Konser

7

İyi okumalar ziyagiller

--

Atlas'ın Ağzından Konser Gecesi

"Yeter oğlum, bi dur yerinde ya." Batuhan benim dediğimi umursamadan cebindeki ilacı çıkarttı. Amacı sevgilisine azdırıcı bir hap verip beraber olmaktı. Bunu demek bile mide bulandırıcı.

Batuhan sevgilisinin yanına gidince konserdeki sesleri dinlemeye başladım. Müzik sesi artarken yanımdaki sevgililerin bağırma sesi de artıyordu. Konserleri severdim ama bağırmasanız daha iyi sanki?

Koluma çarpan kızla ona baktım. Yerde çantası duruyordu. "Pardon, çantanızı düşürdünüz." Dedim, kız bana döndü. Yerdeki çantasını elime alıp kıza uzattım. "Teşekkür ederim."

Kız bana bakmaya devam ederken istemsizce tek kaşımı kaldırdım. "Bir şey mi oldu?" Diye sordum. Şapşal gibi bana bakarken gülerek kafamı eğdim. Elini uzatıp "Öykü." Deyince uzattığı eli sıktım. "Atlas."

Ona gülümserken elini dudağıma getirdi. Gülüşümü soldurdum. "Gülsene." Dediğinde "Neden?" Diye sordum. Kaşlarımı yukarıya kaldırdım.  

"Güzel gülümsüyorsun."

Dediğinin ardından dudağımı öptü. Geri çekildim. "Karıştırdın her halde." Dedim ama kız yüzsüz gibi ellerini boynuma sardı. "Seni biri ile karıştırabilir miyim?" Dedi, alaylı bir tavırla "Yani beni bir öpücük ile mi etkilemeyi düşünüyordun?" Diye sordum.

Bana biraz daha yaklaştı. "Daha çok şey yapabilirim." Dedi, kız asla uslanmıyor. "Hayır hayır, sarhoşsun. Kendine geldiğinde utanacağın şeyler yapma." Diye uyardım ama o kendinden emin bir şekilde bardağı koydu. "Ben utanmam."

"İyi izle."

Kahkahalar eşliğinde ona baktım. "Bu anı video çekmem lazım." Derken telefonumdan kameraya girip video çekmeye başladım. Kucak dansı yaparken kahkaha atmaya devam ettim. Ardından dudağımı öptü. 

Kamerayı kapatıp cebime koydum. Bana elini uzatıp "Evine gidelim mi? Diye sordu. Gülerek kafamı onaylarcasına salladım.

Belinden tutarak arabaya doğru yönlendirdim. Öykü'yü arabaya geçirince ben de şoför koltuğuna geçtim. Ona yaklaşıp eminiyet kemerini taktım. Arabayı eve doğru sürmeye başladım. Öykü ise yanımda şarkılar söylüyordu. Eve gelince Öykü'ye yardım ederek ona arabadan çıkarttım.

Evin içerisine girmemizle Öykü evin içinde koşmaya başladı. Kapıyı kitleyip yanına geçtim. "Odana gidelim." Dedi gülerek. Elimi ona uzatmamla elimi sıkıca tuttu. Ona odamın yolunu gösterdim. Yatağa oturup ona baktım. "Uyuman lazım, sarhoşsun."

Öykü dediklerimi umursamadan kucağıma gelmişti bile. Ellerini boyuma sardı. "Biliyo musun? Ben sevgilimden yeni ayrıldım" Onun sarhoşluğunun ardında duran masum tarafına bakmaya çalıştım. "Neden ayrıldınız?" Diye sordum.

Öykü sürtünmeye başlarken belinden tutup durmasını sağladım. "Boş ver, daha eğlenceli şeyler yapabiliriz." Gülerek ona baktım. Öykü ise elini boynumdan çekip üstündeki tişörtü çıkardı. "Böyle olmaz." Diğeri bana uyarılarda bulundum ama umursamadan altındaki eteği de çıkarttı. "Ne olmazmış? Yoksa yırtmak mı istiyordun?" Diye sordu.

Ona karşı dik bir şekilde bakmaya çalıştım fakat sarhoş hali ile beni ne kadar ciddiye alacak ki? "Sarhoşsun Öykü, kendine geldiğinde pişman olacağın şeyler yapma." Öykü kafasını onaylarcasına salladı. Kucağımdan kalkayı yatağın başına doğru ilerledi. Yatağın başlığına sırtını yaslayıp bana baktı. "Çirkin miyim ben?" Yanına geçip oturdum. "Değilsin."

"Biliyo musun üvey babam bana sarkıntılık yaptığı için annem beni uzakta üniversiteye yolladı."

Kaşlarımı çattım. Kızına inanmamış mıydı? "Yani üvey babamı ben yoldan çıkarıyormuşum." Dedi, tırnaklarıyla uğraşmaya başladı. Dolu olan gözlerini benden saklamaya çalışıyordu. "Sevgilim de sadece onunla beraber olmam için benimle çıkıyormuş." Elinin tersi ile gözlerini silip bana baktı.

"Şimdi ben senle beraber olmak istiyorum."

"Öykü sen sarhoşsun, ayık halinle gel beraber olacaz." İşaret parmağını bana doğru getirdi. "Söz mü?" Gülerek ona baktım. İçinde çocuk vardı. Işaret parmağımla onun işaret parmağını tuttum. "Söz."

Yataktan kalkmamla arkamdan bir ses geldi. Öykü'ye baktığımda kendimi iç çamaşırlarını yırtıyordu. "Öykü! Daha demin ne konuştuk biz?" Öykü sütyenini bana atıp "Geçmiş geçmişte kaldı." Diye söylendi. 

"Ben sana bir kahve yapayım." Elime gelen sütyeni dolabıma koydum. "Kahveye alerjim var." Demesi ile durup ona baktım. Gözlerim vücuduna kaysa da kendimi tutmaya çalıştım. "Sen neden soyunmuyorsun?" Bana bomboş bir şekilde bakarken gülmemi tutmaya çalıştım. "Soyunmam mı lazım?" Diye sordum. Kafasını onaylarcasına salladı.

Üstümden tişörtü çıkardım. Gözleriyle pantolonumu gösterirken gülerek onu da çıkardım. "Hadi ama ben hep gösterecek miyim?" Diye sordu, yanına geçip oturdum. "Ne yazık ki bu günlük bu kadar." Diye söylendim.

Öykü bana burun kırın yaparken birden hevesle bana baktı. "Bak şimdi." Etrafa baktıktan sonra kucağıma geldi. "Böyle oturayım önce." Ellerini boynuma sarınca "Hım?" Konuşmaya devam etmesi için ona baktım. Ellerimi onun beline koydum. "Yarın uyanınca biz birlikte olmuş olacaz tamam mı?" Diye söyledi.

Bıkkın bir şekilde ona bakarken "Ya surat bozma, şakacıktan." Bu sefer dediği dikkatimi çekmişti. "Neden böyle bir şey yapıyoruz küçük hanım?" Gözlerim göğüslerine kalınca onlara bakmaya başladım. Öykü'nün yalandan öksürmesi üzerine "Eger ben başka biri ile beraber olduğuma inanırsam eski sevgilimi unuturum." Bu nasıl bir mantık? "İşe yarayacağına emin misin?" Kafasını olumlu anlamda salladı.

Öykü yavaşça esneyince başını benim omzuma koydu. Çıplak gögüsü bana değince aklıma başka şeyler getirmeye çalıştım. Babaannem bana sarılıyor san Atlas. Keşke bunu düşünmeseydim.

Öykü omzumda uyumaya başlayınca yavaşça kalkıp onu yanıma yatırdım. Ardından lavaboya gidip işimi hallettim. Lavaboda çıkardığım iç çamaşırını orada bırakıp Öykü'nün yanına yattım.

Onu incirlerken yüzündeki makyajı fark ettim. Dolaptan ıslak mendil alıp yavaşça yüzünü silmeye başladım. "Batuhan.." Diye mırıldandı. Uyurken gözünden bir damla yaş geldi. "Gitme." Elimi çekip ona baktım.

--

Mini eğlence önerisi:
- Disney Chanel eski dizilerini izleyin
- Wattpad komik kitaplar okuyun
- Wolwesville gibi akıcı oyunlar oynayın
- Dertleşmek isterseniz bana mesaj atabilirsiniz <3

Kimse sizden önemli değil, bunu unutmayın. Sizi çok seviyorum

B