10.bölüm

2.1K 50 4
                                    

4 gün sonra

Dört gün oldu onu göremediğim dört gün. Mahallede kimse yüzüme dahi bakmıyor bende olsam bakmazdım. Bu dört günde üniversiteye gidip geldim ara sıra Gökhan'ın yanına gittim ve yine aynı şeyleri yaptı şaşırdık mı hayır. Daha fazla dayanacağımı sanmıyorum bir yolunu bulup Gökhan'ı başımdan salmam lazım.

Sabah güneş ışıkları yüzüme vuruyordu fakat yerimden kalkmaya niyetim yoktu. Kapımın çalmasıyla annem odaya geldi. Yatağımın kenarına oturup elimi tuttu.

"Hilal'im yavrum bu meseleyi babanla konuş en azından onun elinden bir şey gelir."

Doğru diyordu aslında babamın bir sürü asker ve polis arkadaşları bulunuyor kendisine komutan illa ki bir şeyler yapabilir.

"Doğru diyorsun anne"

"Üzerini giyinip kahvaltıya gel babanla konuşursunuz yavrum" diyerek odadan çıktı

Üzerimi giyinip kahvaltı masasına geldim babam bana kırgındı ama bana asla kızamazdı abim ve Onur'da öyle.

"Günaydın"

"Günaydın abla"

Annem boğazını temizleyip babama baktı.

"Selçuk Hilal sana bir şey söylecekmiş"

"Söyle kızım Gökhan sana bir şey mi yapıyor?"

"Babacım aslında ben Gökhan'la kendi isteğimle sevgili olmadım. Beni tehdit etti eğer onunla beraber olmazsam hepinize zarar vereceğini söyledi. Bende mecburen kabul etmek zorunda kaldım özür dilerim.." diyip kafamı öne eğdim. Abim birden celallenip konuşmaya başladı.

"Biliyordum zaten ben sen öyle şeyler yapmazsın ama o şerefsizle görüşeceğim." Oldukça sinirliydi

"Gökhan'la bağlantını hemen kesiyorsun ben halledeceğim bu işi. Sana zarar felan vermedi değil mi?"

"Hayır"

Bu yaptığım yanlıştı hemde fazlası ile. Daha sonra hepsiyle kucaklaştım. Ardından üniversiteye gitmek için evden çıktım ve karşı kapıda açıldı içinden reis çıkmıştı onunla konuşmam gerekiyordu. Yine yüzüme dahi bakmadan ilerliyordu ki onu kolundan tutup durdurdum.

"Konuşabilir miyiz" kolunu hızlı bir şekilde çekti. kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu

"Ne hakkında sevgilin ne sever diye felan mı yada sevgilimden uzak dur diye felan mı"

"Hayır önemli burda konuşamayız"

Alaycı bir ifade takınıp "benim seninle konuşacak hiçbir şeyim yok artık karışma da çıkma ve bence bu mahalleden git"

Dedikleri ağırdı hemde fazlasıyla gözlerimden bir damla yaş düştü. Arkamızdan bir ses geldi Gökhan'ın sesi. Elinde silah vardı ne yapacaktı bu manyak.

"Ooo ayıp değil mi başkalarının sevgilisi ile konuşmak Cihat Korkmaz"

"Al sevgilini napıyorsan yap ikinizde karşıma çıkmayın."

Silahı birden doğrulttu. Reis beni arkasına aldı. Gökhan gülerek;

"Ona asla bunu yapmam benim derdim seninle anladın mı herşey senin yüzünden!"

Silahın emniyetini açtı ve reise doğrulttu.
"Elveda Cihat Korkmaz"

Diyerek kurşunu sıkacaktı ki reisin önüne geçtim. Ve karnımda bir acı hissettim. Onun güven veren kolları arasındaydım ama bu sefer canım fazlası ile acıyordu. Daha fazla dayanamayıp yere yığıldım. Gelen bağırma sesleri,adım sesleri hiçbirini duymuyordum zaman durmuştu sanki sadece onu görüyordum sadece o. Bana donmuş bir şekilde bakıyordu gözlerinde bir damla yaş aktı. Ardından gözlerim istemsizce kapandı. Son hatırladığım şey gelen siren sesleriydi.

Cihat'tan

Kollarım arasında kan revan içinde duruyordu. Benim için vurulmuştu benim yüzümden ona zarar gelmişti. Gözlerime bakıyordu öylece çok şey yatıyordu bu bakışları arasında. Onu kaybetmek istemiyordum asla. Gelen ambulans ile minicik bedenini kollarımdan almaya çalıştılar. Gözlerini çoktan kapatmıştı.

Yazar'ın ağzından

Reisin kolları arasından alınmıştı. Ambulansa bindirip en yakın hastaneye gitmeye başladılar fazla kan kaybediyordu. Hilal'in vurulduğunu duyan annesi büyük bir çığlık ile bütün mahalleyi inletmişti. Dayanmamıştı yavrusu acı çekiyordu bir anne için en acı şeydi gelen görevliler sakinleşmesi adına ona sakinleştirici iğnesi vurdular. Babası ile yıkılmıştı gözbebeği kan revan içindeydi canı acıyordu onunda tıpkı eşi gibi ama o bunu dışarıya vuramıyordu. Hakan ise kız kardeşini öyle görünce eli ayağı boşalmıştı adeta onu koruyacaktı ama yapamadı çökmüştü gözlerinden yaşlar durmadan akıyordu onu kaybetmek istemiyordu. Onur ise ablasına bir şey olacak diye ödü kopuyordu. Ablam bunu atlatır bizi bırakmaz diye dualar ediyordu içinden ablasına bir şey olursa kaldıramazdı kiminle güreşirdi sonra kimin saçını çekerdi ki..

Cihat ise bir kenarı çekilmiş ifadesiz şekilde bakıyordu. Çok kırmıştı sevdiğinin kalbini hemde çok. Onun saç teline zarar gelmesinden korkardı ama şimdi ufacık bedeninde bir kurşun vardı ve bu kurşun onu Cihat'tan alabilirdi. Korkuyu ilk defa iliklerine kadar yaşamıştı reis.

Bu kurşun Hilal'in bedenine girdi fakat asıl kurşun sevdiklerinin kalbinin tam ortasına gelmişti..

Sarmaşık MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin