Hilal'den
Olanlardan sonra Gökhan'ın mekanına gelmiştik.
"Hoşgeldin yenge"
"Ne yengesi be!"
Göthan şerefsizi sırıtıp "alış güzelim ayrıca bu kadar hırçın olma" diyerek odasına doğru ilerlemeye başladık.
Aklıma olanlar geldi bana hiçbir şeye değmezsin diyişi gözlerime bakışı geldi aklımdan çıkmıyordu.
Gökhan'ın odasına gelmiştik. Koltuklara oturmuştuk öylece duruyorduk birden söze girdi.
"Dün akşam beraberdiniz"
"Evet bundan sanane" demele çenesini sıktı gözleri öfkeyle bakıyordu
"Ne demek sana ne ha ben senin sevgilinsem umrumda her adımından haberim var!"
"Beni tehdit ettin be sen seni seveceğimi felan mı düşünüyorsun? Yazık!" Dememle oturduğu yerden kalkıp sıkıca kolumu tutup ayağa kaldırdı
"Ben seni her zaman sevdim o şerefsiz buna mani oldu anladın mı şimdi benimsin ve ben nasıl istiyorsam öyle yapacaksın!"
"Senin gibi iğrenç biri mi beni seviyor sen beni sevseydin bunları yapmazdın!" Dememle yanağımda bir acı hissettim. Bana vurmuştu ister istemez gözüm doldu ama hayır ağlamayacaktım. Yaptığı şeyle şaşırmış olmalı ki hemen kolumu bıraktı ve odadan çıktı.
~~~~~~~~~~~Eve gelmiştim kendimi direk odama attım çünkü evdekiler bile bana soğuktu kimse benden bunu beklemiyordu ama mecburdum. Kapımın çalma sesiyle odaya annem geldi.
"Hilal'im güzel kızım iyi misin"
"İyiyim anne"
Gelip yatağımın kenarına oturdu ve saçlarımı okşamaya başladı.
"Neyin var kuzum benim neden suratın beş karış"
"A-anne ben özür dilerim" diyip anneme sıkıca sarıldım o sırada gözlerimden yaşlar akıyordu.
"Ne için kızım"
"Onunla birlikte olmam için tehdit etti anne mecburdum size zarar verecekti"
"Kuzum neden bize demedin"
"Dersem yine size zarar verirdi anne. Kimseye söyleme bunları tamam mı anne"
Annem sıkıntılı bir nefes alıp verdi ve başını salladı.
"Cihat ne dedi" deyince ağlamamın şiddeti daha da arttı
"Yaptığı hiçbir şeyi hak etmediğimi söyledi. Anne bana ilk defa öyle baktı. Kalbim çok acıyor"
Annem saçlarımı öptü "yavrum öfkesinden dedi öyle yoksa biliyorsun o sana dayanamaz. Kendini toparla güzel kızım benim sil Gözyaşlarını" deyip odadan çıktı.
Dediği gibi yapıp yüzümü sildim ve Pınar'ın yanına gitmeye karar verdim bugün buluşacaktık zaten.
Odamdan çıkıp eve geldiğimde Ümit ve Burak burdaydı annem yoktu babam evdeydi Onur'da okuldaydı büyük ihtimalle. Abimde burdaydı odadan çıktığımda üçüde susup bana bakmaya başladılar. Utanıp çekiniyordum onlara ihanet etmiştim çünkü. Başım öne eğmiştim.
"Hoşgeldiniz" dedim kısık sesimle
Cevap vermediler beklemiyordum zaten. Evden çıkmıştım hemen o sırada karşı evden reis çıkmıştı yüzüme bir iki saniye kadar bakıp umursamazca bir ifade takınıp gitti. Gözlerim istemesemde dolmuştu.
Yanımda bir araba belirdi ve içinde tabi ki Göthan vardı.
"Bin"
"Hayır"
"Bin dedim Hilal"
"İşim var bırak beni"
"Bin dediysem bineceksin sabahı ne çabuk unuttun ha"
Gözlerim devirip arabaya bindim. Konuşmadım yüzüne dahi bakmadım şerefsizin. Ardından bir evin önünde durduk.
Arabadan inip eve doğru yürüdük büyük ihtimalle Gökhan'ın eviydi ama neden buraya gelmiştik. Cebinden anahtarları çıkarıp kapıyı açtı ve geçmem için yol verdi. Eve geldiğimizde bir koltuğa oturdum. O ise elinde içki şişesiyle bardağına içki koyuyordu. Ardında karşıma oturup bardağını yudumlamaya başladı.
"Karşımda oturuyorsun tamda istediğim gibi. Ben seni hep sevdim ama o buna engel oldu. Ama şimdi olamayacak sende beni seveceksin."
"Çok beklersin senin gibi bir şerefsizi sevmeyeceğim" beni ayağı kaldırdı ve yüzüme bir tokat attı tıpkı sabahki gibi
"Tekrar söyle!"
"Diyorum ki senin gibi şerefsizi sevmeyeceğim!"
Bir tokat daha ve bir tokat daha
"Ne oldu Gökhan yalan mı sen piçin tekisin" dedim gülerek sinirlendirmiştim ve bana durmadan tokat atıyordu bu sefer kemerini çıkarıp kemeriyle bana vurmaya başladı. Her yerim kan içinde kalmıştı. Sonradan birilerini çağırdı ve beni pansuman ettiler dudağımın kenarı yara olmuştu vücudumda kemer izleri ve morluklar vardı. Pansumanım bitikten sonra eve gitmeye başladım. Eve gelir gelmez tekrar odama çekildim zaten beni görmek istemiyorlar.
Kendimi yatağa attım her yerim sızlıyordu. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Cihat'tan
Meyhanedeydim yine aklımda ise o vardı her zaman ki gibi. Sabah ki bakışı geldi gözümün önüne pişman ve üzgün hali gözlerinden belliydi. Ya Gökhan onu zorladıysa geçen günki konuşmamız geldi aklıma "hepsi sizin için" demişti. Emin değildim bunlardan ya oda Gökhan'ı seviyorsa. Düşüncelerimden kurtulup sadece o güzel gülüşünü düşünmeye başladım o okyanus gözlerini..
Arkadan bir şarkı çalmaya başladı
Öyle deli gibi esme başım dönüyor
Hasretini verme baharın yerine
Öyle arada bir bakma içim gidiyor
Gözyaşımı derme gülümün yerine
Ölüm olda düş peşime Ecel olda al başımı
Eriyor içim yanıyor giderek
Yinede dayanamam sana ben
Kim bilir kaç yıl daha böyle canım yanacak
Seninle olmak varya yeniden doğmak varya
Kim bilir kaç yıl daha sürgün çeker bu gönül
Seninle olmak varya yeniden doğmak varya
.............
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarmaşık Mahallesi
Genç Kız EdebiyatıO acımasız reisti ve en büyük acımasızlığı benim kalbime yapmıştı