Sabah kalktım, her tarafım ağrıyordu. Ağrılar geçse bile psikolojik olarak devam ettiklerini düşünüyordum. Dün akşam tam bir işkenceye dönüşmüştü. Formamı giyip evden çıktım, düşünmeye başladım.
Sonia'nın durumu sürekli bunu bir oyun gibi algılayan benim için tokat gibiydi. Düşündükçe tamamen oyun oynuyormuş gibi davrandım ve gerçekçi düşünmediğimi fark ettim .
Güç puanı mı lazım az biraz çalış, piyango bileti çıktığında çevir ve gelen renklere göre sevin vb. çok fazla çocukça davranışım vardı. Piyangodan çıkan her şey benim hayatımı değiştiriyordu ve ben bunlardan çok gelen renklere ve sınıflara takıldım.
Bir oyuna yeni başlamış ve nadir itemleri toplamayı kafasına takmış gibi hareket ediyordum. Araştırma ve bilgi görevini sistemin bana vermesine şaşırmamam gerek sanırım. Sistem cahil kalmamı istemiyordu.
Yeni bir yaşam planı yapmam gerekiyordu. Bu günler de sınavlarım da başlıyordu, ilk olarak ailemle sorun yaşamamak için sınavlarımı iyi geçirmem ve Sonia ile antrenmanlarıma devam etmem gerekiyordu.
Spor salonu artık aklımdan çıkmıştı, Sonia 'ya dediğim gibi spor salonunda sadece sportif şeyler öğretilirdi. Müsabakalar bile puan sistemiyle çalışıyordu, gerçek antrenman yapmam gerekiyor. Sonia'ya Wing Tsun rehberi verdim artık onunla ciddi pratik yapıp ikimizi de geliştirebilirdim. Normal hocalarla karşılaşmalardan daha iyiydi.
Okula gittiğimde yorgundum ve çantamı masanın üstüne koyup derslerde uyumaya başladım. Derslerim iyiydi ve öğretmenler beni seviyordu pek çok öğretmen ne olduğunu sordu ve biraz hasta olduğumu söylediğimde beni rahat bıraktılar.
Tenefüsler de Elif benimle dalga geçti ve gece aktivitelerimi abartmamamı söyledi. Murat anlamasa da diğerleri anlamıştı ve biraz kızardılar. Sadece saçma sapan konuşmamasını söyledim ve derslere devam ettik. Öğlen diğerleri ile buluşup yemek yedik. Sonia bir idole bakar gibi gibi bana bakıyordu, bakışlarımız buluştuğunda ise kızarıyor ve başını eğiyodu. İster istemez diğerlerinin dikkatini çekti ve Mine ile Elif'in şakalarına maruz kaldık.
Öğleden sonra beden dersimiz vardı. Genellikle ya tüm sınıf basketbol antrenmanı yapardık yada kızlar voleybol oynar bizde futbol oynardık. Sınıf beden kıyafetlerini giyindikten sonra sahada toplandı. Ciddi ifadeli orta yaşlı bir adam (Öğretmenimiz) içeriye girdi ve bize baktı.
-Kızlar serbest takılabilir erkekler sırada beklesin.
Kızlar mutlu bir şekilde dağıldı, bazıları kenarda oturma yerlerine oturdu ve muhabbet etti, bazıları voleybol oynadı.
-Kurul okul takımı için basketbol seçmeleri yapmaya karar verdi. Perşembe seçmeler başlıyor, bu gün basketbol takımı kurup aranızda maç yapacaksınız. Hakem benim ve seçtiklerim seçmelere gidecek.
Bize söz bile bırakmamıştı, zaten lise öğrencileriydik, basketbol takımına girmek neredeyse her erkeğin istediği bir şeydi. Sonuçta takımda olmak çoğu insan için çok havalıydı. Takıma girmeyi pek düşünmedim, bana göre gereksiz uğraştırıcıydı. Sınıftakilerden uzundum , gücüm de eklenince takımdaki bir çok sıradan öğrenciden daha iyiydim. Fakat dikkat çekmek ve gereksiz sorunlardan kaçınmak istedim. Biraz düşük profil tuttum ama bu öğretmenin dikkatini çekti.
-Uğur, iyi misin bu gün performansın düşük.
-Murat; Hocam, Uğur bu gün hastaydı sınıfta bütün gün uyudu.
Ah kankam çok iyi niyetli ve saf birisin ama ortamı bozmakta üstüne yok.
-Anladım, kenarda dinlenebilirsin Uğur, normal performansını biliyorum o yüzden kendini zorlama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden 1.Kitap 1/3
FantasiBir tasarımcı, devrim yaratacak bir proje için okyanusta bir tesise davet edilir. Bu projenin sonu olmasını beklemiyordur ve bir anda uyandığında çocukluğuna geriye dönmüştür ve artık yalnız değildir. Bir çok doğa üstü olay ve daha önce hiç görmediğ...