Anonim Kadar Başına! Yarı Texting

2.5

İşte geliyor özel harekat dydjdjddjkfm

"Yemek hazır." diyerek odamın kapısını açan Enes'e bakışlarımı çevirmiş derin bir nefes alarak başımı iki yana sallamıştım.

"Yemeyeceğim, havuza iniyorum." diyerek havlumu bedenime sardığımda, havuzdan sonra giyeceğim kuyafetleri aldığım sırada kaşlarını çatmıştı.

"Hiçbir yere inmiyorsun, dinlenmen gerek." demesiyle kaşlarımı çatmıştım.

"Ben iyiyim, benden uzak dur." diyerek gözlerimi devirdiğimde derin bir nefes aldığını duymuştum.

Enes"Ufaklık, benim bir suçum yok."

Kaşlarımı çattığımda ona bakmıştım. Tamam, onun bir suçu olmayabilirdi ama ben Ecrin ile aynı evde yaşamak istemiyordum.

Ecrin'e güvenmiyordum.

"Suçlusun demedim, psikopat kardeşin sırf seni kıskandığı için yıllardır herkese yapmadığını bırakmadı. Şimdi sen ne kadar bana yakın olursan, onun tekrar sinirlenmesi demek ve inan bana onun hareketlerine susmam. Neyi hak ediyorsa, onu yaparım bu yüzden benden uzak dur." diyerek odamdan çıktığımda alt kata doğru ilerlemiş havuza ulaştığımda kapıyı kapatarak havlumu bedenimden çözmüş ve suya girmiştim.

Su gereğinden sıcak olsa da henüz beni rahatsız etmediği için yüzmeye başlamıştım.

Aslında sıcak su bünyeme zararlıydı, herkesin bünyesine zararlıydı ve özellikle yüzerken vücudumdaki enerjiyi aldığına yemin edebilirdim ama bu sıcaklık rahatsız etmediği sürece benim için sorun yoktu. Sonuçta havuzu soğutmak için daha fazla su harcayacaktım ve gereği yoktu.

Gireceğim maç için hazırlanmam gerektiğini biliyordum ama bu maçta kendime güvenmiyordum.

Sanırım ilk defa kendime güvenmiyordum.

Çünkü suda fazla durmamam gerekiyordu ve bu da benim antrenman saatlerimi azaltıyordu bu yüzden korkuyordum.

Biliyorum ki rakiplerim benden korktukları için deli gibi çalışıyorlardı.

Biliyorsunuz üst üste galibiyet serim vardı ve bu da beni güçlü, yenilmesi zor bir rakip yapıyordu.

Şimdi kaybetmek istemiyordum.

Çalışıp kaybedersem fazla üzülmezdim ama bu kadar az çalışma ile bile bile kaybedersem eğer fazla üzülecektim.

Hatta bir süre kimseyle bile konuşmak istemeyecektim, biliyordum.

Suyun haddinden fazla ısınmaya başladığını fark ettiğimde çıkmak için yüzmeye başlamıştım.

Havuzdan çıktığımda karşımda bulunan aynaya bakmış beyaz vücudumun sıcaktan kızardığını fark etmiştim.

Bu suyu bu kadar kim ısıtıyordu?

Ardından aklıma gelen kişiyle gözlerimi kapatarak derin bir nefes almıştım.

Bunu normale indirgemeye çalışırken duşakabine giderek üzerimdeki kloru atmak için güzelce yıkanmış ardından kenara askılığa koyduğum havluyu almıştım.

Üzerime havlumu geçirerek kendimi kuruladığımda üzerime yarım siyah tişört ve beyaz bir şort giymiştim.

Havuzdan çıkmak için odanın kapısına ilerlediğimde kilitlendiğini fark etmiş yalnızca gözlerimi kapatarak derin bir nefes almıştım.

Bu kız dayak istiyordu ve ben onu pataklardım.

Yani Enes ya da Bartu'ya güvenmemeliydi.

Havuza gireceğim için yanıma telefonumu alma gereksinimi duymadığım için bir süre sıcak havuzdan çıkan buharları izlemiş ardından ne yapacağımı düşünmüştüm.