'Abla, gitmeni istemiyorum.'
'Onlar savaş kahramanları...'
'St Mungo'
'Bende seherbazlarla gidiyorum.'
'Hermione gitme.'
'Bende senin... arkadaşınım. Başına bir şey gelirse yaşayamam.'
'Çok zekisin Granger. Ama yeterince değilsin.'
'Hermione? Bu katta mısın?'
'Hain sizsiniz! Patlayan Engerek sizsiniz!'
'Hermione!'
'Draco!'
'Hastaları koruyun! Büyüleri etkisiz kılmışlar! İki canlı bomba var!'
'Crucio!'
'Draco.'
'Dayan, geliyorum!'
'Draco, git buradan. Patlama...'
'Hayır! Sensiz olmaz! Seni bırakmam!'
Gözlerimi araladığımda acıyla inledim. Her bir hücrem acıyla sızlıyordu. Yaşananlar aklıma dolarken son duyduğum şey Draco'nun 'HAYIR!' diye bağıran sesiydi. Yüz üstü yattığım soğuk zeminde doğrulduğumda ilk fark ettiğim şey ellerim ve ayaklarımdaki zincirlerdi. Beni duvara zincirlemişlerdi. Acıyan bedenimi yavaşça duvara yasladığım sırada tam karşımdaki metal kapı gıcırdayarak açıldı. İçeriye dolan parlak ışıkla yüzümü buruşturdum. Yavaşça araladığım gözlerimi içeriye giren kişiye çevirdiğimde Hurt'ın çarpık gülüşünü görmemle içim öfkeyle dolmuştu. Yanındaki adamlardan iri olanı öne çıkıp asasını bana doğrulttu ve bütün bedenimi soğuk suya maruz bıraktı. Titreyerek duvara sindiğimde ikisi de gülüyordu. Daha genç olan ise sadece beni izliyordu. Hurt önüme gelip diz çöktüğünde öfkeyle ona döndüm.
"Sonunda kendine gelebildin Granger. Seninle daha çok işimiz var. Ölmeni hiç istemem." dediğinde yüzüne tükürdüm. Öfkeyle yüzünü buruşturup yüzünü koluna sildi. Sonra bir anda yüzüme sertçe tokat attı. "Seni iğrenç bulanık! Burada acıyla inleyip işkence çekerken de bunu yap da görelim. Senin de sonun Lorax gibi olacak." deyip eliyle diğer duvarın dibindeki hareketsiz bedeni gösterdiğinde şaşırmıştım. Sonra aklıma Knocktrum sokağındaki dükkanın duvarındaki yazılar geldi. 'Lorax Qurnt Esir. Wlydamir Qurnt Ölü.' Hurt bir anda kahkaha attığında ona döndüm. "Bulanık sonunda ne olduğunu çözdü sanırım." dediğinde öfkeyle ona döndüm. "Ölen Wlydamir'di, Lorax'ın kardeşi. Savaş günü kaçtığı için onu böyle cezalandırdınız." dediğimde pis pis sırıtıyordu. "O hain hak ettiğini buldu diyelim. Bir taşla iki kuş vurduk. Bulanık bir kaç seherbaz da gebermiş oldu." dediğinde iğrenerek ona bakıyordum.
"Amacın ne adi herif? Bütün muggle doğumlu ve melezleri öldürmek mi?" "Evet! Sizin çamurlu kanınızı damarlarımızdan söküp atmak istiyorum!" dediğinde gülmeden edemedim. "Sen aptalsın." dediğimde çattığı kaşlarıyla bana bakıyordu. "O iğrenç ağzınla bana hakaret etmeye kalkma sakın!" dediğinde daha çok gülüyordum. "Bütün muggle doğumlu ve melezleri öldüremezsin. Ki öldürsen bile yeniden doğarlar. Bu senin elinde olan yada engelleyebileceğin bir olay değil aptal herif. En fazla bir kaç sene engelleyebilirsin ama asla durduramazsın." dediğimde hepsi şaşkınca bana bakıyorlardı. İri olan Hurt'a dönüp "Bu doğru olabilir mi?" diye sorduğunda Hurt öfkeyle ona döndü. "Tabii ki doğru değil geri zekalı! Sizi kandırmaya çalışıyor sadece." dedi ve asasını bana doğrulttu. "Crucio!" Ben çığlıklar içinde yerde çırpınırken O ise keyifle kahkaha atıyordu. Acıyla gözlerim kapanırken son gördüğüm şey metal kapının kapanışıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione & Savaştan Sonra
FanficSavaşa kadar bildiğiniz herşey aynı. Peki savaştan sonrası? Savaştan sonra herşey değişti. Ron ve Hermione yürütemedi. Draco'nun eşi Astoria öldü. Harry ve Ginny'nin çocukları oldu. George'un artık kalbinin yarısı yoktu. *Harry Potter evrenine ken...