. Hızlıca üzerindeki tişörtü çıkarıp yere fırlattı. Ardından yukarı çıkmaya başladı. En üst kattaki kilitli odaya girdi ve uygun olan eşyaları, kısa bir süre düşündükten sonra çıkarıp yatağın yanındaki komodine koydu. Belindeki kemeri çıkardı ve düğmesini açtı. Büyük dolaptan deri bir tasma çıkardı. İpini eline doladı ve aşağı indi.Ayaz Asel'in ellerini tek eli ile duvara sabitlemiş, sert bir şekilde avını parçalayan aslan gibi öpüyordu dudaklarını. Aras yutkundu. Şöyle bir görüntüye şahit olabilmek, nasıl büyük bir lütuftu öyle. Yavaşça onlara yaklaştı. Ayaz geldiğini hissetti ve hırçın pençelerini çekti küçük kızının üzerinden. Asel nefes nefese, dağılmış bir halde başını Aras'a çevirdi.
"İyi kızlar ödül alır bebeğim, değil mi?" Diye sordu muzip bir sesle. Asel yutkundu.
"E-evet babacığım." Dedi sesini zar zor bularak.
"Dizlerinin üzerine çök." Dedi emir veren bir sesle. Ayaz bebeğini yere indirdi. Minik kalçasına ufak bir şaplak attı ve eşofmanını iç çamaşırı ile birlikle çekti aşağı. Asel'in de yardımı ile çıkarıp duvara fırlattı. Asel dizlerinin üstüne çöktü. Ayaz elini uzattığında Asel üstündeki tişörtü de çıkarıp babacığına verdi. Aras eğilip tasmayı güz kızın zarif boynuna yumuşak bir şekilde taktı. Boynunu sıkı olmayacak ama aşırı gevşek de olmayan bir şekilde bağladı ve tekrar ayağa kalktı. Tasmanın ipinden tuttu ve merdivenden çıkmaya başladı. Asel bunu seviyordu. Ayaz arkasından gelirken kalçalarını ortaya serip onu kışkırtmak aşırı hoşuna gidiyordu. Aras'ın onu sert olmayan ama gücü de elinden bırakmayan bir sıkılıkla tutuşu öyle güzel hissettiriyordu ki, sabırsızlanmaktan başka çaresi kalmıyordu güzel kızın.
Odaya girdiklerinde Ayaz onu belinden tuttu ve hızlıca yatağa koydu. Tasmayı Aras'tan aldı. Aras yavaşça bebeğinin üzerine çıktı ve yumuşakça kavradı dudaklarını. Elini sağa doğru uzattığında Ayaz sertçe parmaklarını yakaladı ve uygun bir hale gelene kadar ıslattı. Aras bu sırada bebeğinin boynuna, omuzlarına, köprücük kemiklerine ufak morluklar bırakarak bütün vücudunu zilyonuncu kere keşfediyordu. Parmakları yeterince ıslanınca elini yavaşla bebeğinin klirotisine attı. Asel beklemediği bir anda temas hissedince derin bir inleme bıraktı odaya. Ve bu ufak ses kümesi, iki adamın da sabır iplerinin kopmasına sebep oldu. Ayaz sertçe pantolonunu çıkarıp yatağa oturdu. Asel'i köpek pozisyonuna getirip bir kaç ufak öpücükten sonra tasmanın ipini çekerek yüzünü penisine doğru yaklaştırdı. Asel emri anladı ve babacığının henüz tam kalkmamış haliyle bile devasa olan uzvuna tükürdü. Ve yavaşça ağzına aldı. Ne yaparsa yapsın tamamen ağzına sığmazdı, imkansız bir şeydi o. Ama yine de küçük kız kendini zorluyor, alabildiği en uç noktaya kadar alıyordu.
O sırada Aras ıslak parmaklarını bebeğinin girişine dayadı ve bir anda itti içeriye. Asel ağzındaki uzva rağmen çıktık attı ve derince inlemeye başladı. Babacığı iki parmağı ile g noktasını dövüyordu ve öyle güzel hissettiriyordu ki şimdiden gözleri kaymaya başlamıştı. Çektiği saksoyu hızlandırdı. Aras yalnızca g noktası ile yetinmedi tabii ki. Parmaklarını bebeğinin rahim ağzına doğru ittirdi ve orta parmağı ile ilk girişi yaptı. Asel deli gibi inliyordu. Kendini Aras'a doğru ittirdiğinde Aras gülümsedi. Parmaklarını dışarı çıkartıp yaladı. Ardından komodinin üzerinde duran kayganlaştırıcıyı alıp bolca eline döktü. Penisini güzelce sıvazladı ve başını bebeğinin girişine dayadı. Asel hızlı hızlı nefes alıp veriyor, daha fazlası için yalvarmak veya olabileceklerden korkmak arasında gidip geliyordu. Ama neyse ki bunu daha önce yapmışlardı. Babalarına güveniyordu. Aras fazla beklemeden kendini kızının içine itti ve rahim ağzından içeri girdi.
Asel'in sesleri o kadar güzel ve zevk doluydu ki Ayaz zevk sıvısını hafifçe bırakmıştı bebeğinin ağzına. (Zevk sıvısını sperm değil daha boşalmadı bilgi vereyim dedim) Penisini ağzından çıkardı. Üstündeki sütyenin kopçasını tek çekişte kopardı ve bir kenara attı. Eğilip kızının dudaklarını, göğüslerini ve bütün üst gövdesini sert öpücüklerine boğdu. Ardından dizlerinin üzerine yükseldi. Asel yeniden onu ağzına aldığında Ayaz uzanıp Aras'ı kendine çekti ve dudaklarına yapıştı. Ani dolan zevk dalgası üçünü de sekteye uğramıştı. Aras ve Ayaz sözleşmiş gibi aynı anda çıktılar küçük kızın içinden. Asel bir anda boşlukta kalınca uyuşmuş beyni ile üç saniye kadar ne olduğunu anlamaya çalıştı. Durumu fark ettiğinde Aras'ın üzerinde yatıyordu. Ayaz parmaklarını bebeğinin ağzına verdiğinde Asel elinden geldiğinde ıslatarak yaladı. Bir süre sonra arka deliğinde hissettiği baskı, durumu tamamen anlamasına sebep oldu.
Aras yavaşça içine girdi. Alışması zaman alsa da, ilk kez yaptığı bir şey değildi. Bir süre sonra tamamen girdi içine. Ayaz da Aras'ın girmesi ile küçük deliğe girdi. Asel çığlık çığlığa bağırıyor, Ayaz'ın affetmeyen hızı ile bütün vücudu zevkten paramparça oluyordu. Aras uzanıp komodinin üzerine koyduğu aletlerden bir şeyler aldı. Asel ne olduğunu fark bile edemiyordu. Kendinden geçmiş, zevkten ağlıyordu. Aras, elindeki siyah göz bandını bebeğinin gözlerine kapattı. Ağız topunu da bebeğinin ağzına yerleştirip arkadan bağladı. Klitoris kıskacını alıp yavaşça yerine yerleştirdiğinde Asel çığlık attı. Ayaz bu güzel manzara ve ses ile içinde bir şeylerin yandığını hissediyordu ama neydi, işte onu bilmiyordu. Yavaşça dudağını ısırdı ve başını geriye doğru atıp erkeksi bir inleme bahşetti odaya.
Asel'in zevkten kendini kasması, iki deliği de çok daha sıkı bir hale getiriyordu ve bu da iki adama tabii ki fazlasıyla etki ediyordu. Aras Asel'in boynuna tutundu ve hızını arttırırdı. Onun vuruşları Ayaz'ın bölgesini Dr işgal ediyordu. İki adam da birbirine bakıp sertçe yutkundu ve aceleyle Asel'in içinden çıkıp üstüne boşaldılar. Asel orgazmını tutamayıp zevk sıvısını fışkırtırken çığlık çığlığa bağırıyordu. Ayaz gülümsedi. Gece daha yeni başlıyordu.
Alın bölüm hemde seksli DHKDNXHXHSKZXBHXSJ Umarım beğenmişsinizdir hadi öptüm by
( ꈍᴗꈍ)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddies's Little Girl [BxGxB] -ARA VERİLMİŞTİR-
Teen FictionOnun iki babacığı vardı. İkisinin karakterleri birbirinin neredeyse aynı olmasının yanına, davranışlarına göre biri cezalandırır, biri ödüllendirirdi. Ve birinin kararına, diğeri ölümüne uyardı. Bu iki adamın hiç bir şeye tahammül etmeyen, affetmey...