Akatsuki bir kedi!

Akatsuki:Obsidyen taşı -1-

 -20 gün sonra; yılbaşına 4 gün kala. Bilinmeyen bir kişi-

 Hava oldukça soğuktu. Rüzgar hızlı esiyor, yaprakları dallarındna koparıyordu. Kara bulutlar gökyüzünde toplanmış, yağmur yağdırmaya hazırlanıyordu. Bu havada üstünde incecik kiyafetler karşısında ki evi izliyordu. Ağaçların arasında kaldığından görünmesi imkansızdı. Bir süre daha bekledi. Büyük tahta kapının açılması ile bir iki adım daha geriledi. Kapıdan çıkan siyah saçlı kız her gün yaptığı gibi kumsalın oraya gidecekti. 

 Kızın gitmesi ile saklandığı ağaçların içinden çıktı. Kafasında kapşonu, üstünde ki bol kıyafetler, ayağında ki spor ayakkabıları ile kim olduğu belli olmuyordu. Elinde ki küçük kutuyu demin kızın çıktığı kapının önüne koydu. Ve hızla ağaçların oraya geri döndü. Yarım saat sonra geri gelen kız ile donuk dudaklarında alaycı bir gülümseme oluştu.

"Oyun başlasın"

*****

" Hoş geldin Nora"

 Nora kapıdan içeri girdiği an duymuştu bu sesi. Etrafına bakındı. Görünür de kimse yoktu ama.

"Salondayız. Gel bak Amara ne bulmuş!" Merelyn'ın sesini tekrar duyunca sade ama oldukça zevkli döşenen holü yürüdü. Salona girdiğinde ilk gördüğü kızların masanın başında oturduklarıydı. Meraklı ve soru dolu bir halde onların yanına gitti. Tahtadan yapılmış masanın üstünde biraz büyükçe, pürüzsüz, üçgen şeklinde simsiyah bir taş vardı. Nora kaşlarını çatıp taşı eline aldı. Bir iki dakika kızların meraklı bakışları altında inceledi. En sonunda ne olsuğunu anladığında gülümsedi.

"Ah! Bu bir obsidyen taşı. Bunu nereden buldun Amara?" Nora büyük yeşil gözlerini çoktan siyah saçlı kıza çevirmişti bile. Amara elini ensesine attı.

"Dış kapının önünde buldum. Küçük bir kutunun içindeydi. Galiba biri bırakmış." Tamara dudaklarını büzerken düşenceli düşenceli konuştu.

"Kim bırakmış acaba?Ve neden?" Tanya omuzlarını silkti. 

"Bilmiyorum. Bekte umurumda değil açıkcası. Ama Merelyn sende bu taştan bir kolye yok muydu? Ben mi yanlış hatırlıyorum?" Merelyn kafasını ile Tanya'yı onaylayıp boğazlı kazağının altından siyah obsidyen taşından yapılmış kolyesini çıkardı. Kolye oldukça sadeydi. 

 Amara ayağa kalktı. Omuz silkip, Nora'nın elinden taşı aldı. Küçük kutunun içine koyarken konuştu.

"Neyse ne! Bakarmışsın bir gün lazım olur. Kaldırıyorum ben bunu." 

Amara asla başka bir konuda şu an ki  kadar haklı olamazdı. İler ki günlerde bu taş onlara çok yardım edecekti. Daha doğrusu çok yardımı dokunacaktı.

----

 "BEN TANRIYIM!"

"Hayır sen tam bir salaksın."

"NORA!"

"NORA!"

"NORA!"

"NORAAAAAAAA!"  Pein'in televizyondan duyulan bağırmasını, Nora'nın yorumu takip etmiş ve kızlarda sonunda çıldırmıştı. Nora omuz silkerken tekrar konuştu.

"Ne tam bir salak gibi davranıyor." Kızların ölümcül bakışlarını görmezden gelip kahvesini tazelemek için mutfağa geçti. Amara obsidyen taşını kaldırınca uzun zamandır anime izlemediklerini fark etmişler ve izlemeye koyulmuşlardı. Sırasıyla değişen bölüm sayılarıyla.

One piece 

Death note

Fairy tail

Toruko no basket

Bleach ve son olarak ta 

Rock Lee No Seishun Full Power. Aslında ilk baş Naruto izlemek istemişlerdi. Ama sonra onun yeni bölümünün perşembe günü geldiğini hatırlamışlar - o gün daha pazartesiydi- rock lee'ye dönmüşlerdi. Aslında bu anime Naruto'dan çok daha tatlı(!)ydı. Ve kesinlikle çok daha komik.

 Kediler rock lee'ye kadar kahkahalar ile gülmüş dalga geçmişlerdi. Öyle ki bu halleri Nora'nın keskin güzünden kaçmamaştı. Bu kediler amma da garip davranıyordu. Bir kediye göre fazla zekiydiler 

  Rock lee  sırasında ilk önce Diedara gitmişti. Animediki hallerini görünce ilk olarak televizyona saldırmıştı. Hem de nasıl saldırma. Resmen yerinden oynatmıştı, o küçücük boyuyla. En sonunda Merelyn onu kollarına hapsettince anca sakinleşmişti. Diğer kedicikler için ise yapabilecek bir şey yoktu. Hepsi odanın bir kenarına gidip, televizyona sırtlarını dönmüşlerdi. 

 Nora kaşlarını çattı. Bu kediler neden bu kadar garip davranıyordu. Davranışları, hareketleri, duruşları hatta birbirleriyle olan kavgaları bile oldukça bilinçliydi. Bir hayvanın gösteremeyeceği bir bilinçlikte. Ve neden bu kadar tanıdıktılar?

Selam millet. Öncelikle şu 'akatsuki' başlığında en fazla 3 bölüm göreceğiz. Zaten ondan sonra da artık kedi hallerinden çıkacaklar :))) Sonunda nasıl çıkaracağıma karar verdim :D Onun dışında bu sömestr da ki planımı da buldum. Hem burayı yazacak hem de 'kök anbu' yu düzenleyeceğim. Çünkü baktığımda çoğu yerin oldukça saçma olduğını gördüm. Büyük ihtimal yüzde yetmişi değişecek. Hem karalterlerin davranışları olarak hem düşünce şekilleri olarak ^.^ Amma uzun olmuş ya :)) Çok konuştum yine. Hadi herkese bay bay :)))))

Medya= obsidyen taşı