Sarmaşık Mahallesi

19.bölüm

Sabah mutfağı topladıktan sonra içeriye geçtim. Bugün cumartesiydi ve işim yoktu rahattım. Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldım.

Cihat reis: güzelim bugün bir işin var mı

Siz: hayır yok ne oldu ki

Cihat reis: okan geliyor bu akşam ona göre bize gel hatta istersen şimdi buluşalım

Siz: hayır buluşmayalım akşam gelirim ben

Cihat reis: tripli misin sen bana hala

Siz: ne münasebet Cihat kapatıyorum ben işim var hadi

Telefonu hemen kapattım. Dün akşam Cihat'la dizi izlerken sırf bir oyuncuya yakışıklı dedim diye adama demediği kalmamıştı. Bazen çok yersiz bir kıskanç oluyordu dün akşam eve geldiğimizden beri bana mesaj atıp beni yumuşatmaya çalışıyordu. Tabii ki yumuşamadım aslında büyütülecek bir olay değildi ki büyütmedim fazlada ama ettiği küfürler.. işte bu yüzden ronaldo

Annemin kulağında telefonla yanıma gelip oturmasıyla bakışlarım ona çevrildi. "Tamam gönderiyorum ben şimdi onu" diyerek birine telefonu kapattı. Ardından bakışları bana döndü.
"Kalk kız kaynanana yardım etmeye git" annem bizi o kadar çabuk kabullenmişti ki hemen kaynanam yapmıştı.

"Kızım kalksana Kadın seni bekliyor akşama Okan geliyor kadının hazırlaması gereken bir sürü şey var Elif ve Burcu'da oraya geçmişlerdir şimdi haydi kalk" annemin dedikleriyle ayağa kalktım ve öfledim üstümü değişmeyecektim zaten şurdan şurasıydı ne gerek vardı sonuçta. Tam kapıdan çıkarken annem seslendi. "Kadına teyze deme anne de alıştır kendini" diyip güldü " anne sen nasıl bir kadınsın ya senin burda kıskanman gerek" dedim " kız ne kıskanacağım kafayı mı yedin " annemin dediklerine göz devirip evden çıktım.

Evin ziline basıp beklemeye başladım. Kapıyı gönlümün reisi açtı. Hemen kendime sert bir duruş verdim o ise bana gülümsedi ve belimden tutup kendine çekti. "Hoşgeldin güzelim" diyip yanağıma bir öpücük kondurdu. Bir anda Her şeyi unutup yumuşadım sonra aklıma gelenle tekrar kaşlarımı çattım.
Ve içeriye geçtim. Arkamdan gelen iri bedeni tahmin edebiliyordum.

İçeriye geçip kaynanamın yanına gittim ve yanaklarını öptüm. "Nasılsın kaynanam" söylediğime güldü. "İlahi Hilal kaynanam ne kız o öyle anne desene bana bakalım bir yakışıyor mu ağzına" dediğine bende güldüm. "Peki annecim" dememle hepsi bana baktı. Şok olmuş gözlerle bana bakıyorlardı gönlümün Reisi ise kaşları havalanmış gülüyordu. "Allah'ım şükürler olsun" dedi Sema teyze. Dediğine bende gülüp mutfağa geçtim kızlar evi topluyordu bende mutfakta akşam için yemek yapacaktım ondan önce börekler vs. Yapılmıştı zaten.

Elime soğan alıp doğarken reis bozuntusu içeri girdi. İçeriyle girmesiyle gözümden yaş gelmişti nedeni tabii ki soğandı. Gözümden yal düştüğünü görünce kaşlarını çatıp yanıma geldi. Yüzümü avuçları içine aldı.

"Güzel neden ağlıyorsun benim yüzümden mi?" Soğan doğradığımı fark etmemişti yazıktı günahtı ama onunla biraz oynayacaktım.yaşasın kötülük ğuahahahhaahha
Burnumu çekip konuşmaya başladım "evet Cihat" dememle gözlerimi öptü ve ağzının içinden kendine bir küfür savurdu. Manyaktı ama neyse bende öyleydim.

