2.1

293 30 16
                                    

Geçen bölüme 1 yorum geldi...

Boynuna sindiğimi fark ederken beni sıkıca sarması yetmiyormuş gibi bildiğiniz onun göğsüne verdiğim yüküm ile heyecandan konuşmayacağımı düşünmüştüm.

Ben bu çocuğu ne ara bu kadar sevdim?

Derin bir nefes aldığımda, burnuma dolan kokusuyla gülümsemiş başımın üzerinde hissettiğim yanağıyla hareket etmemiştim.

Hoş zaten yerimden çok memnundum.

Ama heyecandan elim ayağıma dolaşmasa iyiydi.

"Uyandın mı?" Enes'in sesini duyduğumda onu onaylayan bir mırıltı çıkarmıştım.

Yanağını, başımdan ayırdığında dudak bükmemek için büyük bir çaba sarf etmiştim.

Bu durumda mecburi artık ondan ayrılmam gerekiyordu. Sülük gibi yeterince çocuğa yapışmıştım.

Başımı boynundan çekeceğim sırada bilinçsizce dudaklarımı boynuna sürtmüş ardından bunu fark ettiğimde ondan ayrılarak başımı koltuğa yaslamıştım.

"Neden beni yatağıma ya da buraya bırakmadın? Sende iki büklüm uyumuşsun."

Enes"Sen göğsümde uyumak istedin, seni uyuduktan sonra neden yatağına bırakayım ki?"

Kaşlarımı kaldırarak başımı ona çevirdiğimde konuşmaya başlamıştım. "Bir öküze göre arada sırada çok ince olabiliyorsun."

Bana göz devirdiğinde burnumu kıstırıp canımı acıtana kadar sıkmış elini itmek istediğimde izin vermeyerek konuşmaya başlamıştı.

"Sen çok şımardın ha. Ne zamandır seninle uğraşmadığımı fark ettim." demesiyle gözlerim korkuyla büyümüştü.

Ay, aynı evde yaşıyoruz Enes. Taş üstünde taş kalmaz.

"Yok, yok. Böyle çok güzel, hiç kavgaya dövüşe gerek yok." diyerek şirince gülmeye çalışsam da burnum tıkalı olduğu için sesim tuhaf çıkmıştı.

Burnumu bıraktığında derin bir nefes almış o da ayağa kalkarken konuşmaya başlamıştı.

"Akşam yemeği yapıyorum, uyuduğun için yememiştin." dediğinde saate bakmış onu başımla onaylayacağım sırada ayağa kalkmıştım.

"Enes, gerek yok ya. Sen otur, yorulma. Ben yaparım." bana anlamayarak bakmaya başladığında az önceki savaş ilanı gerilmeme neden oluyordu.

Enes göz devirerek oturma odasının kapısını kapattığında peşinden gitmiş yemeği yapmasını incelemek istemiştim.

Kesin o yemeğe bir şey yapacaktı.

Telefonumun zil sesini duyduğumda mutfağa girmiştim. Cebimden telefonu çıkardığımda babamı görmüş gülümseyerek aramayı yanıtlamıştım.

"Bebeğim, nasılsınız?"

"Yaşıyoruz." diyerek güldüğümde Enes bana göz devirmiş bende sandalyeye oturmuştum.

Babam"Bir ağrın, sızın var mı?"

"Yok, gayet iyiyim."

Babam"Olsa saklar mısın?" bu sorusuyla bir süre durmuştum.

Saklar mıydım?

Onlar üzülmesin diye söylemezdim.

"Hayır, neden öyle bir şey yapayım?"

Babam"Mira, sana her konuda güvendiğimizi biliyorsun öyle değil mi?"

Onu onaylayan bir mırıltı çıkardığımda babamın sözüyle gözlerimi camdan dışarıya çevirmiştim.

Anonim Kadar Başına! Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin