Yeniden 1.Kitap 1/3

Tekne Turu

Bir süre sonra çarşıda tek tek mağazaları gezmeye başladık. 4 kız olduğunu düşünürsek bunun bir moda defilesine dönüşmesi beklenmedik bir şey değildi. Biz üç erkek, basit birer mayo bulup aldık, başka bir şey denemedik bile. Ama kızlar, gerçekten tatlı bir eziyet gibiydi.

Üçümüzü küçük taburelere oturttular ve sıra sıra giyinip, yorumlarımızı aldılar;

-Elif; Hmm, Murat kafanı çeviryorsun sanırım beğenmedin.

-Murat ; Yok, yok güzel sadece..

-Elif; Bak biliyordum beğenmedim.

-Murat; Hayır, beğendim, beğendim.

-Elif; Berk neden sen bir yorum yapmıyorsun ?

-Berk; Ben, Ben ..

-Elif ; Bak hiç biriniz beğenmediniz... biraz bekleyin diğerini denemek istiyorum.

Sonuç olarak tam üç buçuk saat tutsaktık. Gözlere bayram olmasına rağmen artık bir işkenceye dönüşmeye başlamıştı. En sonunda Elif, koyu yeşil basic lotus tarzı bir bikini üstü ve koyu yeşil yüksek bel yandan bağcıklı bir mayo aldı, Zeynep basit bir çizgili bikini takımı aldı, Mine altı çiçek desenli üstü koyu-mavi bir bikini takımı aldı.

Sonia sade siyah yandan bağlamalı ring bir bikini altı ve siyah bir twist bikini üstü aldı. Sade olması çok basit durması anlamına gelmiyordu, beyaz teniyle birleşince inanılmaz derece seksi görünüyordu. Göğüs ve kalçalarının yaşıtlarına göre daha iyi olması onu genç bir model gibi gösteriyordu. Kenardan ince güzel beyaz bir plaj elbisesi aldım ve Sonia'ya verdim denemesini istedim. Mağazadaki insanların onun vücudunu görmesini istemedim elindeki elbiseye bakınca güldü ama beni kırmadı denedi.

Mayonun üstünde güzel duruyordu ama istediğimin aksine ince olmasından dolay biraz transparandı ve altındakileri net görememek görmekten daha fazla ilgi çekiyor ve heyecanlandırıyordu. Bunun bir tekne turu olacağını söyleyip kendimi sakinleştirmeye başladım. Sonuçta kendi aramızda olacaktık, dışarıdan gören biri olmazdı. Sakin Uğur, Sakin...

-Elif ; Bu salak, Uğur'un onda biri gibi davran da keşke.. ( fısıltı)

-Mine; Bende ,biraz kıskandım. (Fısıltı )

Başkaları duymamış olabilir ama iyi bir işitmem vardı ve istemeden Elif'in tarafına baktım. Elifle göz göze gelince hafif bir kızardı duyduğumu anladı ve sonra yanındaki Murat'ı gördüm. Elif'i yalnız bırakmış deniz gözlüğü deniyordu.

Elif aslında güzel bir kızdı, cana yakın ve dobra biriydi, Önceki hayatımda dışarıdan çok rahat göründüğü içi hakkında bir kaç dedikodu çıkmıştı ama tanıdıkça hiçte öyle biri olmadığını anladım. Murat için çok iyi bir fırsat ve çok iyi bir kızdı ama bizimki bu şansı kaçırıyordu. Berk'e baktığımda ise Zeynep'le konuşuyor ve gülüşüyorlardı adamım en azından sen doğru yoldasın.

Cumartesi günü çoktan geldi. Erkenden kalkıp küçük bir alışveriş yaptım , ailem olmadığı için tüm hazırlıklar bana kalmıştı. Şansıma teknenin bağlandığı iskelenin bir kaç yüz metre ilerisinde büyük bir Migros vardı.

Migros'tan turda nelere ihtiyacımız olacağını ve neler yiyip içeceğimizi hesaplayarak listemi kontrol ettim. Her şeyi aldığıma emin olduktan sonra tekneye taşımaya başladım. Tekne, ahşap tek katlı ama normalden biraz daha uzun bir tur teknesiydi. Ön tarafında 5 tane güneşlenmek için uzun minder vardı. Onun dışında arkasında kenarlarda oturma yerleri ve önlerinde de birer ahşap masa vardı, ortası geçiş için boştu. Gösteriş olarak da olsa bir direği ve yelkenleri vardı. Tur teknelerinin bu yelkenleri açtığını pek görmedim o yüzden benim için gösteriş direkleri.