𝖊𝖕.9

6.7K 447 372
                                    


Bugünün ağır dersleri tek tek bitip günü sonlandırırken Hufflepuff binasında olacak parti için hazırlanmaya, yatakhaneye doğru ilerliyorduk.

"Yanımdan ayrılma Caroline. Başını boş bırakınca sınırını bilmiyorsun."

Lily'e göz devirip dolabıma ilerledim. Üstüme siyah bir pantolon ve güzel bulduğum bol bir tişört giydim.

"Ee nasılım?"

"Eh işte."

Marlene tatminsiz bir şekilde bana bakınca elime geçen yastığı ona fırlattım.

"Marlene itlik yapma. Yalvarıp yakarmana rağmen bu tişörtü sana vermedim diye bok atma tişörtüme."

Şeytani bir gülümseme attığında bende gülmüştüm.

"Saçını ben yapacağım!"

Lily bana doğru gelince geri geri gittim.

"Hayır zaten boyayı tamamen geçirmek için bayağı yıprattım saçlarımı birde senin eline teslim edemem."

"Çok güzel olacaklar inan bana."

Beni zorla sandalyeye oturtup eline maşa almıştı.

"Bak saçıma bişi olurs-"

"Olmayacak birşey güven sen bana."

"Lily duman çıkıyor saçımdan!"

"Birde bayıl istersen Caroline. Birşey olduğu yok."

Ufak tefek dokunuşlar yaptığı için çabucak bitmişti. Aynanın karşısına geçtim. Güzel olmuştu aslında.

"Ee?"

Lily sorarcasına ses çıkarınca aynadan ona baktım.

"İyi olmuş."

"Çünkü ben yaptım."

Lily saçını arkaya savurmuştu.

"Caroline'nin yanında kalan ya huyundan suyundan."

Alice kıyafetini düzeltirken konuşunca gülmüştüm.

                            ☆★☆

Adrien ve kızlar ile birlikte Hufflepuff binasına gitmek için Hogwarst mutfaklarına girilen koridorda ilerledik. Büyük  natürmort tabloyu geçtikten sonra bir varil yığını görmüştük.

"Sarah'ın dediğine göre Koridorun sağ tarafında gölgeli bir taşın üzerinde bulunan varillerin en alttan ikincisi, orta sıradakine Helga Hufflepuff ritmiyle tıklarsak bir yol açılacakmış."

"Bunların hepsini o hafızanda tutabildin mi gerçekten?"

Marlene imayla ve soğuk bir şekilde konuşunca gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Zeki olmak bunu gerektirir."

"Maşallah pırıl pırıl bir zeka(!)."

Marlene yine herzamanki gibi formundaydı. Adrien onu takmayıp, talimat ettiği yeri buldu.

"Eğer yanlış ritimle vurursam baştan başa sirke olabiliriz."

Hafif hafif arkasına doğru geçtim.

"İlk siz geçin ben arkadan sizi kollarım."

Tepkime gülüp, bulduğumuz varile kulağa hoş helen bir ritimle tıklattı. Marlene'nin arkasına tamamen geçtim. Varilin kapağı sorunsuz bir şekilde kapı gibi açılınca herkesi iterek en önde ilerledim.
Heyecanla içine doğru girip eğimli ve topraklı bir geçitte ilerledik. Geçitten geçtikten sonra, rahat, yumuşak, alçak tavanlı bir oda göründü. Oda bir porsuğun setini andırıyordu. Odanın renkleri cıvıl cıvıl sarı ve siyahlarla bezenmişti. Bol cilalı bal rengi tahta masalarla ve yatakhanelere açılan yuvarlak kapılarla donatılmıştı. Bende burda kalmak istiyorum!

Love To Hate U ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin