12.Bölüm

571 17 6
                                    

Sahil

Didem: Eee benimle ne konuşucaksın "Geleceğimiz" hakkında?

Hızır Ali: Sana birşey vermem gerek. Bunu aslında daha önce vermek istedim ama olmadı.

Didem: Neyi vericeksin?

Hızır Ali cebinden bir kutu çıkarır ve kutunun kapağını açar. Içinde Zümrüt taşlı bir yüzük vardır.

Hızır Ali: Babannem'in yüzüğü. Yıllar önce bana sevdiğim Kadına vermem için vermişti.

Didem: Yani? Niye vermedin Sevdiğine?

Hızır Ali: Sevdiğim beni yıllar önce bırakıp gitti. Sonra 3 hafta önce geri döndü ama o artık benim sevdiğim kişi değildi. O gitmiş başkası onun yerine gelmiş.

Didem: Belki Sevdiğin senin yüzünden gitmiştir. Senden nefret ettiği için gitmiştir. Geri döndüğündede seni affedemediği için bir başkası gibi olmuştur.

Hızır Ali: Benim hiç bir suçum yok. Tek suçum o gün orda olmaktı. O beni yanlış anladı. Bir yanlış anlama yüzünden beni bırakıp gitti. Beni bir kere bile dinlemedi ve bana gerçeği sormadı. Eğer beni gerçekten sevseydi beni dinlerdi.

Didem: Belki gerçekten sevdiği için senden bu kadar nefret ediyordur? Belki Güveni kırıldığı için seni dinlemek istemiyordur. Sen onu aldatığın için senden vazgeçmiştir.

Hızır Ali: Ben onu aldatmadım! Kim sevdiğini aldata bilir?

Didem: Sen aldattın Hızır Ali! Ben gözlerimle gördüm! Şimdi karşıma geçmiş "kim sevdiğini aldata bilir" diyorsun. Ben seni dinlemek istemiyorum. Senin yalanlarını duymak istemiyorum? Herşey için çok geç! Bitti!
Artık eskisi gibi olamayız!

Hızır Ali: Evet haklısın bitti! Bana güvenmeyen birisiyle bende birlikte olmak istemem! Sen bana güvenmediğin gün herşey bitti!
Artık o eski Hızır Ali ve Didem yok!

Didem"Evet Yok!" diyip arkasını dönüp gider ve gözünden bir damla yaş süzülür. Hızır Ali Didem'in kolundan tutup kendine çeker.

Hızır Ali: Al yüzüğü tak. Babannem senin parmağında bu yüzüğü arıyordur. Takki birbirimizi sevdiğimizi düşünsünler.

Hızır Ali Didem'in Parmağına yüzüğü takar ve Didem'in gözünün içine bakar.

Hızır Ali: Gözünle aynı renk yüzük. Eskiden sana ne derdim hatırlıyor'musun?

Didem: Evet.

Hızır Ali: Zümrüt gözlüm.

Özsoy Evi

Davut: Nerde kaldılar bunlar? Ara şunları Ceylan.

Ceylan: Tamam abi arıyorum.

Ceylan Hızır Ali'yi arar.

Sahil

Uzun süren bakışmalarını çalan telefon bozar.

Didem: Kim arıyor?

Hızır Ali: Annem. Geç kaldık. Bizi bekliyorlar.

Telefon

Ceylan: Maviş hadi cabuk gelin. Dayın sinirlenmeye başladı. Hem siz nerdesiniz?

Hızır Ali: Sahil deyiz Anne. Hemen geliyoruz.

Ceylan: Sahilde ne işiniz var sizin?

Hızır Ali: Düğün hakında ve evlendikten sonra n'olucak diye konuştuk. Sorgun bittiyse kapatıyorum.

Ceylan: Tamam gelin.

Sahil

Didem: N'oldu? Ne diyor Ceylan Abla?

Hızır Ali: Cabuk gelin diyor. Hadi gidelim.

Motora binip Özsoylara giderler.

Özsoy Evi

Didem: Bizi neden çağırdınız? Hızır Ali acil bir durum var dedi.

Ceylan: Evet Acil bir durum var. Içimizde bir Hain var.

Hızır Ali: Tanıdığım birimi?

Davut: Yok tanımıyorsunuz. Zaten tanımadığınız için buradasınız. Yarin CIA ile bir toplantısı olucakmış. Sizde orda olucaksınız.

Didem: Nerde olucak bu toplantı ve biz ne yapıcaz?

Ceylan: ..... Bar'da buluşucaklar. Sizin göreviniz çok basit. Sadece onların aynı karede olduğu fotoğraflar çekiceksiniz ve eğer mümkün olursa konuşmalarını dinlemek için dinleme cihazı yerleştireceksiniz.

Hızır Ali: Bir çalışan kılığında'mı içeriye sızcaz?

Didem: Daha önemli bir soru bu hain kim? Adı ne? Bir fotoğrafı varmı?

Davut: Hain Cemal Kıran. İstihbaratçı. Ve fotoğrafıda burda. Sizin nasıl içeriye gireceğinize gelelim. Siz zaten Nişanlısınız ve bu kimlikle içeriye giriceksiniz. Iki Nişanlı gibi. Yarin akşam saat 21:45'de orda olun.

Didem: Tamam.

Ceylan: Hadi siz artık gidin. Sizi bekliyorlardır.

Hızır Ali: Ufak bir sorunumuz var.

Ceylan: Ne gibi bir sorun Maviş?

Didem: Bizim yarin düğünümüz var.

Ceylan: Doğru ben onu unuttum.

Hızır Ali: Aaa Anne, Oğlunun en mutlu gününü nasıl unutursun? Çok alındım.

Ceylan:Dalga geçme Maviş. Düğün saat 18'de bitiyor. Bir saat Aile ile evde otursanız. Saat 19'da dalırlar. Sonra sizde hazırlanıp çıkarsınız. Tamam'mı?

Hızır Ali: Tamam anlaştık. Hadi biz gidelim.

Çakırbeyli Evine Akşam yemeğine giderler.

Çakırbeyli Evi

Ömür: Nasıl geçti gününüz Didem?

Ilyas: Siz birlikte değilmiydiniz?

Ömür: Yok Didem Gelinliği seçip gitti. Hızır Ali ile birlikte bir yere gittiler.

Behzat: Nereye gittiniz Dido?

Didem: Sahile gittik Amca. Hızır Ali bana evlilik teklif etti.

Herkes Didem'in Parmağındaki yüzüğe bakar.

Ilyas: Ana bu senin yüzüğün değil'mi?

Hayriye Ana: Hee benim yüzüğüm. Anam'dan bana kaldı. Bendende Didem'e. Hızır Ali'ye vermiştum zamanında Sevduğuna tak diye. Bak o'da takmuştir. Çok yakışmis kizum. Allah sizi ömür boyu ayırmasın.

Haşmet: Amin Hayriye Hanım Amin. Artık biz kalkalım. Malum yarin düğün var.

Hızır:Tabi. Iyi geceler Haşmet.

Façalılar eve gider.

Geçmişin izi (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin