4.Bölüm- Milat -

1K 73 106
                                    

Draco  oğluna vereceği cezayı düşünüp bir yandan da önündeki duvarı boyarken Hermione çaktırmadan onu izliyordu. Buraya sadece bir çocuğun sözüyle gelmediğini düşünüyordu genç cadı. Bu çocuk ne kadar oğlu da olsa Malfoy gecenin bu saatinde öylece çıkıp gelmezdi ona göre. Kız ne kadar tuhaf da bulsa onun da kendisinden özür dilemek istediğini düşünüyordu. Ve bu düşünce nedense onu mutlu etmişti. Ömrü kavga ve savaşla geçmişti ve daha fazlası için gücünün kaldığını sanmıyordu. O yüzden şu anda ona yardım eden adama döndü. "Malfoy?" diyerek seslendiğinde genç adamın ilgisi boyadığı duvardan ona yönelmişti. Hermione ise olabildiğince gülümsüyordu. "Karın nasıl biriydi?" diye sorduğunda genç adamın suratındaki kasların seğirmesiyle Hermione endişelendi. Onu kızdırıp kavga çıkarmak istemiyordu. 

"Şey üzgünüm, fazla özel oldu sanırım. Sadece sohbet etmek iste..." "Sorun yok." Draco, Hermione'nin telaşlı konuşmasını böldüğünde genç cadı duyduklarıyla rahatlamıştı. Draco'da gergin ve boş ortamı dağıtmak istiyordu zaten. "Astoria, O müthiş bir kadındı. Zeki, kibar ve naifti. Ama en önemlisi iyi bir insandı." dediğinde Hermione gülümsedi. Onu okuldan az çok hatırlıyordu. O da Slytherin binasındaydı ama diğerleri gibi değildi. Sadece dersleriyle ilgilenen sessiz tiplerdendi. Draco ise yüzünde hafif bir tebessümle anlatmaya devam ediyordu. "Onunla evlenmek kendi başıma verdiğim ilk karardı ve en iyi karardı. Ben bozuk bir oyuncaktım. Herkesin zorla şekilden şekle soktuğu bir kukla. O ise iplerimi kesti, beni tamir etti, özgür bıraktı. Beni düzeltip iyi bir insan yaptı. Ona her zaman minnettar kalacağım." dediğinde Hermione fazlasıyla duygulanmıştı. "Onunla tanışmak isterdim." dediğinde Draco ona dönmüştü. Gözleri ıslanmış, parlıyordu. 

Bu görüntü kızı oldukça şaşırtmıştı. Draco Malfoy'u ilk defa ağlarken görüyordu sonuçta. Ve adam paramparça görünüyordu. Ama ona ağladığını söylerse ya da bir peçete falan uzatırsa adamın anında itiraz edeceğini ve sinirleneceğini bildiğinden hiç bir tepki vermedi. O da başka bir soru sormayı tercih etti. "Bakanlıkta senin üssün olduğum için hala kızgın mısın?" Draco aniden değişen konuyla rahatlasa da konunun içeriğini sevmemişti. Ama yine de yanıtladı. "Bilmiyorum Granger, kafam karışık." dediğinde Hermione "Benimde." demişti. "Yani nasıl olacak Granger? Senelerdir düşmandık, birbirimize yapmadığımız kalmadı. Şimdiyse aynı katta, yan yana ofislerde, sürekli dip dibe mi çalışacağız?" diye sorduğunda Hermione elindeki boyayı umursamadan ağrıyan şakaklarını ovdu. 

"Bak Malfoy, düşündüklerini bende düşündüm. Bu durum ikimizi de zorlar ama zorlanmamanın bir yolu var." dediğinde Draco merakla kızın ağızından çıkacak sözleri bekliyordu. Hermione ise derin bir nefes aldı. "Kavga etmemek. Birbirimizi küçümsememek ve anlayışla yaklaşmak. Hepsi bu. Sonuçta artık okullu iki çocuk değil yetişkin iki insanız." dediğinde Draco bir saniye durdu. Kızın haklı olduğunu biliyordu. Hermione ise Draco karşı çıkmayınca neden yaptığını bilmeden elini uzattı. "Şu an bizim için milat olsun Draco. Ne dersin?" diye sorduğunda Draco adını kızdan duymakla oldukça şaşırmıştı. Kızın bazı kısımları boyayla kaplanmış uzun parmaklı eline baktı bir süre. Senelerce bulanık dediği, aşağıladığı, kavga ettiği kızın elini kendi eliyle kavradı. "Tamam derim Jean." dediğinde Hermione gülümsedi. 

Elini ilk çeken Hermione, Ginny'nin getirdiği termostan ikisine de birer bardak kahve doldurduktan sonra birini karşısındaki adama uzattı. "Al bakalım Draco. Duvarımı ne kadar kötü de boyasan bunu hak ettin." dediğinde Draco çatık kaşlarıyla bir kıza birde boyadığı duvara bakıyordu. "Bu ne cüret! Muhteşem boyadım. Hem de daha önce hiç boyamamama rağmen." dediğinde bu Hermione'yi güldürdü. "Küçük Lily senden daha iyi boyuyor ve O dokuz yaşında." dediğinde Draco sinirle kahvesini içiyordu. "Madem boya yapışımı beğenmedin o zaman kalmamın bir anlamı yok." deyip fırçayı elinden bıraktığında Hermione hemen önüne geçti. "O kadar kolay kaçamazsın. Bu odayı boyamak senin özrün sayılıyor ve daha özrünü bitirmedin. Yani burada kalıyorsun. Şimdi  fırçanı yerden al ve devam et bakalım." deyip yarım kalan duvarı boyamaya döndüğünde Draco ofladı. 

Dramione & Savaştan SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin