Mağaraya girdiğimde Hui Yin hala yatakta yatıyor, bileğini tutarak nabzını ölçüyorum ve enerjimi içinde dolaştırarak durumunu tam olarak inceliyorum. İç durumu berbat bir halde ama şimdi tedaviye başlarsam dayanamaz. Elimden hafif bir ışık elementi enerjisi göndererek iç organlarını yavaş yavaş iyileştirmeye çalışıyorum. Avuc içim tam kuyruğu ile insan bedeninin birleştiği çerkideğinin olduğu yer burası ve burada gözlerimi kapatarak yavaş yavaş kaldırabileceği şekilde enerjimi göndermeye devam ediyorum.
İç dünyasını incelemeye daldığım için ne kadar geçti bilmiyorum ama gücüm bol olsa bile yavaş yavaş azalmaya ve terlemeye başladım. Gücümün %95'ini kullandım ve en sonunda geri kalan kısmını bir tehlike durumu için bıraktım ve gözlerimi açıyorum. Mor menekşe rengi gözlerle karşılaşıyorum, ikimiz göz göze geldiğimizde hemen geri çekiliyor.
Utangaç halini görünce gülümsüyorum ama ani hareketi kuyruğunu hareket ettirmesine neden oldu ve yaralarından az miktar kan aktı.
-Uğur; Biraz bekle, sargıyı değiştirmeliyim.
Yüzüğümden bir kavanoz çıkardım ve içinde sıvıya batırılmış bir sargı demeti vardı. Bu bitkiler şifalıydı ve sargının içine işlemesi için sürekli kavanozun içinde tutuyordum. Eski sargıları kurumuştu ve dikkatlice keserek çıkardım. Bu sırada gözlerim kuyruğundaki kesikte olabilir ama enerjim ile her hareketini izliyordum. Yüzü ifadesi bazen soğuyor, bazen şaşırıyor ve bazen de utanıyordu. Pembe allıklarını görünce bende mutlu oldum ama ani hareket etmemesi için belli etmedim.
Sargıları çıkardıktan sonra bir hapı ezdim ve tozunu yaranın üstüne serptim ve daha sonra bir merhem sürdüm. En sonunda ıslak sargı bezi ile yarayı sarmaya başladım. Bu sırada biraz titrediğini fark ettim, Hui Yin yılan türünden olduğu için soğuka karşı oldukça düşük toleranslıydı.
-Uğur; Üşüdün mü ?
-Hui Yin; H..hayır..
Elimde bir ateş yandı ve elimi sallamam ile odanın ortasında havada süzülürken ısı yaydı. Bu sırada tüm kuyruğundaki yaralarla ilgilendim ve sonra geri çekildim. Bana bakarken yüzü biraz rahatlamış ve pembeleşmişti.
-Uğur; Biraz daha iyi gibisin.
-Hui Yin; Neden bana karşı bu kadar iyisin ?
-Uğur; Eşim değil misin ? Bu tamamen normal.
-Hui Yin; Hala kabul etmedim.
-Uğur; Reddetmem şansın olmadığını söyledim.
Bu sırada iki kesik kafayı çıkartıyorum. Gözleri fal taşı gibi açılıyor, inanamıyor çünkü bu akrep klan lideri ve ruhunu çıkartan tiran seviyelerin kafası.
-Uğur; Biri sana zarar verdiği için biri ruhunu çaldığı için. Şimdi geri kaçamazsın değil mi ?
-Hui Yin; Gerçekten yaptın mı ?
-Uğur; Babanla bile tanıştım.
-Hui Yin; Babam ? ( bir anda panikler ama Uğur onu tutarak hareket etmesini engelledi.)
-Uğur; Yaralısın, yaralarını tekrar açma.
-Hui Yin; Babam nasıl ? Şimdi güvende mi ?
-Uğur; Amber ve İnci atası onu koruyor, tahtını kaybetti ama hayatta.
-Hui Yin; Hepsi benim suçum, aptalca davranmasan babam hala kral olurdu.
-Uğur; Şuan bunu hiç umursamıyor, tek umursadığı sendin. Hatta ona kayın peder diyince beni kılıçla kovaladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden 1.Kitap 1/3
FantasyBir tasarımcı, devrim yaratacak bir proje için okyanusta bir tesise davet edilir. Bu projenin sonu olmasını beklemiyordur ve bir anda uyandığında çocukluğuna geriye dönmüştür ve artık yalnız değildir. Bir çok doğa üstü olay ve daha önce hiç görmediğ...