5. Bölüm

958 101 88
                                    

           “Yavaş yavaş hatırlamak.”

Birkaç dakika sonra gözleri yavaş yavaş kapandı ve uykuya teslim oldu... Sakura’nın endişeli sesi ile uyanan Izuku hemen Sakura’ya baktı. “Ne oldu?” dedi Izuku. “İyi misin?” dedi Sakura endişeli bir ses ile. “Uyumaya devam edersem daha iyi olacağım.” diye yanıtladı soruyu Izuku. “Tamam, iyi geceler.” dedi Sakura, Izuku’ya sarılarak. Izuku uykuya dalmıştı, fakat birkaç dakika sonra Sakura’nın çıkarttığı berbat sesler ile salona gitti. “Zuzu,” dedi Sakura. “Canlı yayın açsana.” diye devam etti. “Neden?” dedi Izuku merakla. “Bu saatte kim katılacak zaten.” diye ekledi Izuku. “Katılırlar, merak etme!” dedi Sakura. “Ne yapacağım canlıda?” diye sordu Izuku bıkkın bir ses tonu ile. “Keman çal?” dedi Sakura.

Izuku, Sakura’yı kıramayıp kabul etti. Telefonunu alıp Instagram’ı açtı. “Nasıl açacağım?” diye sordu Izuku. Sakura birşey demeden yanına gelip yayını açtı. “Woah, şimdiden 10 kişi...” dedi Izuku hayranlıkla. Bir yandan yorumları okuyor, bir yandan keman akordu yapmak için Sakura’dan yardım alıyordu. “Ne yapacaksın demişler.” dedi Sakura. “Keman çalacağım.” diye yanıtladı yorumu Izuku. “Fairytale çalabilir misin?” dedi Sakura. “Hiç duymadığım bir şarkı daha...” diye mırıldandı Izuku. “Tamam, sadece senin için.” dedi Izuku sonradan. İç çekerek Sakura’ya baktı. Sakura ne olduğunu anlamış olacak ki hemen yazıcının başına geçti.

Birkaç saniye sonra elindeki notalar ile geri döndü. “Al.” dedi Sakura heyecanla. Izuku, Sakura’nın elindeki kağıtları alıp nota masasına koydu. Notaları biraz inceledikten sonra çalmaya başladı. “Nasıl çalınacak bu..” diye mırıldandı Izuku. “Şarkıyı açsana sen.” dedi sinirle Sakura. O sırada yorumlar;
———
Dekuisinlovefam: Mükemmeldi 🥰

SHINEEE: Ne mükemmeli, çalamadı ki!

Dekununcilleri: Hâlâ mükemmel...

SHINEEE: O nasıl nick!

Justafan: Beğenemedin mi?

SHINEEE: Tch...

Dekuisinlovefam: Biz devam edelim ^^
———

“Sakura, sanatçı adı versene.” dedi Izuku bağırarak. “Alexander Rybak!” dedi Sakura mutfaktan. Izuku hemen şarkıyı açıp incelemeye başladı. “Kemana geçiyorum.” dedi sakince Izuku. Kemanı eline alıp çalmaya başladı. Kimse yorum yazmıyordu. Izuku kemana odaklanmaya karar verdi, zaten yay hakimiyetini yeni yeni kazanıyordu. Canlı yayında hata yapmak istemiyordu, dolayısıyla odaklandı ve çaldı. Şarkı bitince “Mükemmelsin Zuzu!” dedi Sakura bağırarak. “Teşekkürler Sakura!”
———
SHINEEE: Sevgili misiniz?-

Dekuisinlovefam: Onu hiç tanımıyorsun.

SHINEEE: HAH?! SÖYLEYENE BAK. ÇOCUKLUK ARKADAŞIYIM BEN ONUN. ORTAOKULDAYKEN GİTTİ LANET AMERİKA’YA! TCH

Dekuisinlove: Sakin olabilir misiniz? Üstelik @SHINEEE, sen kimsin?

SHINEEE: LANET!
-SHINEEE yayından çıktı-

Dekuisinlovefam: Korkak 😃
———
“Lütfen böyle demeyelim, bir sebebi vardır.” dedi Izuku gülümseyerek. “Bilmiyorum, neden ama cidden tanıdık geliyor.” diye ekledi Izuku. Kendini biraz zorladı hatırlamak için, ama başaramadı. Birkaç dakika sonra kötüleşmeye başladı Izuku. “Sakura, yayını kapatabilir misin?” dedi kekeleyerek. Sakura hemen yayını kapatıp Izuku’nun yanına gitti. Bir anda yere yığıldı Izuku. “Izuku!” dedi Sakura bağırarak. Bunun olacağını biliyordu, eninde sonunda olacaktı. Duygusuz bir yüz ifadesi ile Izuku’yu kucağına alıp yatak odasına doğru gitti. Izuku’yu yavaş yavaş yatağa bıraktı ve yeniden salona gitti. Izuku’yu ara sıra gelip kontrol ediyordu, uyanıp uyanmadıpını yani. En sonunda Sakura da Izuku’nun odasındaki koltukta uyuya kaldı. “Sakura!” diye bağırdı Izuku uyanır uyanmaz. Sakura yerinden fırlayarak “Efendim Zuzu?” dedi endişeyle. “Kacchan, o kim?” dedi Izuku, her an ağlayabilirmiş gibi duruyordu. “Ben, ben bilmiyorum Izuku.” dedi Sakura.

Sakura, Izuku’yu yataktan kaldırdı ve birlikte mutfağa girdiler. “Ben yaparım bu gün kahvaltıyı, sen Inko teyzeyi ara.” dedi Sakura sakin bir ses ile. “Tamam.” dedi Izuku buruk bir gülümseme ile. Telefonunu salonda unuttuğuna hatırlayan Izuku hemen salona girip telefonunu açtı. “3 cevapsız arama, Annemden.” dedi Izuku. Hemen geri aradı, telefon 2 kez çaldıktan sonra açıldı. “Merhaba anne!” dedi. “Izuku!” dedi Inko, sesi ağlayacakmış gibi çıkıyordu, bu sadece bu aramaya özel değildi. Ne zaman arasa sesi böyleydi. “Anne, bu konuyu konuşmuştuk!” dedi Izuku sinirle. “Ne yapayım, hakim olamıyorum...” dedi Inko. “Kahvaltın hazır Izu!” dedi Sakura mutfaktan.

“Ben seni sonra arayacağım anneciğim.” dedi Izuku. Inko biraz laf ettikten sonra telefonu kapattı ve mutfağa ilerledi. “Burnuma güzel kokular geliyor!”  dedi Izuku neşeyle. “Hadi, hadi, otur.” dedi Sakura gülümseyerek. Yemeklerini yedikten sonra Izuku dışarı çıkacağını söyledi. “Tamam Zuku! Geç kalma.” dedi Sakura bir anne edasıyla. “Tamam anne.” dedi Izuku ve gülerek odasına gitti. Üstünü giyinip dışarı çıktı. “Takashi?” kapıyı açınca Takashi’yi önünde gördü. “Oh, Sakura burada mı?” dedi Takashi. “Evet, çağırayım.” dedi Izuku. Sakura diye bağıracakken Sakura kapıya geldi. “Takashi, nasılsın?” dedi Sakura. Izuku çaktırmadan hemen kaçtı. Her zaman gördüğü yerlerdi buralar, sıkılmıştı artık. Birine çarptı yürürken“Özür dilerim, iyi misiniz?” dedi Izuku endişeyle.

“Önüne baksana gerizekalı!” dedi önündeki, konuşma tarzını birininkine benzetmişti, hani şu rüyalarına giren ‘Kacchan’ dediği çocuk. Takmayıp yoluna devam etti Izuku. Birkaç dakika sonra istediği yere varmıştı, bir park! Kimsenin oturmadığı, eski bir park. Bu park ona birşeyleri hatırlatsa da umursamadı. Bir banka geçip oturdu. Birkaç dakika sonra hemen başı ağrımaya başladı. Telefonunu kaptığı gibi Sakura’yı aradı. Telefon 5. çalışta açıldı. “Sakura ben-” diyebildi sadece. Sakura hemen telefonunu kapattı ve Izuku’yu aramaya başladı. “Bulamıyorum Allah kahretsin!” diye bağırdı Sakura. “Sakin olun Bayan.” dedi polis. “Nasıl sakin olayım? Neden kullandım ki salak gibi?” dedi bağırarak Sakura.

“Baygın bulunmuş.” dedi başka bir polis. Izuku’yu ambulansa yerleştirdiler ve Sakura’yı da alıp hastaneye gittiler. Sakura, Izuku’nun başında duruyordu. Doktorların, “Bir özgünlük yüzünden.” dediğini duydu. Gözleri fal taşı gibi açıldı Sakura’nın. Bir anda kendini tutamadı ve ağlamaya başladı. “Izuku!” diyerek girdi odaya Inko. “Bayan Inko, ben özür dilerim..” diye mırıldandı Sakura. “Senin bir suçun yok Sakura.” dedi Inko göz yaşlarının arasından. Izuku birkaç saatin ardından yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. “Bebeğim!” diye bağırdı Inko. “Anne, neredeyim ben?” dedi Izuku korkarak. “Hastanedesin, bayıldın.” dedi Sakura. “Anladım...” diye mırıldandı Izuku. “Ne zaman çıkabilirim?” dedi Izuku. “Yarın,” diye atladı konuşmaya odadaki doktor. “Inko ve Sakura hanım, sizi dışarı alalım.” dedi doktor. Inko ve Sakura hiç ses çıkartmadan odadan çıktıkar.

“Merak etme, birşey yapmayacağım.” dedi doktor. “Dinlenmen gerek, bende çıkıyorum. Kendini kasma.” diye ekledi doktor. Izuku, doğrulup hastane yatağının üstündeki yemekleri kucağına aldı ve yemeye başladı. Yemeği bitince, cidden sıkılmıştı. Odada konuşabileceği kimse yoktu, ayağı kalkıp perdeyi açtı, pencerenin önündeki koltuğa oturup izlemeye başladı. “Deku demek...” diye mırıldandı. “Eski zorbalarımın bana seslenme şekli.” diye ekledi. Kafası karışıktı, yüzünü bile göremediği bir sarışın ve yanındaki üç küçük çocuk. Bunları nasıl hatırlamıyordu? Hafıza kaybı mı, bir özgünlük mü? Yoksa sadece unutmuş muydu. Ne düşüneceğini bilemez bir haldeydi. Karnının ağrıdığını hissedince hastane yatağına geri döndü.

Bir bardak su içip gözlerini sıktı, belki birşeyler daha hatırlarım diye düşünerek. Fakat, ne birşey hatırladı, ne de karın ağrısı geçti. Gözlerini sıkmayı bıraktı ve odaya aniden giren doktorlar  ile korkarak sıçradı. Doktorlardan birisi koluna bir iğne batırdı ve Izuku’nun gözleri yavaş yavaş kapandı...

War of Love - BakuDeku -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin