11.bölüm

2K 52 1
                                    

Yazar'ın ağzından

2 gündür herkes hastanedeydi herkes Hilal'den gelecek ufak bir güzel haberi bekliyordu. Hepsi hastane koridorunda heba olmuştu ama bu onların umurlarında değildi sadece Hilal vardı hepsinin aklında onun iyileşmesini bekliyorlardı. O güzel okyanus gözlerini açıp tekrar parıldamasını istiyordular.

Hepsi hastane koridorunda birazdan gelecek haberi bekliyorlardı. Bugün her şey netleşecekti. Yoğun bakıma alınmıştı dün gece. Kurşun bedeninden alınmıştı fakat büyük hasarlar bırakmıştı. Odanın kapısı açıldı ve içeriden doktor çıktı. Herkes ayağa kalkıp doktora meraklı ve umut dolu gözlerle bakmaya başladılar.

"Kızım iyi mi doktor bey" dedi Zuhal Hanım

Doktor tebessüm edip konuşmaya başladı;

"Kızınız şu anda gayet iyi. Kurşunun bedenine verdiği hasardan dolayı işimiz uzun sürdü eğer kurşun biraz daha kaysaydı kızınızın kalbine gelebilirdi."

Herkes sevinç göz yaşı döküyordu.

"Ne zaman taburcu olur" dedi Hakan

"Yarın öğleden sonra çıkış işlemlerini yaparsınız. Kendisi fazla yormayın iki üç gün dinlensin. Bu arada vücudundaki izlere de bir krem yazdım eczaneden alırsınız."

Hepsi doktora şaşkın bir şekilde bakıyordu ne izi dercesine.

"Ne izi var vücudunda?" Dedi Cihat

"Morluklar ve yaralar var büyük ihtimalle şiddet görmüş. Darp raporuda alabilirsiniz."

Doktorun dediği şeyle ikinci bir şok yaşadılar. Hem öfke hem hüzün hem sevinç doluydu hepsinin gözleri. Hilal'in yaşadığına mı sevinsinler tehdit edilmesine mi şaşırsınlar Gökhan'ın ona şiddet uygulamasına mı sinirlensinler.

Bu olayı duyan Cihat fazlası ile sinirliydi. Olanlardan sonra Gökhan'ı bir depoya almışlardı. Onunla görüşecekti reis nasıl kıyardı miniğine nasıl olurda ona el kaldırırdı onun yüzünden şuan yaşamıyor bile olabilirdi sevdiği. Cihat Hilal'in iyi olduğunu öğrenmişti şu an tek işi Gökhan'a bunların hesabını sormak olacaktı. Öfke ve sinirle yerinden kalktı çıkışa gidiyordu ki Hakan onu durdurdu.

"Şimdi değil Cihat önce bir Hilal'i görelim sonra"

Cihat kafasını salladı. Hakan'da en az onun kadar sinirliydi. Bunca yıl gözünden sakındığı kız kardeşine piçin teki neler yapmıştı öyle.

Hilal odaya alınmıştı ve şuan gayet iyiydi.
Doktorun müsade etmesiyle odaya girdiler. Cihat hariç. En son tek başına konuşmak istiyordu. Odanın kapısı açılır açılmaz içeriye Zuhal hanım, Selçuk Bey, Hakan, Onur, Pınar ve tayfadakiler girmişti. Sema ve Murat ne kadar gitmek istemeselerde Hakan yorulmasınlar ve mahalleye göz kulak olsunlar istedi.

Kapıyı açıp büyük bir sevinçle kızının yanına gitti Zuhal. Hemen kızına sımsıkı sarıldı. Ama kızının sırtında olan yaralardan dolayı canı acımıştı fakat belli etmemeye çalışıyordu. Ama kolundaki morluklar görünüyordu.

Kızının canının acıdığını fark eden Selçuk hemen eşine dönüp konuşmaya başladı.

"Hanım kızın canı acıyor iyileşsin doya doya sarılırız kızımıza."

Duyduğu şeyle hemen kendine geldi Zuhal hemen kızını öptü.

"Birtanem benim iyisin değil mi"

"İyiyim annecim" annesi tekrar öptü onu. Ardından babası gelip kızının saçlarını okşayıp öptü. Konuşacak halde değildi babası kızı hem şiddet görmüş hemde vurulmuştu. Ardından Selçuk ve Zuhal kalktı yerlerine Hakan ve Onur geldi. Endişe doluydu ikisinin gözleride korkmuşlardı.

