48

9.8K 405 292
                                    

Media benden size <3

İyi okumalar Ziyagiller

---

Duyduğum kelime karşısında ne diyeceğimi bilememiştim. Kulaklarıma inanmamayı tercih ederken beynim zonklamaya başlamıştı bile.

"Galiba beklemiyordunuz." Dedi doktor.

Oradan bakınca bekliyormuşa mı benziyorum? Zorlukla yutkundum ama yutkunduğumda boğazımdan acı bir tat geçti.

Kadın ultrasyon cihazını karnımdan çekti. Yanında duran peçeteyi elime alıp karnımdaki jeli sildim. "Seni içeride bekliyor olacağım." Dedi ve yanımdan ayrıldı.

Karnımdaki jeli tamamen temizledikten sonra sweatı tekrardan aşağı indirdim. Gerçekten çocuğun mu vardı? Artık Lal'in çocuğu ile beraber koştururlar evin içinde (!)

Duygularımın hepsini aynı anda yaşıyordum. Sinir, üzüntü, sevinç hepsi. Şu an nasıl tepki verebileceğimi hiçbir şekilde bilmiyorum ve galiba en büyük duygum da şu an korku.

Bunu Atlas'a söylediğimde ne diyebilirdi ki şu an? Ya bebeği istemezse? Ya ben ona söyleyemeden aramızdaki bu soğukluk nedeniyle benden ayrılmak isterse? Doktorun yanına geçtiğimde karşısındaki sandalyeye oturdum. "Şimdi ne olacak?" Diye sordum.

"Daha çok küçük, düzenli olarak kontrole gelsen iyi olacak." 

Kafamı onaylarcasına salladım. Doktor bana neyi içip yemem gerektiğini güzel bir dilde anlattı. Defalarca içki, sigara kullanmanın yasak olduğunu söyledi. Bir kere içki içtik diye sanki bağımlısıymışım gibi davranıyordu. 

Doktora teşekkür edip odadan çıktım. 

Atlas'ın muayene olduğu kata çıktım. Kapısında beklemeye başladım. Acaba gitti mi diye şüphe ederken Atlas odadan çıktı. Yüzü beyaz renginden daha beyaz olmuş bir vaziyetteydi. 

"İyi misin?" Diye sordum. 

Bir şey demeden yere bakıyordu. Gözlerini inceledim. Gözleri kızarmış, hemen altı ise ıslaktı. Ağlamış mıydı o?

Alt dudağı titreyerek nefes verdi. Gözlerini sıkıca yumdu. Gözlerini açtığında karşısında beni gördü. "Gidelim mi?" Diye sordu kısık bir ses tonuyla. Kafamı onaylarcasına salladım. 

Benim yüzüme son defa bakıyormuş gibi davrandı. Bir süre bana baktı. Gözleri dolmaya başlarken gözlerini gözlerimden ayırdı.

Atlas yavaş ama bir o kadar hızlı adımlarla ilerliyordu. Anlık bir şekilde kendi derdimi unutup Atlas'a odaklandım.

Neyi vardı bunun? İçeride ne olmuş olabilirdi ki? Keşke önce onunla beraber içeriye girseydim.

Hastaneden çıkınca Atlas durup derin bir nefes alıp verdi. "Deniz kenarına gidelim." Dedim. 

Atlas'ın bana cevap vermesini beklemeden ileriden yürümeye başladım. Arkamdan geldiğine emin olduğum için arkama bakma zahmetinde bulunmadım.

Ben ayrı o ise ayrı yolda yürüyor gibiydi. Yollarımız ne kadar ayrı gözükse de gideceğimiz yer aynıydı. 

Deniz kenarında birer bank görünce bankın yanına geçip oturdum. Çok bir zaman geçmeden yanıma Atlas oturdu. Ona baktığımda kafasını eğdi. 

"Ne oluyor?" Diye sordum. 

Kafasını kaldırıp denizi izledi. "Atlas." Sesim istemsizce titremişti. 

Bana baktığında dolu olan gözlerini fark ettim. Bana bir şeyler demek istiyor gibiydi ama susuyordu. Konuşamıyor fakat gözleri destan yazmıştı bile.

KonserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin