20

84.6K 1.5K 629
                                    

İyi okumalar ziyagiller

- - -

"Ya delirtme beni!" Sinirden burnumdan nefes veriyordum. Atlas ile umursamadan "Sen delirtme beni Öykü!" Diye bana bağırdı. "Ne bağırıyorsun bana?" Arabayı durdurdu. Bakışlarını bana çevirip "Ceylin de yok ya kendini, kendin mi savunmaya başladın?" Diye sordu. 

Önüme dönüp sessiz kaldım. Sözde bana bağıramıyordu. Arabayı tekrardan çalıştırdı. "Ararım şimdi Ceylin'i!" Dedim bağırarak. 

"Aman birinci manit ikinci maniti arıyor!"

Kaşlarımı çatarak ona baktım. Bu çocuk beni sinirden çıldırtmaya meyilliydi. Konuşacakken arkadan "Niye susmuyorsunuz siz?" diye mırıldanma sesi duydum. Sonunda uyandı kutup ayıları. Sanırsın kış uykusuna girdiler. 

Ortamda sessizlik oluştu. Ceylin'in bizi barıştırma ve Lal ile ilgilenme planı bizi evden uzaklaştırmakmış. Tabi biz bu haldeyken bağırırız ve işler daha kötü bir hal alır diye Çağrı ve Derin gelmişti. Tabi onlar altı saatlik araba yolculuğunun ikinci saati uyumuşlardı. 

Çağrı artık tamamen uyanmıştı. "Ne diye söyleniyorsunuz?" Kollarımı gögüsümde bağlayıp sessizce yolu izledim. "Kaygan yola girdik, Öykü ise emniyet kemerini takmak istemiyor." Diye konuştu Atlas.

Ona bakarak göz devirdim. "İnsanlara yanlış anlatma." Ardından arkama dönüp Çağrı ile göz teması kurdum. "Emniyet kemeri bozuk, takılmıyor." Cümlemi söylememle arabanın durması bir oldu. "Senin arabanı sikeyim Çağrı." Diye sinirle konuştu Atlas.

Derin mırıldanarak uyanırken Atlas ve Çağrı arabadan çıktı. "Ne oluyor ya?" Diye konuştu uykulu bir ses tonuyla. "Araba bozuldu her halde." Derin dediğimin ardından tekrardan koltuğa uzandı.

Arabadan çıkınca Atlas'ın arabanın ön kısmını açtığını gördüm. İçinden dumanlar çıkıyordu. Olduğum yerde kalıp etrafa bakındım. Karlarla kaplı bir dağda olmamız da ayrı bir ironi.

"Motordan ses gelmesi hiç hayra alamet değil." Çağrı'nın sesi üzerine yanlarına gittim. Arabaya bakarken Atlas bana bakıp alayla "Çok anlıyorsun ya, bak." Dedi. Ona göz devirip motorun üstüne elimi koydum. "Motor nasıl bu kadar erken donabilir? Antifriz lazım." Dedim. Çağrı yanıma gelince motora baktı. "Yanımızda antifriz yok." Elimi motordan çekip Atlas'a yandan bir bakış attım.

Atlas yalandan öksürerek "Gideceğimiz yer yakın, yürüyebiliriz." Dedi. Derin'in yanına gidip onu uyandırmaya çalıştım. Zor olsa da kulağının dibinde bağırmamla uyandı.

Herkes kendi valizini alınca Atlas'ın tarif ettiği yere gittik. Bungalow olan bir yerde durduk.

Atlas cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Atlas cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. İçeriye girdiğimde iki katlı olduğunu daha net bir şekilde anladım. Alt katta soba ve amerikan mutfağı vardı. Merdivenden çıkarak üst kata geldim. İki farklı tek kişilik yatak vardı ve birkaç tane minik dolaplar. Küçük bir kapı gördüğümde içeriye girdim. Banyo ve lavabo olduğunu görünce geri minik dolapların yanına geçtim.

KonserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin