"Yarın için bir planınız var mı?"
"James ile Hoagsmead'e gideceğiz. Neden?"
Hevesli yüzüm Lily'nin cevabı ile düşmüştü.
''Kız kıza eğleniriz demiştim."
"Benimde Josh ile randevum var. Tekrar ve tekrar. İlişkimiz sadece randevulara çıkmak ile devam edecek herhalde."
Marlene'nin de beni ekmesiyle bakışlarımı Alice çevirdim.
"Bana hiç bakma. Frank'e sözüm var.''
"Ne zaman yok ki!"
Sitemle kahvaltı için büyük salona girdim. Sirius'un boş yanını es geçip yanındaki kızın diğer tarafına geçtim. Sirius'un bakışlarını üzerimde hissetmiştim. Aramızdaki kıza eğilip birşey dedikten sonra onunla yer değiştirmiş yanıma oturmuştu. Ona dönmeyip önümdeki yemeğe konsantre olmaya çalıştım.
Parfümünü değiştirmişti. Şuandaki daha... Erkeksi bir kokuydu. Önceki soft ve yatıştırıcıyken şimdiki kokusu daha ağırdı. Hoştu ve onu daha erkeksi kılıyordu ama eskisini tercih ederdim.
"Eski parfümün daha iyiydi."
Şu dilime bir kilit büyüsü kesinlikle şarttı. Daha söyleyip söylememeye karar vermeden çoktan söylemiş oluyordum. Yüzü hafif bi şaşkınlıktan sonra çapkın bir ifadeye büründü.
"Sen beni mi kokluyorsun?"
"Ne seni koklayacam be! Dibime giren sensin."
Çemkirdikten sonra onu itip tabağıma dönmüştüm.
3.kişi ağzından;
Sirius, çemkirip önüne dönen kızdan sonra çaktırmadan gömleğinin yakasını kaldırıp kokladı. Daha sonra karşısındaki Peter'a eğildi ve fısıldadı.
"Hani bu parfüm daha iyiydi!"
Caroline'nin duymaması için fısıldıyarak Peter'a kızmaya çalışıyordu.
"İyi zaten. Daha erkeksi kokuyorsun adamım."
"Ama beğenmedi!"
"Kim?"
"Eben kardeşim... Eben."
Geri çekilip masanın ortasındaki tabakta kalan son böbrekli böreğe uzandı. Caroline'de aynı anda uzanınca ikiside birbirleri alsın diye ellerini çektiler. James ve Lily bu hallerine gurur ve duygulu bir bakış atarak anne edasıyla ikisini izledi.
"İkinizde almıyorsanız ben alırım sorun yok."
Remus kalan son böreğe uzanıp almış ve nispetle yemişti. Herkes aynı anda ona göz devirip tabaklarına döndüler.
Kahvaltıdan sonra ayrı ayrı zaman dilimlerinde simya sınıfına gittiler. Caroline tekrar Sirius'un yanına geçmek yerine başka bir yere geçmişti. Sirius gerçekten birşeylerin yolunda olmadığını düşünmüştü. Tamam aralarında anlaşamamazlık dışında birşey yoktu ama Caroline ondan kaçmazdı. Çatılan kaşlarına engel olamayarak Caroline'ye baktı ve sıkıntıyla önüne döndü. 'Belki benden ciddi anlamda hiç hoşlanmıyor' diye düşündü. 'Ama sesli bir şekilde red edilene kadar bunu bilemeyiz değil mi?' diye devam ettirdi düşüncelerine ve elindeki kalemle önündeki kağıdı karalamaya başladı.
Caroline'nin ağzından:
Simya dersi biterken bir sonraki Büyü dersi için başka bir sınıfa geçtik. Sınıfa girince Sirius'un sırada oturmak yerine pencerenin önünde birkaç kişiyle konuştuğunu gördüm. Bakışları beni bulunca konuşulan konudan uzaklaşmış gibiydi. Herhangi bir sıraya oturdum. Kitaplarımı çıkartırken Sirius'un konuştuğu kişilerden ayrılıp yanıma geldiğini gördüm. Yanıma oturup kollarını açarak yayıldı ve kollarını sıranın sırt dayama yeri boyunca uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love To Hate U ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ
FanfictionOkul yıllarının en başından beri nedensiz bir şekilde kendisinden nefret eden Sirius Orion Black'e karşılık vermekten çekinmeyen Caroline Alis Martinez'in yıldızları asla barışmaz. Birbirlerine verdikleri zarar yetmiyormuş gibi binalarından sürekli...