24. Bölüm: Seni Seviyorum.
❄️
Baskısı aklımı başımdan alırken yavaş yavaş yatağa yatırdığı bedenimin yanına dayadı ellerini. Ellerim anında yanaklarını bulurken çenemden boynuma doğru akan dudakları beni delirtiyordu. Avuçlarım arasındaki sakalları bileklerimi kavramasıyla geri çekildiğinde gözlerindeki parıltılar tenimin her yerindeydi. "Nasıl bir şeysin sen?" Kendi kendine söylediği fısıltı odaya dağılırken elini saçlarıma attı.
Yatağa dağılan saçlarımı okşarken aldığı bir tutamı burnuna değdirdi. Aldığı derin nefesle birlikte bende nefes aldım. Ellerini bileğimden çekip burnunu boynuma sürttü. "Gece her uyuduğumda sana sarılmak istiyorum." Dudağımı dişleyip köprücük kemiklerimden aşağı inen burnunun huylandırmasını görmezden gelmeye çalıştım. "Sabah her uyandığımda kollarımda ol istiyorum. Kokun burnumda olsun, tenin tenimde."
Kafasını kaldırıp bakışlarını yeniden gözlerime odaklandığında benden onay bekleyen gözlerine gülümsedim. Bende onunla birlikte olmak istiyordum. Gece onunla uyumak, sabah onunla berber güne başlamak istiyordum. Gülümsememle birlikte dudaklarını anlıma bastırdığında hâlâ kafamın üstünde olan ellerimi tuttu. Önce anlımdan daha sonra bileklerimden öpüp gözlerini bana odakladığında burnunu burnuma sürtmüştü.
Dudaklarını dudağıma yaklaştırıp nefesini nefesime kattığında tuttuğu elimi bırakıp belimi kavradı. Aynı anda yeniden dudaklarıma gömülürken beklemediğim hızı karşısında afalladım. Kavradığı üst dudağımı emerken ona karşılık vermek için araladığım dudaklarımdan dilini soktu. Hareketi midemi tepetaklak etmişti. Hissettiklerimin bir tarifi yoktu. Bir yandan zevk tohumları yeşerirken diğer yandan sanki yasak bir şey yapıyormuşçasına titriyordum.
Dudaklarımdan ayrılıp geri çekildiğinde gözlerimi araladım. Alt dudağını yalayıp yutkundu. Bakışlarımı koyulaşmış harelerine dikip gülümsedim. Belimi tutan elleri öylesine sıkıydı ki sanki dur dememi istemiyor gibiydi. Kızarmış dudaklarını burnuma dokundurup kıkırdamamı sağlığında kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Dudaklarını anlıma bastırıp elinin birini yanağıma getirdi.
"Çok güzelsin." Ses tonundan bunu fiziksel olarak söylemediğini öylesine net anlamıştım ki yutkunup gözlerine baktım. "Sen daha güzelsin." Bir an gülümsese de ardından dalga geçmek için dudaklarını araladı. "Güzel mi? Bana mı dedin, Meva?" Kıkırdayıp başımı salladım. "Evet, sana dedim." Gülümsememe dudaklarını bastırıp üzerimden çekildiğinde kaşlarımı çattım.
"Ne oldu?" Yatağa oturup dağılmış saçlarını eliyle karıştırdığında doğrulup dizlerim dizlerine değecek şekilde yaklaştım ona. "Bir şey olmadı, sadece aptal gibi davranıyorum." Dedi derin nefes alırken. "Hastaneden yeni çıktın..." Kendi kendine hayıflanmasını gülümseyerek izledim. "Kusura bakma güzelim, bir an durduramadım kendimi." Elimi yataktan sarkıttığı bacağının üzerine koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız
Novela Juvenil"Dilini, dudağından uzak tut." Diyerek gözlerini yumup yeniden araladığında yanağımı dişleyeyim derken dudağımı dişlemiştim. İstemsiz yaptığım bu harekete yutkunarak karşılık verdiğinde hipnoz olmuş gibiydim. "Yapma şu hareketi anasını satayım, yapm...