medya=Uzumaki nagato nam-ı değer Pain hikayede ki adıyla Nagato Smitt. okuyun anlayacaksınız
Uyarmam lazım arada küfür kısımları vardır. Rahatsız olan bildirsin lütfen :))) Ve diğer bölümlerde daha fazla olacağını söyleyim.
"Evet anladınız mı?" Nora son üç saattir sevgili Akatsuki üyelerine buranın kurallarını ve işleyişini anlatıyordu. Ama ne var ki sevgili üyelerimiz anlamamakta ısrar ediyordu.
"Neden patlayıcıları kullanamıyoruz! HMMMMMMM" Tanya bezgince nefesini verdi.
"Çünkü canım sivri zekalım, eğer o patlayıcıları kullanırsan çok dikkat çeker ve hapsi boylarsın." Bu sefer Sasori söylendi.
"Neden insanları kuklalara çeviremiyorum?" Tamara ofladı.
"Çünkü canım kukla meraklım. Eğer çevirirsen senin insan olmadığını anlarlar." Hidan da durur mu?
"EEEE BEN JASHİN-SAMA'YA ŞÜKRANLARIMI NASIL İLETECEĞİM?! SENİ FAHİŞE!" Amara hemen önünde oturan Hidan'ın kafasına bir tane vurdu.
"KÜFRETME! Hem ne şükran sunmasından bahsediyorsun sen?" Hidan siyah saçlı kıza kötü kötü bakıp konuşmaya başladı.
"BENİ TEKRAR İNSAN HALİME GETİRDİ. BUNUN ŞÜKRANI SÜ- LANNNN"
"KAPA ÇENENİ!"
Not bir: işte arkadaşlar Amara'nın sinirlenince nasıl bir tip olduğunu gördük.
Hidan arkasını dönünce gördüğü ifade ile yutkundu. Amara derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. Jashinmiş, tanrıymış (töbe töbe) onun umurunda değildi. Böyle şeylere inanmazdı. Kabul onu yaratanın olduğunu, ondan üstünlerin olduğunu inanırdı. Ama onlara ad takmazdı. Çünkü ona göre işler çok farklı ilerliyordu.
Pain gözlerini devirdi. Nora'ya döndü.
"Pekala şimdi ne yapacağız?" Nora tek tek tüm Akatsuki üyelerini süzdü. Tobi'nin suratında bir maske vardı. Kisame'nin kiyafetleri biraz dar olmuştu ve Zetsu. Onu düşünmek bile istemiyordu. Etrafa bakarken konuştu.
"Alışverişe gideceğiz. Hem de hemen! Ama önce, Zetsu şu etrafında ki bitkimsi şeye bir şey olursa canın yanar mı?"
---
Nora tam bir dahiydi. Kelimenin tam anlamıyla bir dahi. Öyle ki insanların arasına tüm Akatsuki üyelerini eksiksiz bir şekilde çıkarmayı başarmıştı. Nasıl mı?
Öncelikle Kisame. Onun işi çok kolaydı. Yüzüne, boynuna ve ellerine iyice sürülen fondeten, mavi saçlara sürülen bir boya ve gözleri için lens. Açıkcası çok yakışıklı olmuştu. Kısaca şöyle anlatayım.
Amara'nın genellikle dans ederken konsepte uyum sağlamak için kullandığı su ile çıkmayan -kendine özel bir jeli vardı- fondeteni kullanmışlar, Kisame'nin teni hafif yanık bir buğday olmuştu. Saçlarına ise Tanya'nın boyalarından kullanmışlardı. Tanya'nın eskide kalma garip bir alışkanlığı vardı. Her canı sıkıldığında saçlarını boyardı. Hem de öyle normal renklere değil. Mavi, yeşil, turuncu, mor, pembe... Eskiden sakladığı boyalara tekrar bir bakarken gözüne sarımtırak bir kumral tonu gözüne çarpmıştı. Ve böylece Kisame yanık buğday bir tene ve açık kumral saçları olmuştu. En sonunda buldukları koyu mavi lenslerle kesinlikle insanı kendini hayran bırakan biri haline gelmişti. Gerçi kendi gözleri beyaz olduğundan ister istemez gözleri açık bir mavi olmuştu.
Onun dışında da Nora uzun zaman sonra ilk kez eline makasını almıştı. -biliyorum beni döveceksiniz- resmen Deidara'yı koltuğa bağlayıp -burada Kakazudan yardım almıştı- saçlarının büyük bir kısmını kesmişti. Sebebi basitti. Allah aşkına bu gezegende ki hangi insan dizlerine kadar uzun sarı saçlarla dolaşırdı ki! Hem de sapsarı. Kızlarda bile yoktu böyle saçlar.
Nora acımadan Deidara'nın saçlarını keserken, Deidara'nın ağlamasına Merelyn da eşlik ediyordu. O koskoca anime dünyasında Diedara'nın saçlarına aşıktı. Evet kendisine değil, saçlarına. Nora en sonunda işini bitirince gülümsedi. Aslında o kadar kesmemişti. Sadece önünde ki o tepesinde topladığı saçlarını perçem haline getirmiş, arkasında ki saçlarını beliyle kürek kemikleri arasında bırakmıştı. Yani abarttıkları kadar kısa değildi. Gözü aynada Deidara'nın ellerine takıldı. Kaşlarını çatarken makası bıraktı.
"TAAAAAAAMMMMMMMMMMAAAAAAAAAAAAARRRAAAAAAAAAAAAAA!" Tamara salonda İtachi ve Kisame ile konuşurken Nora'nın bağırmasını duydu. İtachilere bir saniye derken Nora'nın kapandığı odanın önüne geldi. Kafasını içeri uzatırken 'ne var' bakışları atıyordu.
"Senin deri eldivenlerin vardı. Parmaksız olanları ama. Onları getirsene bi." Tamara suratını buruşturdu. Eşyalarını paylaşmayı sevmiyordu. Hem de hiç sevmiyordu.
Ve ZETSUUUU! Onda işi kesinlikle çok zor olmuştu. Ama ne var ki onu da yeniden yaratmadan bırakmamıştı. İlk olarak ona etrafında ki o bitkimsi şeyle arasında nasıl bir bağ olduğunu sordu. Onunla direk bağlı olmadığını öğrendiği zaman ise eline testeresini aldı. Makasın işe yarayacağını sanmıyordu. Ve unutmadan belki ömründe ilk kez Zetsu korktu. Hem de öyle böyle değil.
---
"Burası çok tuhaf." Nora gözlüklerini, gözlerine geri takarken konuştu.
"Sen daha ne gördün ki!" Nora aynı Kisame gibi Zetsuyu da baştan yaratmıştı. Lakin ufak bir sorun vardı. Öyle ki ömründe hiç almadığı kadar çok fondoten alması lazımdı. Ve boya. Tabi lenste. Şimdi olay şöyle.
Tanya evden çıkmadan önce Pain ve Kakazu'ya da lens takmıştı. Eee ne de olsa birinin gözleri mor halkalı birinin ise neon yeşiliydi. Çok dikkat çekiyordu. Ama ne olur ne olmaz diye Pain'in gözlük takması lazımdı. Şimdi evde sadece Akatsuki üyelerinden 4 kişi lens takıyorudu. Ve bunlar çok çabuk kaybolan şeylerdi. Tobi'ye gelirsek, Nora'nın tabiri ile tam bir 'yaşlı katırdı'. İnatçı ve huysuz. Ona ise bir şey yapamamış aksine bir maske vermişti. Yüz ifadeli bir maske.
Sonra ise kızlar da hazırlanmış -buna Konan da dahildi. Amara onu bırakmamıştı- evden çıkmışlardı. En sonunda da alışveriş merkezindeydiler. Ve elleri doluydu.
Etrafı birden bir şarkı doldurdu. Avril Lavinge Googbye. Nora elinde ki poşetleri bir eline almaya çalışırken bir yandan da telefonunu cebinden çıkarmaya çalışıyordu. Sonunda başardığında tuhaf bir haldeydi.
"Alo" Pain'in elinde ki poşetlerin bazılarını almasıyla ona içten bir bakış yolladı. Ve hafif sert bir sesle konuşmaya başladı.
"Efendim."
"Nora biliyorum izindesin ama sa-"
"Adı üstüne izindeyim."
"Ama buraya gelmelisin."
"Ken. Ben. İzin. Günüm. Deyim." Her kelimeyi tane tane söylemişti. Amara dudaklarını büzerek Nora'ya döndü.
"Bak Nora çok öne-." Nora kalanını duyamamıştı. Çünkü bir el telefonunu elinden almıştı bile. Arkasını dönünce gördüğü kişi ile gözlerini devirdi.
"Bana bak Ken bozuntusu, rahat bırak Nora'yı!" telefonun ucunda ki adam kaşlarını çattı. Bu kız fazla oluyordu artık.
"Tanya. Nora'yı ver."
"Hı hı hı! Domuzlarda uçuyordu zaten!"
"TANYA BANA SEVGİLİMİ VER!"
"ELİNİN KÖRÜ SEVGİLİN O SENİN! ZATEN NORA'NIN SENİ TAKTIĞI YOK! ONUN SEVDİĞİ BAŞKA BİRİ!" Tamam sonunda iyice saçmalamıştı. Gerçekten Nora ve sevmek mi? Bir erkeği?! Ken kendine beğenmiş bir ukalalıkla konuştu.
"Öyle mi kimmiş o?" Tanya' gözüne çarpan ilk kişinin adını verdi. Nora onu kuşbaşı doğrayacaktı.
"Nagato. Nagato Smitt." Nora'nın ağzı aynı diğerleri gibi bir karış açık kalmıştı. Tamara ve Amara ise kahkalarla gülüyordu.
Not: diğer bölüm de-söz vermiyorum- Nagato X Nora ağırlıklı olacak :))))))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akatsuki bir kedi!
RandomNinja dünyasında ki herkesin korktuğu bir birlik: Akatsuki. Yetenekli, tehlike s- seviyeli ninjalardan oluşulan bu birlik bir gün aniden kediye dönüşürse ne olur? Peki, bu ninjaları çılgın, deli dolu ve kesinlikle birbirinden farklı 5 kız bulursan n...