Hermione tokmağı çevirip kapıyı açtığında iki gençte oldukça şaşkındı. Harry karşısında karısını beklerken yıllardır görmediği dostunu görmenin şokunu yaşıyordu. Hermione ise sadece ağlıyordu. Harry'ye doğru bir adım attığında Harry aniden gerilemişti. Bu hareketi cadının kalbini kırarken Harry'nin de ağlamaya başlaması onu iyice maffetmişti. "Yanımda yoktun." Bu iki cümle geriden kalan on sekiz senenin bedeli gibiydi. Acı ama gerçek. Cadı titreyen sesiyle "Harry ben..." diye açıklama yapmaya çalışsa da genç adam elini kaldırarak onu susturdu.
"Açıklama yapacak bir şey var mı Hermione? Eğer öyle olsaydı giderken de açıklaya bilirdin." Adam ıslak yanaklarını kolunun tersiyle sildikten sonra devam etti. "Çok acı şeyler yaşadım, yaşadın. Bunları senelerce birlikte aştık ama sen en mutlu anlarım da da olmalıydın. Şimdi öylece karşıma mı çıkıyorsun?" dediğinde Hermione daha çok ağlıyordu. Harry ise onun ağlamasına dayanamıyordu ama senelerce içinde tuttuklarını söylemeliydi, bunu kendine borçluydu.
Dayanamayıp tekrar bağırdı. "On sekiz sene Hermione! Lanet olası on sekiz sene! Ömrümün yarısında en yakın dostum, kız kardeşim yanımda değildi!" Cadı daha fazla kendini tutamayıp öne doğru atıldı ve karşısındaki adama sıkı sıkı sarıldı. Hıçkırıklarını dakikalarca ona sarılarak dindirdi. Sonunda sesine kavuştuğunu hissedince titrek de çıksa konuştu. "Affet Harry. Yalvarırım affet. Kafam yerinde değildi. Çok kayıp verdik. Ailemi kaybettim." Son sözlerini duyan Harry onu kendinden uzaklaştırıp kızı inceledi. "Ne?" dediğinde cadı onu başıyla onayladı. "Hafızalarını silip onları Avrupa'ya yolladığımı biliyorsun." dediğinde Harry devam etmesini işaret etti.
"Buradan ayrılırken on sekiz senelik bir ayrılık yoktu kafamda. Sadece onları bulup eski hallerine döndürecek ve geri gelecektim. Ama onlar bıraktığım yerde değildi. Bende izlerini sürmeye başladım. İlk önce New York'da bir kaç sene yaşayıp sonra da Paris'e geçmişler. Bir kaç sene sonra da Paris'in küçük bir üzüm yetiştirilen kasabasına taşınmışlar. Ama sonra..." dediğinde akan yaşlarına engel olamadı. "Annem bir kaç sene sonra bir salgından dolayı, babamsa iki ay sonra onun üzüntüsünden dolayı ölmüş." dediğinde Harry şok olmuştu. Hermione ise ağlayarak anlatmaya devam ediyordu. "Mezarlarını buldum Harry. Yan yana iki kuru mezar. Kızları olduğunu bile bilmeden ölen iki insan. Onları ne kadar sevdiğimi bile hatırlamayan anne ve babam." dediğinde Harry kızı kendine çekip sıkıca sarıldı. Saçlarını okşarken onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Onları kapının arkasından dinleyen Ginny ise duyduklarıyla daha fazla dayanamayıp ortaya çıkmış ve dostuna sıkıca sarılmaya başlamıştı. Harry ise güçsüz düşen kızı kucağına almış ve evin içine girmişti. Ginny arkalarından gelirken O çoktan salondaki üçlü koltuğa kızın güçsüz bedenini bırakmıştı. Hermione ona minnetle gülümserken iki çocuğun onu endişeli gözlerle izlediğini görmesiyle hemen oturur pozisyona geçmiş ve ıslak gözlerini silip gülümsemişti. Albus ise hızla Hermione'nin yanına gelip masadan aldığı mendili ona uzatmıştı. Hermione ona gülümseyerek mendili aldıktan sonra Lily hemen kucağına atlamıştı. "İyi misin Hermione Hala?" diye sorduğunda Hermione küçük kızı başını sallayarak onayladı. "İyiyim tatlım. Sadece babanızı fazla özlemişim o kadar." dediğinde iki çocuk da aldıkları cevapla gülümsemişlerdi.
O sırada kapının çalmasıyla herkesin dikkati Hermione'nin üzerinden çekilmişti ve genç kadının bu durumdan şikayeti yoktu. Ginny yanında abisi ve Ron ile salona döndüğünde iki çocuk da dayılarına koşarak ortamı ısıtmıştı. Herkes neşeyle merhabalaşırken Ginny "Herkes masaya." diyerek herkesi masaya toplamayı başarmıştı. O yemekleri servis ederken bütün bakışlar yine Hermione'nin üzerindeydi. Harry ise artık ona öfkeyle değil, özlem ve hüzünle bakıyordu. Aralarında ailesini kaybeden tek insandı ve nasıl acı bir şey olduğunu maalesef çok iyi biliyordu. Yanında oturan ve gözleri kızarmış arkadaşına destek olmak istiyordu. Uzanıp masanın üzerindeki elini sıktığında Hermione içinin ısındığını hissetti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione & Savaştan Sonra
FanfictionSavaşa kadar bildiğiniz herşey aynı. Peki savaştan sonrası? Savaştan sonra herşey değişti. Ron ve Hermione yürütemedi. Draco'nun eşi Astoria öldü. Harry ve Ginny'nin çocukları oldu. George'un artık kalbinin yarısı yoktu. *Harry Potter evrenine ken...