Onlara bakabilir miyiz? Lütfen! Lütfen! Lütfennnnnn!

781 39 11
                                    


Medya= Tanya Switenso

 "Oh be sonunda!"

Tanya hızla kendini koltuğun üstüne attı.

 Amara ve Tamara geri döndükleri zaman daha kutunun içindekileri gösteremeden hızla toplanmaya başlamaları gerekmişti. Çünkü yağmur git gide hızlanmış ve hepsi sırılsıklam olmuştu. Eh kutunun içindeki kedicikler de o kadar aceleden dolayı evi beklemek zorunda kalmıştı.

 Nora eve giderken Amara'nın elinde ki kutuyu görmüş ama bir şey dememişti. Herkes koltuklara kuruldukları zaman gözlerini Amara'ya dikti. Sessiz emri alan Amara hızla olan biteni anlatmaya başladı.

" Tamara ile koruluğa dolaşmaya gittiğimizde bulduk."

Tanya yerinde biraz doğrulup sordu.

"Ne var içinde?"  

Amara ayaklanıp masanın üstünde ki kutuyu açtı. Ve ona şaşkınca bakan on tane kediye gülümseyerek baktı. Gözüne kestirdiği kırmızı kediyi kucağına alırken Tanya'yı cevapladı.

"Kedi"

Ve sonrası Tanya'nın büyük bir çığlığıydı. Kırmızı renkte ki kedi şaşkın şaşkın ona bakarken üşengeçliğin kitabını yazan kız artık nasıl yaptıysa hemen arkasında bulunan kitaplığın üstüne çıkmıştı. Ve kitaplık neredeyse 3 metreydi. Bağırarak konuşmaya başladı.

"Uzak tut şu şeyleri benden!"  

Merelyn hızla kutunun içinde ki kedilere doğru hamle yapıp sarı olan kediyi kucakladı. Onu karnından tutup kendinden biraz uzaklaştırarak bakarken Tanya'yı kızgın bir sesle cevapladı.

" Onlar şey değil! Kedi Tanya kedi." 

 Tamara yavaşça kutuya yaklaştı. Masanın önüne çöküp gözüne ilk çarpan mavi renkte ki kediyi aldı. Biraz hırçın olan kediyi hemen kulağının arkasını kaşıyarak rahatlamasını sağladı. Kedinin zeki bir şekilde bakan gözlerine baktı. Bir kedi için fazla zeki bakıyordu. Hatta çok daha zeki.

  Amara, Tamara ve Merelyn kedileri kucaklamışken Nora yavaş adımlarla ilerledi. Kitaplığının önüne gelince elini Tanya'ya uzattı. Yumuşak tatlı bir tonla konuştu. 

"Hadi Tanu. Gel güzelim aşağıya. Kokulacak bir şey yok."

Nora küçüklüğünden beri Tanya'ya Tanu derdi. Nedenini hatırlamıyordu. Gerekte yoktu zaten.

 Tanya yavaşça yere indi. Nora'nın elini tutarak kutuya yaklaştı. Kutuya bir göz atınca istemsizce gülümsedi. Bu kediler çok tatlıydı. Dikkatini ilk çeken beyaz bir kedi ile tartışan siyah kedi oldu. Beyaz renkte ki kedi onun kafasına patisi ile vuruyordu. Tanya kaşlarını çattı. Beyaz kediyi tek eli ile kavradığı gibi havaya kaldırdı.

 Hidan daha ne olduğunu anlamadan kendini havada buldu. Sinirle onu tutan kızın eline tırnaklarını geçirince kendini birden dünyaya tepetakla bakarken buluverdi.

 Tanya eline geçen tırnaklar ile sinirlendi. Beyaz kediyi fırlatırken son anda kuyruğundan yakaladı. Bir sinirle kediyi silkeledi. Sonunda Merelyn'ın ölümcül bakışlarını görünce ona daha beterini gönderdi. Kediyi düzeltip ensesinden kavrarken üç kızın ve tüm kedilerin terlemesini sağlayacak şekilde konuşmaya başladı.

"Bana bak tüy yumağı! O küçücük boyun ile sakın bana kafa tutmaya kalkma. Yoksa seni boyunun dört katı köpeklerin olduğu bir sokağın ortasına atarım. Ve bir daha dönüp bakmam."

Kediyi sinirle fırlatıp siyah yüzünde maske gibi tatlı bir şey olan kediyi aldı. Nora beyaz kediyi son anda tutarken, sanki daha demin bir kediyi fırlatan o değilmiş gibi başka bir kediyi seven kuzenine baktı. Başını sağa sola sallarken korkmuş kediyi okşatarak sakinleştirmeye çalışıyordu. Gülümseyerek beyaz kediyi masanın üstüne bıraktı. Büyük yeşil gözlerini kutu da kalan diğer kedilerin üstünde gezdirdi. Gözüne kestirdiği mor renkli gözleri olan kediyi kucağına alırken koltuğuna geri oturdu. Kedinin ıslaklığını fark edince Amara'ya döndü.

"Amara neden bir kaç tane havlu getirmiyorsun? Baksana ıslanmışlar, kurulayalım."   

 Amara elinde ki kırmızı kediyi masaya bırakıp hızla odadan çıktı. Bir iki dakika sonra beş kızda kedileri kurulamaya başlamışlardı.

 Amara elinde ki son kediyi bırakırken Nora'ya döndü.

"Onlara bakabilir miyiz? Lütfen! Lütfen! Lütfennnnnn!" Nora derin bir iç çekip başını hayır anlamında sağa sola salladı.

"Olmaz Amara." Amara tek dudağını sarkıtıp Nora'ya masum bakışlar attı.

"Lütfennnnnn! Ne olurrrrrr!" Nora Amara'nın yavru köpek bakışları üzerine iç çekti. Bu kıza hiç bir zaman hayır diyemiyordu.

"Peki."

 Amara büyük bir sevinç çığlığı atıp kırmızı kediyi kucakladı. Onu karnından tutup kendi ile birlikte döndürürken kahkahalarla gülüyordu.

"Yaşasın! Yaşasın! Yaşasınnnn!" Zavallı Sasori'nin midesi ağzına gelmişti resmen. Amara etrafta dönüp, atlayıp , zıplayıp dans ediyordu. Hareketleri her şeye rağmen çok zarifti. Öyle ki Akatsuki üyelerinin bile ağızları açık kalmıştı. Eh ne de olsa Amara bir dansçıydı. Zarif olması oldukça normaldi.

  Amara en sonunda kendini koltuğa attığında hala kıkırdıyordu. Onun bu hali diğerlerini de güldürmüştü. Tanya alt dudağına işaret parmağını vururken konuştu.

"Adları ne olacak?" 

 Tanya'nın bu sorusu ortada ki sesleri dakikasında kesmişti.

---

 "Bu kızlar kaçık." Kakuzu'nun söylenmesi ile Kisame ona döndü.

"Ama güzelde." Sasori Kisame'ye döndü. Derinden sesle konuşmaya başladı.

"Etkilendin mi yoksa?" Kisame, Sasori'ye dönünce dişlerini göstererek gülümsedi. 

"Etkilenmeyecek gibi değiller ama dostum." Pain ve İtachi başlarını anlamsızca sallarken; Konan onlara kötü kötü bakıyordu. O an adının Tanya olduğunu düşündükleri kız konuştu.

"Adları ne olacak?" Soru üzerine seslerini kesen on kedicikte birbirlerine bakmaya başlamışlardı.


Akatsuki bir kedi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin