Vinia | ɴᴀᴍᴊɪɴ

|13| Solmuş Lavanta Sözü

Namjoon:
Seokjin Vinia'nın konumunu atar mısın?

Bir yandan bu akşam için giyeceğim ütülenmiş kıyafetlere bakıyor, bir yandan da konumunu ezbere bildiğim yerin adresini sorduğum için aptal gibi sırıtıyordum.

Vinia gibi bir yere iş için gidiyordum ama oranın resmi bir giyim tipini kaldıramayacağını düşündüğümden askıda olanları bırakıp katlanmış kıyafetlerime yöneldim.

Kendime salaş bir gömlek ve lacivert düz kravatın üstüne de aynı renkte bol bir ceket seçmiştim. Altıma ise ceket ve kravatla uyumlu olması için eş renkte ve yine fazlasıyla bol olan bir pantolon seçmiştim.

Vinia'ya sadece bir kere gitmiştim ancak tek seferlik gitmem adresini ezberlemem için yeterli olacak bir iz bırakmıştı bende.

Yatağa attığım telefonun ışığı yandığında beni tersleyen bir cevap gördüm

Vinit:
Pardon ama Vinia'nın adresi neredeyse internet sitelerinin yanında sponsorlu olarak çıkacakken sen benden konum mu istiyorsun?

Namjoon:
Senin işin için istedim farkındaysan? Bu kadar terslemenin mantığı ne?

Vinit:
N*mjoon isimli kişileri sevmiyorum
Üstelik işimin üstüne para almayacak gibi konuşman da işin esprisi sanırım :D?

Namjoon:
Namjoon isimli kişileri toplasak bir sen olamazsın|
Namjoon isimli kişileri topl|
Namjoon isimli kiş|
Gerçekten sana yazanda kabahat. Ben kendim bulurum adresi

Formalite icabı sorduğum sorunun cevabı beni sinirlendirse de gece Seokjin'e şirketteki kaba yasağı kaldırdığımı söylediğimde onun eski haline döneceğini biliyordum.

Tabii ki onun öğrenmesi ve bunun yüzünden tartışmamız değildi bu katı kuralı kaldırma sebebim.

Sadece.. Sadece anlamsız gelmeye başlamıştı artık.

Saat 19.47'yken son düzeltmelerimi yapıyordum. Kravatımı tutup fazlasıyla aşağı çektiğimde artık işimin bittiğini anlamıştım.

Şirkette olan ve Vinia projesinde yer alacak kişilere adresi atıp telefonu ceketimin iç tarafına yerleştirdikten sonra çıkışa doğru ilerlerken saçlarımı dağıtmaya başlamıştım bile.

✄

Sokağı döndüğümde sakin ve bol ıslık çalmalı yolcuğumun bitimine yaklaştığımı anladım.

Direksiyonu kavrayan ellerim kendiliğinden daha da sıkılaşmışken bedenime yayılan gerginliğin farkına varmıştım.

Elbette bugün vücudumu kontrol edemeyeceğimin farkındaydım. Ama Jeongguk için yapmalıydım. Evet, sadece Jeongguk için.

Girişte olan tanıdık birkaç araba valeler tarafından hareket ettirilince şirkettekilerin de geldiğini anlamıştım.

Barın tabelasında yazan "Vinia" yazısını gördüğümde dilimi yanlışlıkla ısırdım ve elimi hemen ağzıma götürdüm.

Arabayı önünde durdurduğum yere göz attım ve başımı koltuğa doğru yaslayarak gözlerimi kapattım
"Kim Namjoon sadece iş için geldin ve sakin olacaksın. Nasıl diğer yerlerde durgun ve işkolik davrandıysan burda da öyle davranacaksın"
Kendi kendime sıralı cümleleri yağdırarak konuşuyordum.