Akatsuki bir kedi!

Mektup.

 Ağaçların içinde ki kişi somurttu. Keyfi yerinde değildi. Hemde hiç değildi. Nedeni de basitti aslında.

İşler tahmin ettiğinden çok daha yavaş ve saçma bir şekilde ilerliyordu. Ve o bu yüzden çok sıkılmıştı. Acaba yanlış kişileri mi seçmişti? Oysa ki o hafızasına çok güvenirdi. Hata yapmış olması imkansızdı.

Yani daha açık olmak gerekirse onun planlarında aşk dahil edilmemişti. Ama mübârek herkes birbirine tutulmuştu. Bu iyi miydi, kötü müydü kesin olarak bilemiyordu daha doğrusu kestiremiyordu. Evin içindeki kişileri göz önüne alınca işin içinden çıkamıyordu.

Ama bildiği kesin bir şey vardı. O da çok sıkıldığıydı. Baya çok sıkıldığı...

—-

"İşte böyle Mısra."

Karamel saçlı kızın kaşları hep aynı şekildeydi. Çatık.

" Bize neden söylemediniz Nora?" Nora derin bir nefes aldı. Neden bilinmez odada ki hava ona yetemez olmuştu. Oysa ki camlar ve balkonun kapısı ardına kadar açıktı.

"Nasıl tepki vereceğinizi kestiremedik. O yüzden bir süreline sizden saklamaya karar ver-"

"Bize yalan söylediniz Nora!"

"Hayır! Size yalan malan söylemedik. Sadece gerçekleri sakladık."

Mısra kollarını kavuşturdu.

"Bu her ne halt canlı varlık ile sevgili misin?"

Nora bir alışkanlık ürünü olarak alt dudağını dişledi. Elinde olmadan yaptığı hareketlerden biriydi bu.

"Peki bu her ne halt canlı varlığın soyadı Smitt mi?"

Nora tekrar sustu.

"Peki. Sen şu domates kafayla sevgili misin?"

Pain'in bir gözü seğirdi. Bu kız fazla oluyordu ama!

"O iş çok çok karışık."

Mısra şeytani bir biçimde gülümsedi. Kaşları havalanmış, gözlerinde tehlikeli ışıltılar yer edinmişti.

"Seni tek bir şekilde affederim Nora."

Siyah saçlı kız yutkundu. Alt dudağını tekrar dişlerinin arasına aldı. Mısra'nın gözlerinde ki bu bakış hiçte hayra alamet değildi.

"Nasıl?"

"Bana söylediğiniz her şeyi gerçekleştireceksiniz Noracım. Sen şu kırmızı kafalıyla, kızlar ise diğerleriyle GERÇEKTEN sevgili olacaksınız."

"S*ktir."

—

"HAYATTA OLMAZ!"

"O zaman güzelim hemen şu anda FBI'yı arıyorum ve sizi ihbar ediyorum."

"Et anasını satayım. Ben bu bunakla gerçekten sevgili olmam. Rolü olur, düşüncesi belki olur, ama gerçeği ASLA!"

"Sen kime bunak diyorsun lan!"

"Ebeme! Dur düşününce... O bile senden gençtir." Hidan alnında atan bir damarla Amara'ya bakıyordu.

"Senin dilin çok uzamış."

"Uzamışsa ne yaparsın? Keser misin yoksa. Ay ne kadar korktum anlatamam!" Hidan muzipçe gülümsedi.

"Benim aklımda kesmekten daha iyi şeyler var. En azından daha eğlenceli."