Abelle yeni işine gitmeden önce balkonda kahvesini içerken dergisinin yeni sayısını inceliyordu. 'Ben olmasam bile iyi bir iş çıkarmışlar.' dedi. Bir zamanlar işini ne kadar çok sevdiğini düşündü. Geceler boyu Charlotte ile sabahlar, yeni içerikler üretir, bıkmadan usanmadan büyük bir zevkle çalışırdı. Son zamanlarda ise düşüncelerden uzak durmak için çalışıyordu. Dergide herkese bağırıyor ve derginin bütün huzurunu kaçırıyordu. Bunu fark etmesi için dergiden bir süre uzak durması gerekmişti. Yoğun tempoda ne kendi davranışlarının farkında varabilmişti ne de dergidekilerin ne kadar huzursuzlaştıklarının farkına varmıştı. Oysaki Abelle'in çalışanları her zaman eğlenceli iş ortamları ile mükemmel performans göstermişlerdi. Son bir yıla kadar...
Kahvesinden son yudumlarını alırken şöförü arabayı bahçedeki taşlı yola yavaşça park etti. Fredric her zaman dakik ve dikkatli bir şöfördü. Abelle'i anlıyor, onun isteklerini yerine getirip saygılı çizgisini bozmuyordu. Zaten Abelle insanlarla çok samimi olmayı sevmezdi, onun için en ideal ilişki buydu. Abelle düşüncelerinden sıyrılıp şöförünü bekletmeden aşağı indi. Fredric ile selamlaşıp arabaya bindi. Pahalı bir araba ve şöför ile şirkete gitmek bir çevirmen için fazla olduğundan şirketin yanındaki parkın diğer tarafına sürmesini söyledi. Kendini çok heyecanlı hissediyordu. Uzun zamandır çalışmamıştı ve şimdi yeniden o hareketli hayata giriş yapıyordu. İçindeki mutluluğu tarif edemezdi. Taki aklına o gelene kadar. Camille. Bu kadın onu huzursuz ediyordu. Suratsız ve gıcık biriydi. Aynı zamanda güzel diye düşündü Abelle. Gerçekten çok güzeldi.
Parka geldiklerinde Abelle düşüncelerinden sıyrılıp Fredric'e teşekkür etti. Akşam onu almaya gelmesine gerek olmadığını söyleyip arabadan indi. Saatine baktığında daha 20 dakikası olduğunu görünce bu vaktini parkta geçirmeye karar verdi. Doğayı izleyerek yavaşça yürümeye başladı. Şirkete yaklaştığı sırada gördüğü beden onu duraksattı.
Bir süre orada ne yaptığını bilemeden Camille'i izledi. Vücudundaki hisleri fark bile etmeden sadece izledi. Bakışları Camille'in banktan kalkıp şirkete doğru yürümesiyle odağını kaybetti. Az önce neler olduğunu düşünmeyi akşama erteleyip hareket etmeye yeltenmiştiki yanında birinin durduğunu fark etti. Rebel'ın gözleri bir Abelle ' de bir Camille' de gezip duruyor, bir yandanda elindeki Americano'yu yudumluyordu. Dirseğiyle Abelle'i dürterken kafasıyla şrketin kapısından içeri giren Camille'i gösterdi. " Güzel hatun he. Eşcinsel misin? Biseksüel? Camille'e bakmak için bunlardan biri olmama ihtiyaç yok aslında. Güzel hatun bizim moda evinde bayağı dikkat çekiyo. Hetero kadınların bile onunla nasıl flörtleştiğini gördüm. Aslında sende en az onun kadar güzelsin. Dün fark ettim zaten elemanlar gözünü senden alamıyorlardı. Sevgilin var mı ?" Abelle bu komik aksanlı kadını dinlerken hangi cümlesine cevap vereceğini şaşırdı. Bir süre dili tutulmuş gibi durdu. Rebel cevap vermesi için onu hiç aceleye getirmedi. Abelle sonunda kendini toparladığında yürümeye başladığında cevap verdi. " Hayır eşcinsel veya biseksüel değildim. Camille'in bana dün neden o kadar soğuk davrandığını düşünüyordum. " Devam etmek için bir süre bekledi Camille'in adını anmak içinde garip bir duygunun titreşmesine neden oldu . Bunu da akşam düşünecekleri arasına katıp cümlelerine devam etti. " Hayır sevgilim yok. Ve kimseyle sevgili olmayı planlamıyorum. Elemanlar için şimdiden özür dilerim lakin hiç şansları yok. " Birlikte şirketten içeri girerlerken Rebel heyecanla önüne atladı " Neden öyle diyorsun ki burdaki erkekler çok yakışıklılar ve neredeyse hepsi sexte çok iyi. Şu Anton ve George hariç. Benden duymuş olma ama erken gelme problemleri var. " Abelle, Rebel'ın bu hallerine gülüp kafasını iki yana salladı. " Doyumsuz bir kadınsın değil mi?" Rebel gururla göğsünü gerdi. " Ne yapabilirim ki. Benim canavar tam bir avcı. " Abelle asansörün düğmesine basarken şaşkınlıkla Rebel'a döndü . "Vajinana Canavar mı diyorsun?" Rebel hakarete uğramış bir şekilde sahte bir şaşkınlık takındı yüzüne. " Benim vajinam çok özel bir vajinadır. Ona basit bir isim koyacağımı düşünmemiştin heralde. Buna neden bu kadar şaşırsın ki? Seninkinin bir ismi yok mu?" Abelle kahkasını bastırmaya çalışıp cevap verdi. " Buna hiç gerek duymamıştım. " Rebel onu baştan aşağı süzerken cevap verdi " Yazık olmuş. " Abelle kafasını tekrar iki yana sallayıp asansöre girdi.
Rebel hala konuşmaya devam ediyor, sürekli Abelle 'e kahkaha attıracak şeyler söylüyordu. Neyse ki Abelle hala hanımefendi çizgisini bozmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Me Quitte Pas ( Beni Terketme) GXG
RomancePardon bakar mısınız, tanışmış mıydık? Sevmiş miydim ben sizi hiç, sevişmiş miydik? Pardon daha önce konuşmuş muyduk? Yürüyüp çıkmazlarda yorulmuş muyduk? Yüzünüz ne kadar da aşina Avcumun içine alıp öpmüş olabilirim Gözünüz öyle uzak bakmasa Sizi t...