Hakan tek hamlede Hilal'i göğsüne çekip öptü. Dayanamazdı kardeşine çok düşkündü Hilal'e.

"Bizi bırakmayacağını biliyordum bıcırık"

"Tabii öyle kolay kurtulamazsınız benden daha çekeceğiniz var elimden" dedi Hilal

Hakan gülüp "çekeceğimiz varsa senin elinden olsun" diyip tekrar öptü kardeşini.

Hilal'in gözleri öylece ona bakan Onur'a kaydı.

"Sen beni özlemedin mi pehlivanım" dedi Hilal gülerek.

"Özlemez miyim ablam" diyip ablasına sarıldı hemen.

"Özleyeceksin tabi kerata" diyip yanaklarını öptü Onur'un

Ardından tayfadakilerde Hilal'le konuşmuş geçmiş olsun demiştiler. Kolundaki morluklar hepsinin dikkatini çekmişti. En sonunda Burak dayanamayıp konuşmaya başladı.

"Hilal'im neden bize o itin sana şiddet uyguladığını söylemedin"

Hilal duyduğu şeyle öğrendiklerini öğrenmiş oldu bakışlarını yere çekerek konuşmaya başladı. 1 hafta boyunca işkence çekmişti bunu kimse bilmemişti.

"Beni tehdit ediyordu hepinizle varsın olsun benim canım acısın size birşey olmasın. Özür dilerim."

"Saçmalama Hilal o adam sana neler yapmış sana öyle ve sen özür diliyorsun. Özür dileyecek son kişisin" dedi Pınar

Biraz daha konuştuktan sonra Hilal'im gözleri reisini arıyordu bir türlü görememişti. Yoksa hâla ona küs müydü diye düşünüyordu. Burcu Hilal'im gözlerinden anlayıp hemen kulağına eğilip konuşmaya başladı

"O da burda merak etme seninle yalnız konuşmak istiyormuş" dediği şeyle tebessüm etti Hilal.

Burcu Hilal'in bu halini görünce güldü. Çok seviyordu reisi bunu hem Elif hemde Burcu çok iyi biliyorlardı. Kaç gece ağlamıştı yanlarında gece yarılarına kadar. Üzülmesini istemiyordu arkadaşının.

En sonunda herkes odadan çıkmıştı. Hilal rahat bir nefes verdi ve odanın kapısı çok geçmeden açıldı. Giren Cihat'tı. Gözleri kıpkırmızı çökmüş bir şekildeydi. Hilal onu böyle görünce yüreği acıdı. Onu böyle görmek istemezdi. Cihat sevdiğin görünce hemen yanına gitti ve ona sarıldı zarar vermeyecek bir şekilde. Hilal'de ellerini reisin boynuna dolayıp kokusunu içine çekti. Cihat'ta onun gibi onun kokusunu içine çekiyordu. En sonunda ayrıldılar ve Cihat Hilal'in yüzünü elleri arasına aldı.

"Sana bir şey olabilirdi" dedi

"Sana da bir şey olabilirdi" dedi Hilal

"O kurşun benim bedenime gelseydi canım daha az acırdı" dedi Cihat

"Özür dilerim.." dedi Hilal

Cihat anlını Hilal'in anlına dayadı

"Asıl ben özür dilerim Hilal'im o gün öyle şeyler dememeliydim."

"Bilmiyordun gerçekleri sonuçta hem ben unuttum bile" dedi. Cihat alnını çekip Hilal'in kollarına baktı. Sinirlenmişti yine. Kimse sevdiğine el kaldıramazdı hatta kimse bir kadına el kaldırmamalıydı bu konuda çok hassastı reis. Şiddet gören kadınların hep yanında olmuştu.

"Ayy reisim be biraz mutlu olsana sen he bak yaşıyorum ölmedim çok şükür"

"Mutluyum be güzelim" dedi reis sırıtarak. Hilal utanmıştı "güzelim" demişti güzeli miydi gerçekten.

Biraz daha konuştuklarından sonra odaya hemşire girdi ve Hilal'in dinlenmesi gerektiğini söyledi. Cihat Hilal'in saçlarına bir buse kondurup yanından ayrıldı.

Sarmaşık MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin