Media: Ceylin ve Devrim
İyi okumalar ziyagillleeeerrr
<3
İçimde bir burkukluk vardı. Neye inanıp hareket edeceğimi bilmiyorum. Beni aldattığını düşünüp kafayı yerken aldatmadığını düşünüp kendimi suçluyorum. Tuhaf bir karamsarlık beni içine hapsetmişti, işin içinden çıkamıyordum.
Atlas bana baktığında hafifçe tebessüm ettim. "Tek kal." Dedi. Tebessümüm benden habersiz yavaşça solmaya başladı. "Gel." Dedim net çıkan sesimle. Atlas bana baktığında bakışlarından kendini kötü hissettiğini anladım.
Konuşmak için ağzını açtı fakat tekrardan konuştum: "Sensiz uyumak istemiyorum." diye, mırıldandım güçsüz çıkan sesimle. Onsuz kalmak istemiyordum ama onu suçlamaktan da kendimi alıkoyamıyordum.
Bir şey diyemeden öylece bana baktı. Ona karşı elimi uzattım, uzattığım eli tutunca yalandan bana bakarak gülümsedi. Beraber eve geçtik.
Eve geldiğimizde sanki bu evi kendisi tutmamış gibi davranmaya başladı. Misafir gibi davranıyordu, en kötüsü beni de evin sahibi gibi görüyordu. Beni rahatsız etmemek için benden uzakta duruyordu ama bu beni daha çok rahatsız etti.
"Atlas."
Gözlerini bana çevirdi. "Efendim?" Titrek bir nefes verdim. "Yatalım mı?" Atlas sırıtmaya başladığında bi nebze de olsa rahatladım, yine de bunun zamanı değil. Koltuktaki yastığı alıp kafasına attım. "Uyuyalım manasında söyledim." Alay edercesine kafasını aşağıya yukarıya salladı. "Tabi, ben de öyle anladım zaten." dedi alayla gülerek. Dalga geçiyordu benimle!
Diğer yastığı elime alıp Atlas'ın yüzüne atmıştım ama Atlas yastığı havada kapınca göz devirip odaya doğru yürüdüm. Atlas'ın arkamdan geldiğini hissettiğim için arkama bakma zahmetinde bulunmadım. Odaya gelince yatağa oturdum.
Gözlerim Atlas'ı bulamayınca "Atlas!" Diye seslendim, nerede bu çocuğun eski hali? Eskiden, 'beraber uyuyalım' desem benden önce gelirdi odaya.
Atlas odaya gelip, bana baktı. Yüzünde aynı alaylı tavır vardı. Tabi ona da eğlence çıkmıştı. "Yanımda yatacaksın." Dedim. Atlas sırıtmasını gizlerken elini ağzına götürüp kaşıyor gibi yaptı. "Neden? Beni çok mu özledin?" Elini ağzından çekerken göz devirdim.
"Aksine, uyurken seni boğma hayalim var."
"Boğmazsan hatırım kalır Öykü'cüğüm."
Atlas pişkin pişkin yanıma gelirken alt dudağımı yaladım. Bu çocuğun ani ruh değişimleri beni çok sinir ediyor. Arada bu ruh halleri işime yarasa da şuan tek yaptığı şey beni sinir etmek.
Atlas yatağa yattığında onun yanına yattım. "Lütfen uzak dur Öykü, biz sevgili değiliz." Dedi. Elleriyle tişörtün üstünden göğüslerini kapattı. Ona bomboş bir ifade ile baktığımda ellerini çekti. Atlas'ı umursamadan başımı onun göğsüne koydum. Atlas başımı okşarken aklıma Lal'in attığı o fotoğraf geldi. "Lal yatsın koynuna." Diyerek Atlas'dan uzaklaştım. Ona sırtımı dönüp, dizlerimi kendime çektim.
"Şuan ne alaka?" Derken bir şey demeden gözlerimi kapattım. Atlas arkamdan karnıma doğru sarılınca sırıtmama engel olamadım. "Sen de gerçekleri biliyorsun, neden uğraştırıyorsun ki beni?"
Atlas'a cevap vermek yerine sırıtmamı yok etmeye çalıştım. Atlas yanağımı öpüp bana sıkıca sarıldı.
- SABAH -
Gözlerimi açınca Atlas ile burun buruna olduğumu fark ettim. Gözlerimi tekrar kapatıp açtım. Canlı, kanlı yanımda duruyor iki gözümün çiçeği. Dudağına bir buse kondurdum. Atlas'ın yüzünde sırıtma oluşunca kendimi yatağa atıp uyuyor numarası yapmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Konser
ChickLitEğlencesine gidilen konserde bir insanın hayatı değişebilir mi? Unutulan anılar adına nasıl birine aşık olabilir?