YORGUN SAVAŞÇI

Yirmi Sekiz💫

Medya: Su-Kelebek

Ayh sebepsiz heyecanlıyım.

Arkadaşlar bir şey söylemek istiyorum. Wattpadde bir kitaba rastladım. Orda ki karakterlerden birinin de lakabı Kara'ydı. Ben bu kitabı yeni gördüm. Hiç bir şekilde kitabımdaki karakterlerimi veya lakaplarımı ordan burdan toplamadım. Haberiniz olsun. Böyle denk gelişler olursa beni suçlamayın ndmwkekfocodlw

Hadi bölüme geçelim.

İyi okumalarrr💫

🔗

Kim bilebilirdi bunların olacağını? Kim düşünürdü katilin böyle öleceğini?

Karşımda duran görüntü benim bile gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Bu görüntü odadaki yoğun kan kokusunu bile bastırıyordu. Tam bu sırada mutfağın kapısının açılması ile bakışlarım oraya dönmüştü.

"Bizden önce çıkmaman gerektiğini söylemiştim Aysar!"

"Gölge? Karan?" Benim şaşkın bakışlarım onların üzerinde dolaşırken Karan hızlıca yürüyerek yanıma gelmiş kollarını boynuma dolamıştı.

"Deniz..." Karan ağlıyordu. Karan?

"Karan? A-ağlama." Bunları söylerken gözlerimin dolu olmasının dışında sıkıntı yoktu tabi.

"Bana diyene bak. Aptal! Nasıl girebildin buraya!"

"Sen nasıl geldin buraya?" Diye cevapladım Karan'ı. Ancak beni cevaplayan ise Gölge olmuştu.

"Sen onu bunu boşver. İyi misin?" Karan'dan ayrılırken hafifçe kafamı sallamıştım. Hemen ardından ise arkamı dönmüştüm.

"Aysar kim?"

"Benim kız kardeşim." Gölge'nin cevabı ile kaşlarım havaya kalkmıştı.

"Senin bir kız kardeşinin olabileceği hiç aklıma gelmezdi." Gölge bu cümleme hafif tebessüm ederken hepimiz arkamızı dönmüştük. Aysar Kalpsiz'den ayrılmış sırt çantasından çıkarttığı sargı bezi ile Aymira'nın kolunu sarıyordu.

"Neredeydin sen Aysar?" Serçe'nin sorusu ile Aysar'ın elleri Aymira'nın kolunun üzerinde kalakalmıştı. Yutkunarak dolu gözleri ile Serçe'ye dönmüştü. Bundan önce Aymira'nın koluna küçük bir bant yapıştırmıştı tabi.

"Ben sizin var olduğunuzu bile bilmiyordum ki Serçe'm" Hafifçe yerinde doğrularak ayağa kalkarken bende onu inceliyordum. Kıvırcık saçları dağınıktı. Üzerine giydiği dar gömleğin altına yüksek bel dar bir pantolon giyinmişti. Bacaklarını saran kemerler, ve kemerlere yapışık bölmeler vardı. Bölmelerin içerisinde bıçak, silah vb aletler olması şaşırtıcıydı. Tedbirli gelmişti. Arkasında ki sırt çantasında ise bir laptop ve bir kaç ilk yardım malzemesi bulunuyordu.

"Nasıl yani? Biz hep buradaydık Aysar." Ayçiçeği kızarmış gözlerini Aysar'a çevirmişti. Aysar derin bir nefes alırken sesindeki öfke ile konuştu. 

"Okyanus her birimize oyun oynadı. Bu lanet yerden çıkınca her şeyi anlatacağım size." Herkes ona güvenerek kafasını salladığı sıra bir Aysar cebinde titreyen telefonu kulağına götürmüştü. Bu sırada Aymira heyecanla konuşmuştu.

"Oha! Telefon-ah!" Yüzünü buruşturarak kolunu tutmuş ve ayağa kalkmıştı.

"Görmeyeli uzun zaman olmuş." Bunu dediği sıra Gölge ona telefonunu fırlatmıştı. Aymira yarım ağız sırıtırken Aysar korkuyla bağırmıştı.