Konser

49

İyi okumalar ziyagillleerrrrrrr

--

Gördüklerimi silmek için hangi tuşa basmam gerekiyor?

Telefonumu elime alıp Atlas'ı aradım. Bir süre bekledim ama telefonu açmadı. Evin içinde eski sevgilisi ile ne yapıyor olabilir de telefonumu açmıyor ki?

Eve doğru ilerlemeye başladım. Kapının önüne gelince zile bastım. Kapıyı Lal açınca sakince nefes verdim dışarıya. "Yine mi sen ya?" Diye sordu.

Sakin ol Öykü.

Bu şeytan tüyü varmış gibi davranan, gergedan kılıklı, antik yunandan kalan pis fosul beyinli, insan dışı varlığı görmezden gel.

Bir şey demeden evin içine girdim. "Atlas salonda." Dedi Lal, bu kız ban ayardım etse bile nefret ediyorum ondan. 

Salonda geçtiğimde ayakta duran Atlas ile göz göze geldik. "Neden açmadın telefonumu?" Diye sordum. Atlas elindeki telefonu masaya koyup bana baktı. "Tam arayacaktım, bunun için mi geldin?" Diye sordu. Neden benden bıkmış gibi davranıyordu?

"Hayır."

Lal yanımıza gelip elini karnına koydu. Bana sırıtarak bakıyordu. Onu görmezden gelerek geri Atlas'a bakındım. "Lal geçen bizim eve geldi, hamile olduğunu söyledi." Dedim. Atlas derin bir nefes alıp verdi. "Evet Öykü, Lal hamile. Lal'i tebrik etmeye mi geldin?" Lal bana karşı sırıtırken küçük bir çocuk gibi ağlamamak için zor duruyordum.

"Kimden olduğunu biliyor musun?" Diye sordum. "Evet." Dedi. 

Gözlerimin içine bakıyordu. Bakışları nasıl kalbimi kırabiliyordu?

"Batuhan'dan hamile." 

Ne dedi demin o?

Hiç pot kırmamaya çalışarak Lal'e bakındım. "Evet." Dedi Lal.

Gözlerimi kapatıp sakince nefes verdim dışarıya. Aklıma gelen anıyla Atlas'a tekrardan hevesle bakındım. "Ben sana söylemiştim." Dedim. Atlas kaşlarını çattı. "Neyi?" Diye sordu. Neyi söylemiş olabilirim Allah aşkına ya?

"Batuhan ile buluştuğumu, sana söylemiştim." Atlas kaşlarını yukarıya kaldırdı. "Öyle mi?" Gülümseyerek kafamı onaylarcasına salladım. "İyi, ne yapabilirim bu durumda?" Sesi havadan bile soğuktu. Kalbimi dondurmuştu beş kelimesi.

Ellerimi birbirine sardım. Tırnaklarımı etime geçirmeye başladım. "Bana bu nedenden dolayı sinirli değil miydin?" Atlas bana bomboş bir yüz ifadesi ile bakınmaya başladı. 

"Barıştı-"

"Öykü konuşman bittiyse kapının yolunu biliyorsun. Kafamı dinleyeceğim derken sana yalnız kalmak istediğimi daha ne kadar belli edebilirim?" 

Gözlerim dolmaya başladığında gözlerimi kaçırdım. "Peki." Dedim sessizce.

Atlas yanımdan çekip gitti. Lal karşıma geçip "Kovuldun sanki?" Dedi alaylı bir ses tonuyla. Bir şey demeden ona bakındım. Normalde konuşur hatta saçını yolardım ama şuan beni susturan kırgınlıklarım vardı.

"Sana acıyorum Öykü. Senden soğuduğunu daha nasıl söyleyebilir ki? Anlamayacak kadar salak olmadığını düşünüyordum."

Lal'e bir şey demeden dış kapıya doğru yöneldim. Evin içerisinden çıkıp kendi evime doğru yürümeye başladım. 

Beni evden kovmasını geçtim, bunu Lal'in gözünün önünde yapmak zorunda mıydı? Dolu olan gözümden bir damla yaş geldi. 

Atlas benden soğumuş muydu?