24

62.1K 1.1K 528
                                    

Media: Çağrı Oyban

Yarın seçim bu nedenle hesabıma giremeyeceğim, erkenden yayınladım. Umarım istediğiniz parti kazanır ^-^

İyi okumalar ziyagilleeer

(。•̀ᴗ-)✧

Bana bakışlarındaki isteği anlamıştım. Daha çok yaklaşıyor ve dudaklarım için eğiliyordu. Hafifçe dudaklarımı araladım. Dudaklarıma sertçe bastırdı. Sanki bütün zamandır bunu bekliyormuşum gibi hiç düşünmeden dudaklarına karşılık vermeye başladım. 

Elini duvardan çekip belime koydu. Beni kendisine çekerken elini belimden indirmeye başladı. İçimde bir yerde heyecandan ölen o küçük çocuk belirdi. Yine de onu dinleyip geri çekilmek yerine ellerimi boynuna sardım. 

Kalçamda ellerini hissettiğimde istemsiz bir şekilde Atlas'ın alt dudağını ısırdım. Atlas hafifçe geriye çekilip "Beklemiyordum." Dedi. Demin boynuna yerleştirdiğim elimi çekip yanağına götürdüm. Yüzünü avucumun içine alırken yanaklarını okşuyordum.

Baş parmağımla dudağına dokundum. "Çok acıdı mı?"

"Seninki kadar değil."

Cümlesini bitirmesi ardından kalçamdan sıkıca tutarak beni havaya kaldırdı. Bacaklarımı beline sıkıca sardım. "Anlamadım." Dedim dudaklarına bakarak. Atlas hafifçe sırıttı. "Anlayacaksın." 

Gözlerini benden ayırıp kafasını hafifçe sağa eğdi. O yola bakarken benim gözlerim ise boynuna kaymıştı. Kalp ritmim hızlanırken beynim 'yapma!' diye bağırıyordu. Neyse ki her şeyde önce kalbimi dinleyen bir insanım. 

Boynuna yönelip yavaşça emmeye başladım. "Uslu dur." Onun dediğini umursamadan boynunu ısırdım ve tekrardan "Uslu dur." Dedi fısıldarcasına. 

Hafifçe geriye çekildim. "Sahi mi? Yoksa bunda bile kalktı mı?" 

Merdivenden çıkarken kalçamı hafifçe sıktı. "Yapma böyle, üzülürsün." Diye konuştu. Bana yandan bir bakış atarken sesli bir şekilde sırıtarak nefes verdim. Boynuna tekrar yöneldiğimde kesik kesik nefesler almaya başladı. 

Adımlarını hızlandırmaya başladı. Hızla yatağa gitmek istiyordu. Ben ise şuan sadece boynundan ayrılmak istemiyordum. 

Atlas durduğunda isteksiz bir şekilde kafamı boynundan geriye doğru çektim. Boynuna bakarken tekrardan sırıttım. "Morarmış."

Yatağa oturduğunda ellerini kalçamdan çekip boynuna götürdü. "Sendeki şizofrenlikle morartarak 'Ö' yazarsın diye düşünmüştüm." Dedi gülerek, ona karşı göz devirip bağlı olan saçımı açtım. Atlas elini kazağımın alt kısmına götürünce bana baktı. "İzin almana gerek yok, yap gitsin." Dediğimde sırıttı. Sanki çocuğun eline oyuncak vermişim gibi bana gözlerini kazağıma dikmişti.

Kazağımı üzerimden çıkarıp yere fırlattı. Bakışları sütyenden taşan göğüslerime kaydı.

Büyük bir açlıkla beni süzüyordu. Sertçe yutkunup kıpırdandım stresle yerimde. Yanlışlıkla erkekliğine sürtündüğümü sessiz küfüründen anlamıştım. "Sikeyim Öykü."

Alt dudağımı dişleyerek yerimde kıpırdamadan durdum. "Hıhı onun için buradayız zaten." diye mırıldandım arsızca. Çenemden kavrayıp beni kendine çekti. Belimden tutup tek hamleyle yatağa yatırıp, üstüme çıktı.

Hala çenemde olan elinin baş parmağını alt dudağımda gezdirdi. Burası fazla mı sıcak olmuştu? Hızlı aldığım nefeslerden göğüsüm hızla inip kalkıyordu.

Dudağımı aralayıp, baş parmağını ağzıma aldım ve yavaşça emdim. "Öykü... Delirtiyorsun beni." Adımı inlemesi doğru yolda olduğumu gösteriyordu. Parmağını çekip, dudaklarıma eğildi. Şehvetle dudaklarıma kapandı.

KonserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin