Lily'nin söylenmeleriyle kalkmış, somurtarak üstümü giyiyordum. Saçlarımı salık bıraktım ve hafif bir dalga verdim. Kitaplarımıda alıp, Lily ile birlikte büyük salona indik. Boş bir yere oturuken üzerimde hissettiğim bakışlarla McGonagall'a döndüm. Dudaklarımı bıkkınlıkla oynatıp 'peki' dedim ve ruhsuzca Sirius'un yanına geçtim. McGonagall'da dudaklarını oynatıp 'aferin' diyince istemsizce gülümsemiştim. Lily'de benim yanıma geçti ve kahvaltı yapmaya başladık. Kenara itilmemle çatalımdaki zeytin düştü ve Sirius'un yanına -beni iterek- oturan kızı gördüm.
"Hiç nezaket kuralı diye birşey duydun mu? Hani 'biraz kayar mısın?' gibi."
Kız bana göz devirip Sirius'a döndü.
"Adamına göre muamele."
Sirius'un konuşmasıyla gülen kıza yüzümü eşkittim ve Sirius'la ikisini süzdüm.
"Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş."
Lily gülerken eğildi benim gibi ikisine baktı.
"İki ucuda boklu deynek."
Lily'nin dediğine gülerken yemeğime devam ettim. Yemeğimiz bitince, sihir tarihi dersi için sınıfa ilerledik. Dersimiz Ravenclaw'laydı. Etrafta Marcus'a göz gezdirdim ve ilerde masasının üzerinde olan kitaplara göz attığını gördüm. Lily, Alice'in yanına ilerlesiğinde bende Marcus'un yanına ilerledim.
"Selam."
Bakışlarını masadaki kitaplardan kaldırıp bana baktı ve gülümsedi.
"Selam."
"Yanın boşs-"
Arka yakamdan tutularak çekilmemle lafım yarım kaldı ve geri geri yürümek zorunda kaldım.
"Hey! Hey! Kes şunu!"
Arkamdan yakamı tutan eli tutmaya çalışırken o beni çekmeye devam ediyordu. Yakam bırakıldığında arkama döndüm ve ruhsuzca bakan Sirius'u görmemle, sinirle ona baktım.
"Ne yapıyorsun!?"
"McGonagall, Shelby'i görevlendirmiş bizi kontrol etmesi için."
Hoca içeri girince birşey dememe izin vermeden kolumdan tutup sırada yanına çekti.
"Senin yüzünden bir ceza daha alamam o yüzden yerinde dur ve sus."
"Sakın birdaha bana emir verme çük kafa. Ayrıca yakamdan çekmeyide bırak artık."
Dişlerimin arasından tıslarcasına konuşurken hocanın duymamasına özen gösterdim. İmayla bana dönüp alayla sırıttı.
"Bakıyorumda ağzın bozuldu iyice senin."
"Adamına göre muamele."
Ona gönderme yaparken beni takmadığını belli edip, nefes vererek güldü ve önüne döndü. Bu çocuk yüzünden sonum kesinlikle St.Mungo'da bitecekti.
☆★☆
Sihir tarihi, derin sabır çekmeler eşliğinde bitince sıradaki ders için Aritmansi sınıfına ilerledik. Sirius'un hala gelmediğini görünce boş sıraya doğru ilerledim. Sınıfa arkadaşlarıyla gülüşerek giren Sirius'u görünce sırada iyice yayıldım. İlk yan yana oturacağımız zaman o da bana öyle yapmıştı ve ben ağır kinci bir insan olarak, bunun aynısını ona yapmazsam gözüm açık giderdi.
Arkadaşlarıyla ayrılıp yanıma geldi. Ne yaptığımı anlamış olacak ki elleri cebinde alayla gülüp beni süzmüştü. Bakışlarına aynı şekilde karşılık verince ellerini cebinden çıkarmadan ayağını sıranın altındaki demire koydu ve sıranın bir ucunu ayağıyla kaldırdı. Ne olduğunu anlamadan diğer tarafa kayarken düşmemek için son anda tutundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love To Hate U ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ
FanficOkul yıllarının en başından beri nedensiz bir şekilde kendisinden nefret eden Sirius Orion Black'e karşılık vermekten çekinmeyen Caroline Alis Martinez'in yıldızları asla barışmaz. Birbirlerine verdikleri zarar yetmiyormuş gibi binalarından sürekli...