Konser

32

İyi okumalar Ziyagillerrr

--

• Ertesi Gün •

"Yani anlayacağın artık o kadın hayatımda yok."

Derin ve Ceylin bana bomboş bir yüz ifadesi ile bakarken ben kafamı geriye yasladım. Dün mezardan sonra Atlas'ın ısrarı üzerine buraya geri dönmüştük. Yorgun ve yalnız kalmak istediğim için geldiğimiz gibi odama çekilmiştim. Atlas ise işlerinin olduğunu söyleyip yanımdan ayrılmıştı. Zaten kendi gitmese yalnız kalmak istediğimi söyleyecektim.

O gece uyumaya çalıştım ama gözyaşlarım buna izin vermedi. Derin ve Ceylin odama gelmek istese de kapımı kilitlemiştim. O karanlık odada tamamen yalnız kalmak istedim. İkisi de fazla ısrar etmemişti ama kapının arkasından "Sabah seni mutlu görmek istiyoruz!" Demişlerdi.

Sabah ise beni kahvaltıya çağırdıklarında kahvaltı masasının en sevdiğim kahvaltılıkları gördüm. Üşenmeden pankek bile yapmışlardı. Tabii bana hazırladıkları özel kahvaltı masasının ardından bana gözlerini dikerek bakmışlardı. Beni ise o bakışlara daha fazla dayanamayıp başıma gelen her şeyi tane tane ve yavaş yavaş anlattım.

Kafamı indirip onlara baktım. "Ne kadar iğrenç bir anne bu ya." Dedi Ceylin. Bir şey demeden önümdeki pankeki elime aldım. Içine çikolata sürüp sardım. Ardından pankeki yerken kapının çalması bir oldu.

"Ben bakarım." Diyerek Ceylin ayağa kalktı. Ceylin yanımızdan ayrılınca Derin bana bakarak "Para da vermeyecek dimi bundan sonra?" Diye sordu. Kafamı onaylardasın aşağı yukarı salladım. "Ben bakarım sana." Dedi. Derin'e göz devirip "Çalışırım ben." Dedim.

Derin masada duran elimin üstüne elini koyup "Öykü, çalışmak zorunda değilsin. Ben buradayım." Dedi. Eline bakıp mahçup bir şekilde dudak büzdüm. Derin elini çekip ciddi bir ses tonuyla "O zaman beraber çalışalım." Dedi.

İtiraz etmek için ağzımı açacaktım ki içeriye Atlas, Çağrı ve Ceylin geldi. Derin elini çekip Çağrı'ya bakarken ben de önümdeki pankeke baktım.

"Ne konuşuyordunuz da biz gelince sustunuz?"

Çağrı Derin'in omzuna kolunu attı. "Biz çalışmayı düşünüyoruz." Dedi Derin. Çağrı Atlas'a bakınca Atlas gülümseyerek kafasını eğdi. "Ne oldu?" Diye sordu Derin. "Dün Atlas yanıma gelip Öykü onlar kesin çalışacak demişti."

Atlas'a baktığımda kafasını yerden kaldırıp bana baktı. Hafifçe gülümseyip önüne döndü. Bana para teklif etmek yerine çalışmak isteyeceğimi tahmin mi etmişti? "Sonrasında tüm gün sizin için iş aradık." Diye konuştu Çağrı.

"Birkaç iş bulduk ama size sormadan daha fazla hareket etmeyelim diye düşündük."

Atlas bana telefonunu uzatınca telefonuna baktım. Telefonun notlar bölümünde işler ve nerede oldukları yazıyordu. Ceylin yanıma gelip benimle beraber bakmaya başladı. Derin ise aynı listeye Çağrı'nın telefonundan bakıyordu.

Güzellik Merkezi Çalışanı!
İki cadde ileride büyük marketin yanında duran pembe bina.

"Aslında ilk seçeneğin konumu iyi ama güzellik merkezinde ne yapacaklar ki?" Ceylin'in sorusu üzerine Atlas ve Çağrı birbirlerine baktı. "İşte, güzellik yapıyorlar." Dedi Atlas. Kahkaha atıp alt dudağımı ısırdım.