Yeniden 1.Kitap 1/3

Sıradan Günler

Sabah kalkıp okula gittim. Artık her şey normale dönmüştü. Arkadaşlarımla konuştum, Sonia ile beraber öğle yemeği yedik. Derslere katıldım. Günlük görevlerimi yapıyorum. Sonia'nın evine gidiyoruz biraz antrenman yapıyoruz.

Kendi gelişim hızına inanamadı, bilmediği hareketler yapıyordu ve buna anlam veremedi. Bende eğitimden dolayı kendi tarzını oluşturduğunu söyledim. Annesi artık karışmıyor, akşamları gelip evden(Tepedeki ev bu arada ) almaya başladı. Günler böyle geçip gitmeye devam etti. Ormanda yaşadıklarım yüzünden artık ormana gitmiyorum. Biraz ara verdim. Babam ilişkimi duyunca beni destekledi...

Ağlamak istedim sonunda beni destekleyen biri.

Bir kaç gün geçti, basketbol seçmelerini geçtim. Pek istemesem de Sonia duyunca çok sevindi onu kıramadım ve seçmelere girdim. Akşamları yayına devam ettim, bir çok teşekkür mesajı aldım ve yeni abonelerim oldu. Cumartesi sabahı oldu bu gün özel bir gündü. Bu gün Sonia'nın yaşadığı eve gidecektim, annesi kahvaltıya çağırdı. Gergindim ama büyük bir adımdı.

Dolmuştan indim, önümde kocaman bir site vardı. 12 tane villa saydım, villalar 2 katlıydı. (Zemin +2) basit görünümleri vardı, Fethiye güzel bir yerdi ama mimari konusunda her zaman kopyala yapıştır olmuştur. Özgün eserleri yoktu..

Kapıdaki güvenlik beni durdurdu. Kime gideceğimi söyledikten sonra telefonla aradı ve onay aldıktan sonra yerini kabaca tarif etti. Teşekkür edip sitenin içine girdim. Evlerini biraz sonra buldum.

Kapıyı çaldım yada çalamadım hemen açıldı. Sonia karşımdaydı, Altına kısa bir kot şort ve üstüne açık sarı bir bluz giymişti. Saçlarını at kuyruğu şeklinde toplamıştı. Kapıyı açtı ve girmem için kenara çekildi, biraz gergindi açıkçası bende gergindim.

-Hoş geldin.

-Hoş bulduk..

Birbirimize bakıp gülümsedik. O sırada içeriden bir ses geldi;

-Birbirinizle flört etmeyi bırakında içeriye girin.

Emir büyük yerden geldi. Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim. Kendimi küçük bir holde buldum. Kapıdan girer girmez kenarda bir merdiven gördüm. Sağ tarafta bir kapı vardı, içeriye girdiğimizde Z şeklinde bir salon beni karşıladı. Bir köşesinde oturma grubu , ortada bir yemek masası ve diğer tarafa kıvrılan yerde bir mutfak vardı. Anlatması zor karmaşık bir planı vardı ama içerisi sade ve moderndi. Gayet güzeldi beğendim. İçeriye girince masanın donatıldığını gördüm. Mutfakta annesi omlet yapıyordu. Sonia ile köşeye geçip koltuklara oturduk. İkimizde rahat değildik.

-Uğur; Güzel görünüyorsun.

-Sonia; Hmm, geleceğini duyunca bir şeyler giydim.

-Elena; Bir saattir hazırlanıyor, tüm işleri bana bırakıp kaçtı.

-Sonia; Annnee.

Sadece güldüm, bu gün çok rahat ve samimi davranıyordu. Biraz şaşırdım o ciddi patron gitmiş ve yerine normal bir ev hanımı gelmiş gibiydi. Oda benim şaşırmamı fark etti ve güldü.

-Sonia; Gel sana evi gezdireyim.

Sonia elimden tutup merdivene doğru çekmeye başladı. Peşinden gittim, üst katta sadece 2 oda vardı biri annesinin odası ve onun odası. Annesinin odasına girmedik ama meraktan odasına girdim ve etrafa baktım. Basit beyaz ve toz pembesi eşyalar gözüme çarptı. Merakla Sonia'ya baktım, onun böyle bir tarzı olduğunu bilmiyordum.

-Sonia; Ne, pembeyi sevemez miyim. (Somurttu)

Gidip yatağına oturdum, ve etrafa baktım. Sade ve düzenli bir odası vardı.