Konser

28

Media: Atlas AKIN

İyi okumalar ziyagiller 

--

Lal yanımdan ayrıldığında elimde valizimle etrafta gezinmeye başlamıştım. En sonunda bir bankta oturup soluklandım. Şimdi ne yapacağım? Nereye gideceğim? Diye kendi kendime sorular yönlendirdim ama hiçbirine cevap bulamadım

Derin'i aramak istesem de gururum ona karşı geliyordu ve arayamıyordum.

Telefonumu elime alıp rehberde gezinmeye başladım. Annemi görünce derin bir nefes alıp verdim. Onu arasam bana para yollar mıydı? En fazla otele gider orada kalırım, değil mi? Annemi aradım. Çok çalmadan telefonu açınca "Alo?" Diye ses verdim.

"Ne var Öykü?"

Beni ne kadar sevdiğini belli eden sevgi sözcüklerini duyunca acıyla bir tebessüm ettim. "Para atar mısın?" Telefonu yüzüme kapattı. Galiba annemle olan son konuşmamızdan sonra benim bir yerde çalışmaya başlamam lazımdı. Ne de olsa annemin yolladığı bu paralar o şerefsizin parası.

Telefonuma bildirim gelince telefonuma baktım. Bankama para gelmişti. Elime valizimi geri alıp banktan kalktım. Etrafa bakınarak bir otel bulmaya çalıştım. Bu gün otelde kalsam yarın Derin ile barışır mıydık?

Çok geçmeden birer otel buldum. Kendime bir oda isteyip parasını ödedim. Verdikleri kart ile bahsettikleri kata çıktım. Odama girdiğimde ise tek kişilik yatak ve dolap olduğunu gördüm. Valizi bir kenara atıp yatağa oturdum. Yatağın karşısında duran televizyon ile göz göze geldim. Televizyonu açıp kanallara baktım. Hepsinde yemek programı veya yarışma programları vardı.

Üstümü değişip daha rahat edeceğim bir eşofman takımı giyindim. Telefonumdan ses gelince yatağa uzanıp telefonuma baktım. Ceylin arıyordu. Telefonu açıp sesi hoparlöre aldım. "Efendim?" Diye sordum telefonu yatağa koyarak.

"Neredesin?"

"Oteldeyim." Diye cevap verdim.

"Otelde ne işin var Öykü?" Sesi sinirli çıkıyordu. Benim konuşmama izin vermeden tekrardan konuştu. "Burada kalmak varken, orada ne işin var?"

Ceylin'in susmasını bekledim ama susmadan beni azarlamaya devam ediyordu. Annem bile beni bu kadar azarlamadı diyecektim ama annemin daha çok azarladığı aklıma geldi.

Yalandan sesli bir şekilde öksürdüm. Ceylin susunca "Lal ile aynı evde daha fazla kalmak istemedim." Dedim. Ceylin Atlas'ın aksine "Senden önemli değil. İstersen onu evden zevkle kovabilirim." Dedi. Ceylin her cümlesinde beni etkiliyordu.

Ceylin bana eve geri dönmem için konuşma yaparken "Biz ayrıldık." Dememle sustu. Bir süre konuşmadı. Ben de konuşamadım. "Hangi oteldesin?" Diye sordum. Kaşlarımı çattım.

"Seni yalnız bırakacak kadar salak bir görümce değilim."

Alt dudağımı yaladım. "Bunu yapmak zorunda değilsin, Atlas'ın yanında ol." Yataktan kalkıp etrafa bakınmaya başladım. "Ona Lal destek oluyor." Diye telefondan bir ses geldi. "Şimdi şu telefonu kapatıp bana konumunu at."

Telefonu elime alıp sesli sohbeti kapattım. Ardından mesajlar kısmına girip Ceylin'e otelin konumunu attım. Telefonu kenara bırakıp yatağa oturdum. Lal ona destek mi oluyordu? Zaten elindeki siyah poşetin içinde içki olduğunu anlamıştım ama Atlas ile içecekleri aklımın ucundan bile geçmemişti. Belki de içmiyorlardır, Lal yine saçmalıyordur.

Kendi eşyalarıma bakındım. Benim burada ne işim var? Benim için her şeyi yapabilecek sevgilim ve en yakınım arkadaşım neden burada değil? Burkuk bir şekilde iç çektim.