Love To Hate U ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ

𝖊𝖕.8

"Yarın  akşam parti var, ceza alıp bunu senin yüzünden kaçıramam. Ceza almamak için bana ayak uydur."

Sirius'un kulağına doğru McGonagall'ın duymayacağı şekilde fısıldadım.

"Birşey yok profesör, bardak elimden kayınca... görüyorsunuz işte talihsizlik. Değil mi Black?"

Sahte bir şekilde gülümseyip elimi oturan Sirius'un omuzuna koydum. Ayağa kalktı ve kolunu omuzuma attı. Kolu yavaş yavaş boynuma dolanıyordu. Çaktırmadan boğacaktı beni cani!

"Hı hı aynen. Sen acı sos benim elimden düş! Tamda Martinezin yemeğine denk gel. O acıyla yaptığı şeyin farkında olamayan bir sala- yani bir süperzeka olduğu için bardak elinden kaydı. Nedense tüm su da tam beni buldu. Olay bu Professör."

Kolu tamamen boğazımı sardığında elimle kolunu tuttum. Karşıdan askerlik arkadaşı gibi samimi durabiliriz ama benim gözümde şuan ölebilirdim. Ben koluyla cebelleşirken o asla bırakmıyordu.

"Nefes ala-"

Ben boğuk bir şekilde bağıracakken elini saçıma koyup karıştırıp lafımı kesti.

"Seni tatlı şey seni! (!)"

Alayla konuşmuştu. Konuşmamada izin vermiyordu! McGonagall ile göz göze gelince durdum ve dağınık saçlarımın arasından inandırıcı olmasına dua ettiğim bir gülümseme sundum. McGonagall gözlerini kısıp bizi süzdü. Ne kadar sorun yok havası versememde şuan savaştan çıkmış gibi durduğuma emindim.

"Herneyse. Bir olay çıkmadıysa gidiyorum."

Hızla elimi salladım.

"Güle güle!"

McGonagall arkasına dönünce Sirius kolunu gevşetmişti. Yan tarafından itip geri çekildim. Karışık saçlarımın arasından sinirle ona baktım.

"Dip boyan gelmiş."

James arkadan alayla konuşunca iğrenerek ona baktım. Mavi boya saçlarımdan geçmeye başladığı için saç diplerim siyah geriside eski haline nazaran daha az bir maviydi.

"Umarım bu kadar komik olmak seni yormuyordur(!) mankafa."

"Ah aslında her konuda mükkemel olmak biraz yormuyor değil."

"Tam olarak neresinde gülecektik bu espirinin? Kaçırdım herhalde."

Alayla konuşunca elini enesinde sanki saç varmışçasına savuşturdu.

"Kıskanılmak mükkemel bir duygu."

Ciddi kalamayıp bu haline gülünce Lily'ninde kıkırdadığını duydum.

                            ☆★☆

Sihir tarihinin tüm sıkıcılığı sınıfa hakim olmuştu. Herkes iç çekerek tahtakileri not alıyordu. Yanımdaki Sirius önüne düşen saçına üfürerek havalanmasını daha sonra tekrar yüzüne düşmesini sağlıyordu. McGonagall'ın verdiği ceza tüm ciddiyetini koruyordu. Shelby'i görevlendirdiği için ayrı ayrı otursak bile hemen ispiyonlanıyorduk. Shelby'nin olduğu ortamlarda sürekli gözü bizde olduğu için ranat rahat kavga da edemiyorduk.

Önüme atılan kağıtla yan sıradaki Adrien'a baktım. Hafif gülümseyince kağıdı aldım. Sirius sıkılmış halinden sıyrılmış çaktırmadan elimdeki kağıda bakıyordu. Kağıdı eğerek görmesini engelledim ve kağıdı açtım. Tam okuyacaktım ki kağıt elimden çekilmişti. Şaşırarak Sirius'a baktım.
Ciddi ciddi kağıdı okuyup yüzünü eşkitti. Elinden almaya çalışınca diğer tarafa dönmüştü. Elimi omuzunun üstünden uzatsamda kağıdı dahada uzaklaştırmıştı.