Pardon bakar mısınız, tanışmış mıydık?
Sevmiş miydim ben sizi hiç, sevişmiş miydik?
Pardon daha önce konuşmuş muyduk?
Yürüyüp çıkmazlarda yorulmuş muyduk?
Yüzünüz ne kadar da aşina
Avcumun içine alıp öpmüş olabilirim
Gözünüz öyle uzak bakmasa
Sizi t...
Fransızlar kahvaltıyı günün en önemli öğünü olarak görmelerine rağmen kahvaltıda bizim gibi şeyler tüketmezler. Genelde tatlı ağırlıklı olan kahvaltılarında bazen Croque Madame tüketerek dengelerler. Croque Madame- İki çıtır tost ekmeği arasına kaşar ve jambon, üstünede istenirse tekrar kaşar ve olmazsa olmaz sahanda yumurta.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kruvasan bizdeki gibi çikolata dolgulu değildir, daha çok tereyağlı ve reçelli olanları tüketirler. Kruvasanınorjinali boştur zaten. Kahvaltıda ek olarak kahve ve baget tüketirler. Baget( ekmek) günlük olarak tüketilir bir sonraki güne kalınca sertleşir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya Abelle Birazcık bilgi yazmak istedim, okuyalım bakalım ↓ Abelle arkadaşını güzel uykusundan kaldırmış ve kahvaltı masasına oturtmuştu. Charlotte ayılmak için kahvesinden büyük yudumlar alırken Abelle gazetesinden kafasını kaldırmadan konuştu. " Biraz kruvasan yemelisin miğdeni bozacaksın. " Charlotte gözlerini kısıp homurdanarak tereyağlı kruvasandan bir parça aldı. Estee yanlarına gelince Abelle bakışlarını ona çevirdi. " Başka bir isteğiniz var mı Madam?" Abelle gülümseyerek " Hayır Estee, merci. Bu gün erken çıkabilirsin akşam yemeğinde dışarıda olacağım." dedi. Estee başıyla onaylayıp tekrar mutfağa doğru ilerledi. Charlotte merakla " Akşam dışarımı çıkacaksın?" Dedi. Abelle gazetesinin sayfasını çevirirken cevap verdi." Birlikte çıkacağız." Charlotte yükses bir sesle heyecanını dışa vurdu." Partiler aşkına! Yaşasın Fransa! Yaşasın Abelle!" Charlotte 'un neşesi Abelle'in konuşmasıyla söndü. " Club'a gitmeyeceğiz." Kıvırcık saçlı kadın büyük bir homurtu ve gürültüyle kafasını masaya bıraktı. Abelle onun bu mutsuz halinden keyif alarak konuşmaya devam etti. " Bir restorantta yer ayırttım." Charlotte kafası hala masadeyken boğuk sesiyle homurdandı." Yaşasın." Kafasını kaldırıp avuçları arasına aldı. " Benim randevum vardı sanırım. " Abelle gözlerini arkadaşına çevirdi. Masum yüzü sinsi bakışlarıyla tezat oluşturuyordu. Charlotte tekrar sevimli bir şekilde konuştu " Yalnız gitmek zorunda kalacaksın sanırım. Üzgünüm." Abelle gülümsemesini bastırarak gazetesini okumaya döndü. Konuşmadan önce arkadaşına son bir kez yan gözle baktı. " Kahvaltını bitirip eve git. Akşam 8 de seni alırım. " Charlotte evden çıkana kadar sessiz sessiz homurdanmayı sürdürdü. Sakin bir kaç saatin ardından Abelle telefonundan saati kontrol etti. 7 yi geçtiğini görünce kahvesinden son yudumlarını alırken elindeki kitabı inceledi. Gözleri kapaktaki yazılara kaydı."Tanrı Daima Tedbil-i Kıyafet Gezer-Laurent Gounelle" Kitabı ilk gördüğünde sıkıcı olacağını düşünmüştü ama kitap onu şaşırtmıştı. İnsanı derin bir merağa sürükleyen, gizem dolu bir roman. Kahvesini ve kitabını ne kadar bırakmak istemese de hazırlanmak için giysi odasına doğru adımladı. Sırt dekolteli siyah bir elbiseyi üzerine geçirirken telefonu çaldı. Arayanın kim olduğuna bakmak için telefona yaklaşırken ismi görmesiyle kıkırdadı. Arkadaşı hiç vaz geçmiyordu. Aramayı cevaplayıp hoparlöre aldı. " Abelle sanırım üşütmüşüm ve tek ilacım club." Abelle sadece kıkırdadı. Charlotte pes etmedi. " Hadi ama! İki haftadır çok yoğun çalışıyorum biraz eğlenmek benimde hakkım. " Abelle sessizce iç çekti." Partilemeden de eğlenebilirsin. " Charlotte bıkmadan homurdanmaya devam etti. Abelle onun homurdanmaları arasında çoktan küpelerini takmış ayakkabılarını giymişti. " 20 dk sonra kapındayım Charlotte hazır ol." Telefon kapanana kadar arkadaşının isteksiz sesi bir süre odada yankılandı.
