0.2

1.1K 62 73
                                    

Naz"Bu biraz hızlıydı."

"Abazalar ile uğraşacak vaktim yok."

"Mira!"

Enes'in sesiyle gülerek "Efendim öküzcüğüm." ona doğru döndüğümde nefes nefese yanıma gelerek ellerini yanaklarıma koymuştu.

"İyi misin? O andaval bir şey yaptı mı? Kızım dinlemiyorsun ki beni, beraber gelecektik. Bak bir şey yapabiliyor muydu."

Kıkırdamaya başladığımda yüzümü boynuna gömmüş "Enes, sakinleşir misin? İyiyim, hiçbir şeyim yok." Enes derin bir nefes aldığında bana sarılmış bana ilk kez sarılmasıyla afallamıştım.

Ellerimi beline koymayı akıl ettiğimde Enes konuşmuştu. "Bir daha bensiz gelme, bak bakalım bundan sonra bir şey yapabiliyor mu?"

Başımı kaldırdığımda "Bay Öküz, bu ne sinir? Sen değil misin bana kumpas kuran?" Enes güldüğünde gülüşüne tebessüm etmiş o da konuşmaya başlamıştı.

"Ama ben senin canını yakmıyorum, hem ben seninle uğraşırım."

"O ne demek? Neden sen benimle uğraşacakmışsın?"

Enes"Alışkanlıktan ötürü."

"Haspam." diyerek güldüğümde aklıma gelen şeyle kaşlarımı çatmıştım.

"Ulan Öküz, sen okulun spor başkanı olarak yerime mi geçtin!" diyerek öfkeyle ayağına tekme attığımda gülmeye başlamıştı.

"Birimiz başkan, birimiz yardımcı olacakmış. Benim işime geldi."

"Sen yardımcı olacaksın." diyerek tek kaşımı kaldırdığımda Enes"Sen yardımcı olacaksın." demişti.

"Hayır, ben on beş yıldır yüzücüyüm! Annem iki yaşında bana yüzme öğretmiş."

Enes"Çilli Hanımefendi üzgünüm ama ben de iki yaşında yüzme öğrendim ve ben on sekiz sen, on yedi yaşındasın bu yüzden ben başkan olacağım. Ben daha büyüğüm."

Oflayarak onu ittiğimde bunun altında kalmayacağımı belli eden bir bakış atmış o ise sadece bana gülmekle yetinmişti.

Babam koşucu daha doğrusu milli bir atletti.

Annem sporcu değildi, veterinerdi ama ailem beni atletik bir vücuda sahip olabilmem için çok küçükken spor yapmaya başlamama neden olmuş bu durum benim hoşuma gittiğinde tabiri caizse hayvan gibi spor ile ilgilenmiştim ve bir yıl okula gitmeyerek kendi isteğim ile babamın spor kampında kalmıştım.

Enes ile de orada tanışmıştık, o zamanlar küçüktük. Ben dokuz yaşında o da on yaşındaydı ve o zamandan beri arkadaştık.

Hafif ondan hoşlanıyor olabilirdim.

Çok hafif.

Minnacık.

Öküz yani o, ondan pek bir şey beklemiyorum.

Her neyse dediğim gibi bir yıl sürekli spor kampında kaldığımız için eğitimimiz aksadı ve ben on yedi yaşında lise üçe, o da on sekiz yaşında lise dörde gidiyordu.

"Medeniyetsiz ayı, şuben ne?"

Enes"On iki A, bücür."

"Çok güldüm, bir daha olmasın. Benim boyum bir yetmiş beş, ayağını denk al koçum." diyerek omzuna iki kere vurduğumda alayla bana bakarak tek kaşını kaldırmıştı.

Tamam, karşımdaki hayvanın boyu biraz uzundu.

Bunu itiraf etmem.

Enes"İki metre on santim olan adama bunu söylemen de ne bileyim."

Anonim Kadar Başına! Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin