Dağın tepesinde üç kişi aşağıdaki vadiye bakıyoruz. Elimde mızrağımı sımsımkı tutuyorum ve vadinin girişindeki tünele bakıyorum. Dışarıdan maden kazılması için tüneller gibi görünüyor ama gerçeği öğrendim. Burası yetenek kullanıcılarının yakalanıp getirildiği üreme merkezleri, kadınlara ya sürekli tecavüz ediliyor yada erkeklerden alınan spermlere sürekli yapay dölleme ile hamile bırakılmaya zorlanıyor.
Bebekler ise özel yetimhanelere gidiyor ve devlet için yetenek kullanıcısı askerler yetiştiriyor. Bir çok aile bu duruma müdahale ettiği için Avrupa'da bu olay sözde yok ama Rusya bu konunun dışında. Arap ülkelerinde de durumlar bu şekilde, tesisler orada daha fazla, akşam karanlığı ve bir sessizlik var. Baykuşlar bile uykuda.
-Yasmina; Uğur Bey burası tesis, biz burada bekliyoruz ve 2 saat sonra gideceğiz. 2 saat içinde dönmezseniz askeri takviye gelecek.
-Uğur; Bu senin sınavın mı ?
-Yasmina; Ne demek istiyorsun ?
-uğur; Güçsüzsem ölürüm o zaman yanlış kişiyi seçmiş olursun,
-Yasmina; Belki de, karşılıksız hiç bir şey yok
-Uğur; Gerçekten de öyle
onlar arkada kalırken karanlık bedeni kullanıp gölgelerden yürümeye başladım. Artık sakinim ama bu sinirli ve öfkeli olmadığım anlamına gelmiyor sadece beni kontrol etmiyor ve dışarıya çıkmıyor. Aslında içimde büyük bir ateş yanıyor ve kana susamış gibi hissediyorum. Yoluma çıkan her canlıyı öldürmek istiyorum. Yüzüme ilerlerken bir maske takıyorum ama yüzümü değiştirmiyorum sadece maskem var, elimdeki mızrak bile karanlıkla kaplı.
Yürürken benimle beraber karanlık bir siste ilerliyor, ölüm meleği gibiyim tek fark o zamanı gelenleri öldürüyor. İlerlerken dışarıda iki asker nöbetçi görüyorum ve yanlarından geçerken ikisini de kafası yere yuvarlanıyor. Bedenlerinden kan fışkırırken cansız bedenleri yere devriliyor. Sakin adımlarlar yürüyorum, karanlık ve beton tüneli loş ışıklar aydınlatıyor.
İlerledikten sonra ikinci bir kapı var ve kilitli. Hiçlik ateşini kullanıyorum, kapının yanındaki duvarda kullanıyorum. Aptal değilim kapının alarmı vardır ama duvarsa sorun değil. Duvarın 40cm'lik nükleer savaşa dayanıklı malzemelerden yapıldığını fark ettim ama hiçlik alevini engellemiyor. Gece olduğu için içeride sadece kırmızı gece lambaları var. Mükemmel, karanlıkta yürürken ilerliyorum ve odalardan birine giriyorum. Uyuyan biri var, boğazından tutup kaldırıyorum. Bir anda uyandı ama karanlık ağazını kapattığı için konuşamıyor ve korku dolu silüyete bakıyor.
Onun bakış açısından odada karanlık bir sis ve havada ucan bir maskeden ibaretim. Hatta bu sisin nasıl ağzını kapatıp onu havaya kaldırdığını bile anlayamıyor.
-Uğur; Tek soru, burası üreme merkezi mi ?
O kadına güvenmiyorum, onaylamam gerekiyor. Adam korkuyla başını evet anlamında sallıyor ve yere bırakıp arkamı dönerek çıkıyorum. Kurtulduğunu sanıyor ama o anda başı öne doğru düşüyor. Tek tek her odaya giriyorum ve sessiz bir katil gibi herkesin başını kesip çıkıyorum. Biraz sonra kapıyı bekleyen askerlerin lojmanları bitti ve ikinci bölüme geçiyorum.
Duvarlardaki harflerden bölüm sistemli olduğunu anladım, ilerliyorum ve Lab. bölümü beni karşılıyor. İçeriye giriyorum kenarda odalar var ve odaları tek tek ziyaret edip, bilim adamlarını öldürüyorum. Biraz ilerledikten sonra bilgilerin saklandığı dosyalar ve açık bilgisayarlar var. Bilgisayarları açıyorum ve günlük çekilen video kayıt dosyalarını görüyorum.
Salon salon kategori edilmiş, görüntüler var. Burası giriş bölgesi olduğu için sadece girişte basit askerler var. Askeri bir lab. koruduklarını düşünüyor. İkinci bölgede ise bilim adamlarının odaları ve bilgilerin saklandığı arşivler var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden 1.Kitap 1/3
FantasyBir tasarımcı, devrim yaratacak bir proje için okyanusta bir tesise davet edilir. Bu projenin sonu olmasını beklemiyordur ve bir anda uyandığında çocukluğuna geriye dönmüştür ve artık yalnız değildir. Bir çok doğa üstü olay ve daha önce hiç görmediğ...