"Ağlama bebeğim bir daha gözünden tek bir damla yaş aktığını görmek istemiyorum kimse için ağlama dayanamam yakarım bu şehri" dediği şeylerle gülümsedim. Ve boynuna sarılıp yanağına bir öpücük kondurdum oda kollarını belime sarmış saçıma öpücük kondurmuştu. Geri çekildiğim sırada bir soğana bir bana bakıyordu. Yaramaz çocuk edasıyla güldüm.

"Demek beni kandırdın ha" dedi tek kaşı havada "hak ettin ama" dedim tam bir şey söylecekken Telefonu çaldı "şimdi gidiyorum," diyip ellerini belime sardı ve burnunu bana sürttü "akşam geleceğim güzelim o zaman alırsın cevabını" diyip dudaklarıma Buse kondurdu ve mutfaktan çıktı.

                                     🌸

Cihat gittikten sonra yemekleri yapmış geri kalan işlerede yardım etmiştim. Abim ve Cihat Okan'ı karşılamaya havaalanına gitmişti. Biz ise oturmuş bekliyorduk.

Kapının çakma sesiyle hemen kapıya gittik ve kapıyı açtık. Karşımızda Cihat'ın kolunun altında duran bir Okan vardı. Üniversite için Muğla'ya gitmişti yaklaşık 4 senedir ordaydı ve sonunda mezun olup gelmişti.

Okan içeriye girip herkesle sarıldıktan sonra bana sıra gelmişti. Küçükken Okan ile her şeyimizi bilirdik hiç kuşkusuz bütün sırlarımı anlatacağım kişiydi hatta ona abisini sevdiğimide söylemiştim. Beraber takılırdık ama o tayfayla pek takılmazdı. Şehir dışına gidincede telefondan konuşuyorduk sürekli ama olan mevzulardan sonra onunla pek konuşamamıştım hatta Cihat ile sevgili olduğumuzu bile söyleyememiştim.

"Vay be Kardeşlikten yengeliğe mi terfi ettin Böcek" dediğine güldüm o sırada cihatta yanımıza gelmişti. "öyle oldu artık ben senin yengenim ona göre davran" dedim egoyla bu Halime gülüp başımı kolunun altına alıp kafamı ısırdı.
Ağzımdan küçük bir inilti çıktı. Cihat hemen beni Okan'ın kolları arasından aldı.

"Rahat dursana lan puşt" dedi bu hallerine gülmüştüm.

Biraz daha durduktan sonra Cihat elimden tutup beni odasına götürdü.

"Neden odana geldik Cihat" kapıyla beni Arasına alıp yüzüme yaklaştı.

"Sabah yarım kalan şeyler vardı sanki güzelim" dedi burnunu burnuma sürtüp. Aramızdaki yakınlıktan dolayı kalbim çıkacak gibiydi.

"Hı onu sonra şey yapardın neden takıldın ki sevgilim" dedim masumca gözlerine bakarak.

"Senin o sevgilim diyen dillerini" dedi ve devamını getirmedi.

"Sinirlimisin hala bana"

Kollarımı boynuna doladım ve konuşmaya başladım. "Hayır değilim bu kadar süründüğün yeter"

Bana biraz daha yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma hapsetti. Hemen geri çekildim.

"Cihat biri gelir görmüyor musun ev ne kadar kalabalık" dedim gözleri kararmıştı adeta

"Gelemez kimse" demesiyle tekrar dudaklarımı dudakları içine aldı. Daha fazla bir şey yapmadan karşılık verdim. Öpüşü derinleşmiş ve sert öpüyordu. Bende ona elimden geldiğince karşılık veriyordum. Birden belimden tutup kucağına almasıyla ellerimi yüzüne koydum ve bende onun gibi sert olmaya çalıştım.

Cihat dudaklarımdan ayrılıp boynuma öpücükler konduruyordu. Gözlerimi kapatıp kafamı geriye doğru attım.

"Ölsem doyamam sana" diyip tekrar dudaklarımızı buluşturdu. Öpüşmemiz devam ederken birinin kapıyı açmaya çalışmasıyla ikimizde donduk. Daha sonra tanıdık bir ses geldi.

"Cihat noluyor açsana kapıyı"