Ne Me Quitte Pas ( Beni Terketme) GXG

Questions et Problèmes

Abelle sabah kafasında soru işaretleri ile uyandı. Tai Chi bile kafasındakileri susturmaya yetmedi. Öğlenden sonra bahçede sessizce kahve içip düşünürken bir arabanın hızla taşlı yola park etmesi dikkatini dağıttı. Charlotte ve Rebel arabadan inerken şaşkınlıkla gözleri açıldı. Rebel'ın burda ne işi vardı ? Hızla yerinden kalkıp Charlotte ' a doğru öfkeyle yürüdü. Charlotte Abelle daha konuşamadan hızlı hızlı cümlelerini sıraladı. " Bana hiç öyle bakma sarhoşken çenemi tutamadığımı biliyorsun, nerden arkadaş olduğumuzu sordu ve bende birşeyler söylemiş olabilirim. Senin yanına gelmek istedi." Diyip parmağıyla eve şaşkınlıkla bakan Rebel'ı gösterdi. Rebel heyecanla eve bakmaya devam ederken Charlotte' a yaklaşıp fısıldadı. " Tam olarak ne anlattın." Charlotte aynı fısıltıyla cevap verdi. " Çocukluktan beri arkadaş olduğumuzu, çok zengin olduğunu ve benide zengin yaptığını söylediğimi hatırlıyorum sadece." Abelle sıkıntıyla kafasını sallarken Rebel konuştu. " Lanet olasıca bir zenginliğin varken bizim ucuz moda evimizde ne işin var ? Ucuz derken yani gayet iyiyiz ama yani biz bunlara asla sahip olamayız. Şu eve bak saray gibi. Nasıl bu kadar zengin oldun? Bizide zengin yapabilir misin? Dur bir dakika bu kadar zenginsen eğer gerçekten bizimle çalışmaya ihtiyacın yok. Yoksa bizden yüksek bir moda evinin sahibisin de casusluk için mi bizimlesin. O hayır casusluk için başkasını gönderirdin bu çok saçma. Yoksa -" Abelle, Rebel'ın sözünü kesip konuştu. " Rica ediyorum sakin ol. Gelin kahve içerken konuşalım. "
Bahçedeki masaya doğru ilerlerken aklında ne demesi gerektiği ile ilgili plan yaparken hizmetçisine seslenip kahve getirmesini rica etti. Kahveler geldiğinde konuşmaya başladı. " Aslında ne iş yaptığımı söylemeyeceğim çünkü kendimi gizli tutmak istiyorum. Saygıyla karşılayacağını umuyorum." Cümlesini bitirdiğinde kahvesinden yudum alıp Rebel'a baktı. Rebel kafasını yavaşça aşağı yukarı sallayıp merakla konuşmanın devamını bekledi.
Abelle derin bir nefes alıp gözlerini önce Charlotte' a çevirdi ve tekrar Rebel'a dönerken konuştu. " Yaklaşık iki yıl önce bir kaza geçirdim. Kaza sonucu bazı problemler yaşadım. Kendimi toparlamam uzun sürdü lakin kazanın etkileri hala devem ediyor. Kendi işim fazla stresli olduğundan işi Charlotte'a devredip biraz dinlenmek istedim. Ama bütün gün evde durmak bana göre olmadığından ve şans eseri çevirmenlik işi için seni bulduğumda bu fırsatı kaçırmak istemedim. Hem kafam dağılıyor, hemde çok yorulmuyorum. Ayrıca dil öğrenmeyi seviyorum ve öğrendiğim dilleri konuşup pratik yapmak iyi hissettiriyor. Ve Rebel bütün bunlar ikimizin arasında kalırsa sevinirim. Kafanda soru işaretleri kaldığını biliyorum ama lütfen daha fazla soru sorma. Sana anlatabileceklerim bu kadar." Rebel kadını cümlesi biter bitmez heyecanla konuştu. " Kaç dil biliyorsun? Diller dedin kaç tane, hangileri?" Abelle hevesle soru soran kadına nazikçe gülümseyip cevap verdi. " 7 tane, üniversitede rehberlik yaptığım için çeşitli insanlarla tanıştım bu sayede çokça dile aşinalığım olmasına rağmen tam olarak yalnızca 7 sini öğrenebildim. İngilizce, Almanca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça, Çince, Korece." Rebel hayranlıkla ona baktı. " Nasıl bu kadar çok dili bilebilirsin ki?" Abelle omuz silkti " İşitsel hafıza diyorlar bana sanırım duyduklarımı unutmuyorum. " Rebel birden heyecanla konuyu değiştirdi. " Havuzun var mı?" Abelle kafasını evet anlamında salladı. Rebel heyecanla ayağa fırlayıp konuştu. " O zaman seninle ilgili her şeyi saklamam için bütün gün benimle eğlenmek zorundasın. Önce havuz keyfi. Yaşasın Fransa Yaşasın Abelle. " Ayağa fırlayıp dans etmeye başladı. Charlotte'ta hemen onun yanına gidip birlikte komik danslar yaparken Abelle için tezahürat etmeye başladılar. Abelle kafasını iki yana sallayıp gülümseyerek karşısındaki kadınları seyretti. Güzel bir arkadaş daha kazanmışlığın verdiği hisle kahvesini yudumladı.