Benliksiz!
Izuku çalan alarm ile kalktı. Alarmı kapattı ve yatağından kalktı. Hiçbirşey yapmak istemiyordu, tek istediği şey evde yalnız kalmak ve biraz kendi kabuğuna çekilmekti. Ama olmadı, Inko mutfaktan bağırdı. “Izuku!”
“Efendim anne?” dedi Izuku mutfağa girerken. “Kahvaltı hazır, gel hadi.” dedi Inko gülümseyerek. Izuku da gülümsedi ve bir sandalye çekip oturdu. Annesi çoktan kahvaltı masasını hazırlamıştı. Bir süre sonra kahvaltılarını yaptılar ve Izuku formasını giyip okula gitmek için hazırlandı.
En sonunda herşey hazırdı, annesine görüşürüz diyip evden dışarı çıktı. Izuku okulundaki zorbalar ile sıkıntı yaşıyordu, artık bundan bıkmıştı. Fakat ne bir benliği, ne kendini korumak için cesareti vardı. Sınıfına varmıştı, Katsuki’nin henüz gelmemiş olduğunu görünce mutlu bir şekilde sırasına oturdu.
Bu mutluluk fazla sürmeden bir çift kırmızı göz sınıfa girdi. Izuku birşey demedi, göz teması kurmamaya çalıştı. Katsuki hemen yerini aldı ve öğretmeni beklemeye başladılar. Okul bitene kadar hiçbir sıkıntı çıkmamıştı, fakat tam çıkarken Katsuki ve çetesi onu durdurdu. Biraz dövdükten sonra onu serbest bıraktılar.
Katsuki tam sınıftan çıkacakken konuştu. “Benliğin olmadan kahraman olmazsın!” dedi ve gülerek sınıftan çıktı. ‘Haklı olabilir.’ diye düşündü Izuku. Fazla zaman kaybetmeden yerden kalkıp evine gitti. Anahtarını çıkarttı ve kapıyı açtı. Açması ile şaşırması bir oldu.
“Mitsuki teyze!” dedi şaşkın bir ses ile. “Görmeyeli ne kadar büyümüşsün sen!” dedi Mitsuki yerinden kalkarken. Kapının önünde duran Izuku’ya sarıldı ve birkaç soru sordu. Izuku tam odasına gidecekken aklına gelen soruyu sordu. “Kacchan burada mı?” dedi korkarak.
“Evet, senin odanda.” dedi Inko gülümseyerek. İzuku hızlıca odasına girdi. Katsuki, Izuku’nun yatağına uzanmış onun eşyalarına bakıyordu. “Kacchan!” dedi Izuku kekeleyerek. Katsuki’den cevap gelmedi. Biraz ayakta kaldıktan sonra bilgisayarının başına geçti Izuku. O, artık ne yapmak istediğini biliyordu. Google’ya girdi ve birkaç yarışmaya baktı.
Sonunda Japonya’da olan bir yarışma buldu. Hemen siteyi açtı ve katılım şartlarına baktı. “Katılım şartları,” diye mırıldandı. Katsuki’nin ilgisini çekmişti, Izuku’nun yanına gidip göz gezdirdi. “Şaka mısın? Şarkıcı olmak ve sen?” dedi. Ardından bir güzel güldü.
Şartlar tam olarak şöyleydi;
•Katılımcılar 14 yaşını geçmiş olmalıdır.
•Cinsiyet fark etmez.
•Kurallarımızı çiğnememelilerdir.
Bu kadar, katılmak için alttaki formu doldurunuz!Telefon Numarası;
______________________
İsim;
______________________
Yaş;
_____________________
Eğer başvurunuz onaylanırsa size ulaşırız. Bol Şans!Izuku hemen formu doldurdu, SMS’ine gelen kodu doğruladı. Artık bu yarışmaya katılmıştı. Katsuki hem sinirli, hemde şaşkın bir şekilde Izuku’ya bakıyordu. Konuyu dağıtmak için yatağa oturdu ve birşeyler sormaya başladı. “Nerede yatacağım?” dedi Katsuki. “Yatağımda.” dedi Izuku. “Sen nerede yatacaksın?” dedi Katsuki.
“Yerde.” diye tek kelimelik cevaplar vermeye devam etti Izuku. “Yanıma yat.” dedi Katsuki. “Sonuçta ikimizde erkeğiz.” diye devam etti. “Ya ben gaysem?” dedi Izuku. “Gay misin?” diye bağırdı Katsuki birden. Izuku hemen Katsuki’nin yanına fırlayıp eli ile ağzını kapattı. “Hayır.” diye yanıtladı Izuku. Bir anda odaya giren Inko ile herşey bozuldu. Katsuki ve Izuku biraz kızarmış, Inko’ya bakıyorlardı. Inko birşey demeden yer yatağını yere bıraktı ve gitti.
Yer yatağını kurduktan sonra uzandı Izuku. “Yastığın altında telefonum var.” dedi Izuku sakince. “Veremem.” dedi hemen Katsuki. Elini yastığın altına atıp telefonu aldı ve gezinmeye başladı. Bir anda telefon çaldı ve telefonu Izuku’ya uzattı. “Merhaba, Izuku Midoriya, siz misiniz?” dedi telefondan gelen kadın sesi. “Evet.” dedi Izuku sakinliğini koruyarak. “Başvurunuz onaylanmıştır, tebrik ederiz.” dedi. Izuku’nun eli ayağına dolaşmıştı, ne diyeceğini bilmiyordu. “İyi geceler efendim.” dedi kadın ve telefon kapandı.
“Ne oldu Deku?” dedi Katsuki merakla. “Ben kabul edildim!” diye yanıtladı Izuku sevinçle. “Nasıl?” dedi Katsuki sinirle. “Bilmiyorum!” dedi Izuku, çok heyecanlıydı. Yarışma tarihi yakındı. “Kacchan ben ne yapacağım?” diye bağırdı Izuku. Daha annesine bile anlatamamıştı.
“Eminim berbat edeceksin Deku!” dedi. Izuku biliyorum, berbat edeceğim diye geçirdi içinden. “Benliksiz.” demeyi de unutmadı Katsuki. “Hatırlattığın için sağol.” diye mırıldandı Izuku. Katsuki, Izuku’ya biraz kızdıktan sonra uyuya kaldılar.
Izuku, gözlerini Katsuki’nin sesi ile açtı. ‘Uykuluyken sesi çok güzel.’ diye düşündü İzıku. “Günaydın Kacchan.” dedi Izuku. “Günaydın Deku!” dedi Katsuki sırıtarak. Izuku birkaç saniye sonra anladı. Katsuki onu yatağa taşımıştı ve şuan yüzlerinin arasında nereden baksan 2 parmak ara vardı. Izuku yavaş yavaş kızarmaya başlamıştı. Yataktan çıktı ve dolabına doğru ilerledi.
Bu gün okulları yoktu, bu yüzden dışarıda dolaşmayı düşünüyordu. “Nereye sabah sabah?” diye sordu Katsuki. “Hava alacağım.” diye yanıtladı Katsuki’nin sorusunu Izuku. “Izuku, Katsuki! Gelin sofra hazır.” diye bağırdı Mitsuki mutfaktan. İkisi de hemen mutfağa gitti, Katsuki oturdu, Izuku sofranın kurulumuna yardım etti. En sonunda sofrayı kurdular. Herkes sofrada olduğu için Izuku konuyu açmak istedi.
“Anne,” dedi Izuku korkarak. “Efendim Izuku?” dedi annesi. “Ben bir yarışmaya katıldım.” dedi aniden Izuku. “Ne yarışmasıymış bu?” dedi Inko. “Bir şarkı yarışması.” dedi ve ardından ekledi, “Anne ben kahramanlık işlerinden vazgeçtim.” kimse yorum yapmadı, sessiz bir şekilde kahvaltılarını yaptılar. “Elinize sağlık!” dedi Izuku ve sofradan kalktı. Hemen lavaboda elini yıkadı ve odasına girdi.
Dolabından birşeyler aldı ve giyindi. Tam evden çıkacakken annesi, “Katsuki de gelsin seninle.” dedi. ‘Gelmesin!’ diyemeyeceği için gülümseyerek olur dedi. “Nereye gideceğiz Kacchan?” dedi korkarak Izuku. “Bilmiyorum.” diye yanıtladı Izuku’nun sorusunu Katsuki. “Bildiğim bir kafe var,” dedi Izuku. “Oraya gidebiliriz tabii sende istersen..” Katsuki bir iki dakika cevap vermedi. En sonunda “Olur.” dedi ve Izuku ona orasının nasıl bir yer olduğunu anlattı.
Biraz yürüdükten sonra varmışlardı. “Nasıl buldun?” diye sordu Izuku. “İdare eder.” dedi Katsuki. Izuku bir anda kalktı ve yaklaşık 3-4 dakika sonra elinde iki kupa ile geri döndü. Birini Katsuki’ye verdi, diğerini de kendisi aldı.
“Kahvenin tadına baksana!” dedi Izuku. Buranın herşeyi çok sade ve güzeldi. Bu yüzden ne zaman yalnız kalmak istese buraya gelirdi, zaten buraya fazla insan gelmezdi.“Bu harika!” dedi Katsuki. Yıllar sonra ilk kez doğru dürüst konuşmuşlardı. Kahvelerini bitirince Izuku’nun evine geri gittiler. Mitsuki ve Katsuki biraz daha oturduktan sonra kendi evlerine gittiler ve her zamanki gibi annesi ile Izuku yalnız kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War of Love - BakuDeku -
Fanfiction"En kusursuz cinayet," dedi yeşil saçlı. "Birinin yaşama sevincini öldürmektir." Sarışın ne olduğunu anlamasına rağmen birşey demedi, diyemedi. Çünkü biliyordu, yeşil saçlı haklıydı.