Vadi

238 32 2
                                    

Sabah kalktığımızda ağaçtan indik ve kahvaltı yaptık. Bu sırada yakınlarda güçlü canavar kalmadığı için, kuzeye gitmeye karar verdik. Bir kaç günde geldiğimiz yolu, ikimizde hızlıca bir kaç saatte gittik.

Uzaktaki ağaçlardan kapının olduğu, çimlik alan görünüyordu ve bir süre durup oraya baktık. Bir kaç grup yaralı olarak dönmüş ve kapının önünde kamp kurmuşlar. Bunlar kuzeye giden gruplardı ama giden 25 kadar kişi vardı ama çimlerde oturan 13 kişi saydım. Bir haftada 12 kişinin öldüğü anlamına geliyor. Ölmeseler bile ağır yaralandılar ve kapıdan tedavi almak çıktılar. Yine de daha fazla kayıp bekliyordum, gerçekten de ailelerin elitleri, yeniden planlayıp başka yöne gidecekler gibi, büyük ihtimalle bizimkilerin olduğu yöne gidenler de olacaktır.

Ama bu onların sorunu benim ilgi alanımda değil, daha sonra kuzeye gitmeye devam ettik. Yolda bir kaç aşama bir ve aşama 2 cesetleri bulduk. Fena değil avlanmaya başlamışlar ama etlerinin birazını kesip yanlarına almamışlar, bu nimetin ziyanıdır. Biraz onlar için üzüldüm ama umursamadan devam ettik. Biraz ileride bir ağaçta durdum, Aurora hemen durdu ve aşağıya baktı.

-Uğur; Yardım edecek misin ?

Aşağıda Rossi ailesinde bir grup vardı, 3 kişi ayrılan gruptu.

-Uğur; Sevdiğin insanlar mı ?

-Aurora; Hayır, çok iyi bir ilişkim yok ama kötüde değil.

Üç kişi, iki aşama 2 ile savaşıyordu. İkisi A seviyesinde diğeri B seviyesinde ama daha önce savaş tecrübesi olmayan sera çiçekleri oldukları için gereksiz çok fazla hareketleri vardı. Bu yüzden canavarları öldüremediler. Bir A seviyesi yaralandı, diğer ikisi canavarları tutmaya çalıştı ama başarma şansları yoktu. B seviyesi genç ,yaralı olana saldıran canavarı gördüğünde onu kurtarmak için canavara saldırdı ama aldığı tek cevap arkasına bakmadan kaçan yaralı arkadaşıydı. Büyük ihtimalle kaçan kapıya gitmeye çalışıyordu, orada yaşayanlar vardı ve ona yardım edeceklerdi. Diğer ikisinin kaderi ise onun kaçması ile belli oldu.

-Aurora; Uğur ?

-Uğur; Sen kurtar, ben kaçanı öldüreceğim.

-Aurora; Tamam.

Kaçanın peşinden gittim ve mızrağımla göğsünü delip öldürdüm. Bu gün en kritik noktada kaçanlar, ileride ailesine bile ihanet ederdi, kanserleri büyümeden temizlemek daha iyiydi. Diğer ikisinin yanına gittim, biraz uzak olduğu için kaçanı öldürdüğümü bilmiyorlardı, bu yüzden bir süre kaçmasına izin verdim.

Aurora iki canavarı öldürmüştü bile, B sınıfı gençte bir kaç yara vardı ama küçüktü sorun değil. Aurora yine de ikisine birer düşük kademe iyileştirme hapı verdi ve etkilerini söyledi. Veda edip ayrıldı, aslında gençler Aurora'yı görünce sevindi ve peşinden gelmek istedi ama dinlemeden ayrıldığını görünce bir şey yapamadılar. Bende Aurora'nın arkasından gittim, ilk başta bizi dinlemedikleri için, şimdi onları kurtarmamız bile bir lütuftu daha fazlasına gerek yok.

İlerledik ve ileride güzel bir mağara bulduk, sahipsiz gibiydi içine girdik ve bu gün burada dinlenmeyi planladık.

-Uğur; İkisini yanına almak istemez miydin ?

-Aurora; Gereksiz, daha derinlere gideceğiz ne olduğunu anlamdan ölecekler.

-Uğur; Anlıyorum.

Beraber mağarada uyuduk ve sabah tekrar yola çıktık. İkimizinde hedefi aynıydı, ileride vadi gibi bir yer vardı ve büyük miktarda enerji tabanında akıyordu. Bir kaç saat sonra yere vardık, vadi değildi ama derin ve geniş bir yarık vardı. Burası bir kanyondu.

Yeniden 1.Kitap 1/3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin