Yeniden 1.Kitap 1/3

Gerçek Dövüş Ustası

Bodrum katta Katherina aynanın karşısına geçmiş ve artık olmayan yara izlerini inceliyor.

-Uğur; Bakmana gerek yok artık model olabilirsin.

Aynadan gelenin ben olduğumu gördü ve cevap verdi.

-Katherina; Maalesef hiç ilgilenmediğim bir şey.

-Uğur; Çok yazık, moda enstitüsü kaybeder.

-Katherina; Diğerleri nerede ?

-Uğur; Duygusal krizi girdiler bende kaçtım.

-Katherina; Ahh, iyi yapmışsın, seni çok iyi anlıyorum

Biraz konuştuktan sonra bana bir kutu verdi. Kutuyu aldıktan sonra veda edip oradan ayrıldım. 2.Seviye için hazırlık yapmaya başlamam gerekiyor. Eve gittiğimde kutuyu açtım içince bir kaç tane bitki vardı. Katherina'ya önceden bir liste vermiştim ve bu bitkileri görürse almasını istemiştim.

Ne için olduğunu sormadı ve listeyi almıştı. Bir kaç günde 7 çeşit nadir bitkiyi bulmasını beklemiyordum. Bu bitkiler söylediği 2.seviye için ve beden güçlendirme merhemleri için gerekli bitkilerdi ne yazık ki bir iki tanesi eksik. Şu anda bunlarla bir şey yapamayacağım için envanterime koyuyorum. Ormana gidip eksik bitkileri toplamak istiyorum ama asyalı kimliğim kullanılamaz halde, başka bir kimlik kullanmak istiyorum fakat biraz düşündükten sonra sıkıntı çıkaracağını anladım. Eğer tekrar yakalanır ve kontrol edilirsem hiç bir bahane beni kurtaramazdı.

Bu yüzden maskemi takıyorum ama bu sefer görünüşümü değil vücut yapımı çok az değiştiriyorum, parmak izi ihtimaline karşı. Sportif kıyafetlerimi giyiyorum ve bu sefer hiç gitmediğim bir yöne koyların olduğu bölgedeki ormana gidiyorum.

Ormana girdikten sonra hancerimi envanterimden alıyorum ve üstümde bulunduruyorum. Biraz ilerledikten sonra etrafta büyük bir hayvan görmüyorum genellikle bir kaç sincap ve tavşanlar var. Küçük hayvanlar beni ilgilendirmediği için onlarla uğraşmadım. Biraz sonra ileride taşların arasında küçük bir parıltı görüyorum. Kayanın yanına gittiğimde içindeki yarıkta beyaz renkli bir kardelene benzer çiçeği görüyorum.

-Gümüş açelya, benim pek işime yaramasa da kadınlar için faydalı bu yüzden hançeri küçük yarığa sokup altındaki toprakla beraber çiçeği alıyorum. Ormanda biraz daha dolaşıyorum bir kaç bitki buldum ama eksik olanları değil.

Bu gün kötü bir hasat geçirip iç çekerek eve yürümeye başladım. Yürürken gün batımı manzarası çok güzel görünüyor. Kameramı alıp bir kaç kare resim çekiyorum. Biraz oturup dinlenmek istiyorum. Envanterden oltami aldım. Rahat bir kaya bulup üstüne oturdum. Oltamin iğnesine kenarda ağaçların altından bulduğum kurtcuğu takıyorum ve oltami denize sallıyorum. Oturup gün batımını izleyip keyfini çıkarmaya başladım.

Canlı yayın açmama daha 2 saat var ve bugünü farklı bir şey yapıp biraz dinlenmeyi ve gün batımını izlemeyi planladım.

Biraz sonra bir balık tuttum, balığın iğneden çıkartıp geriye attım ve başka bir kurtçuk takıp oltamı tekrar attım. Sonsuz gibi görünen denize bakarken aklıma o canavar geldi. Beni yemesinin o kadar kötü olmadığını düşündüm.

Benim için yeni bir sayfa açmıştı. Tuhaf gelse de denize bakış teşekkür ettim. Biraz sonra oltamın ucu eğilmeye başladı. Oltamı çektiğimde tuhaf bir balığın yakalandığını gördüm. Balon balığı gibiydi ama dikenli bir balık değildi. Yinede tuhaf bir şekilde pofuduk duruyordu. Balığı iğneden kurtarıp kayanın üstüne koydum ve incelemeye başladım. Karnının şişliği tuhaftı biraz sonra hançerimi alıp balığın karnını yardım. Silindir şeklinde bir cam vardı. Deney tüpü gibiydi, balığın bunu yuttuğunu ama sindiremediğini anladım. Karnını biraz daha acınca bir çok şeyi yuttuğunu anladım. Çöpçü balığı gibiydi ne bulduysa yemiş.