War of Love - Creye
Shou ve Sakura hala yoktu.. Sonunda geldiler, Izuku'nun çok uykusu vardı. ''Hızlı olalım, çok uykum var.'' dedi Izuku esnerken. ''Tamam, dayan biraz daha.'' Sakura en yakın havaalanının nerede olduğuna bakarken sabırsızca cevapladı. Kimsenin konuşmadığı kısa bir yürüyüşün sonunda, artık havaalanındalardı.
Uçağa bindikten ve Japonya'ya geldikten 4 saat sonra:
''Deku, ceketim sende mi?'' Mitsuki ve Masaru evde olmadığından Katsuki de Izuku'nun evindeydi. Daha doğrusuyla Inko'nun. ''Evet, üstümde.'' Valizleri boşaltıyorlardı şimdi. ''Tamam.'' Inko uyuduğu için sessiz olmaları gerekiyordu. Ama Katsuki'nin bunu başardığı pek söylenemezdi. ''Sessiz ol, annem uyuyor.'' dedi Izuku sinirle. Katsuki cevap vermeden bavulu düzenliyordu. ''Benim işim bitti.'' Izuku bavulu kapatıp eski dolabına geri koydu. Eşyalarının bir kısmı hala buradaydı. ''Benimki de.'' bavulun fermuarını çekti ve gülümsedi Katsuki. Bir bildirim sesi geldi Izuku'nun telefonuna. 'Yine o lanet kişiden olmalı..' diye düşündü Katsuki.Aa: Planın her ne ise uygula artık.
Deku: Sakin ol, saat 1-2 gibi olacak bu iş.
Aa: Olmazsa öldün say.
Deku: Cinayet işleyeceğini söylerken bile sakinsin
Kimsin sen?Aa: İşi hallet, kimliği kap aslanım.
Deku: YanSim fanı olan, geri mi döndün?
Aa: Tabii koçum ne sandın B)
Deku: Herneyse, kapatacağım.
Aa: K bebeğim
Beni hayal kırıklığına uğratma, şuan saat 1 zaten.
Bai!Deku: Görüşürüz.
Ve tamam. Uğratmam-Deku çevrimdışı-
-Aa Çevrimdışı-
___________''Yeter artık! Kim şu lanet insan?!'' Katsuki'nin bağırması Inko'yu uyandırmıştı. ''Çocuklar, ne oluyor?'' Inko endişelibir bakış attı. ''Hiçbir şey anne, uyumana dön.'' Izuku yüzüne tatlı bir gülümseme koydu. Inko kafasını salladı ve yastığa kafasını geri koydu. ''Ben çıkıyorum. Konuşmak istersen çatıdayım.'' Telefonuna ve bluetooth kulaklığını alıp odadan çıktı. Hızlıca mutfağa geçip bir plastik şişeye soğuk su doldurdu ve buzdolabından bir şeker aldı. Tezgahın üstünde duran anahtarı da aldı ve artık çatıya gitmeye hazırdı. Kapıyı açıp dışarı çıktı. O anda karşı komşusu Barney teyze ile karşılaştı. ''Barney teyze? Nasılsın görüşmeyeli!'' Izuku, Barney'i severdi. Çok samimi bir kadındı. Kızıl uzun saçladı, siyah gözleri ve sürekli taktığı o melekli kolye, onu çok tatlı bir insan yapıyordu. ''Oh, Izuku! Ne kadar büyümüşsün. Teressa ile konuşmak ister misin?'' Barney samimi bir şekilde gülümsedi. ''Tabii, olur.'' Teressa, annesinin tamamen aynısıydı. Kişilik, görünüş, ses. Hepsi aynıydı. ''Merhaba Izuku Abi!'' bir anda gelen Teressa ile yerinden sıçradı Izuku. ''Tanrım, seni korkutmak istemedim. Üzgünüm!'' Teressa'nın gülümsemesi, yerini endişeli bir ifadeye bıraktı. ''Sıkıntı değil Teressa. Nasılsın bakalım?'' Teressa heniz 13 yaşındaydı. Izuku Teressa'nın kızıl saçlarına ellerini daldırıp kısa bir şekilde okşadı. ''İyiyim. Siz nasılsınız?'' Teressa yine yüzüne o tatlı gülümsemeyi yerleştirdi. ''İdare ediyorum Teressacığım. Sorduğun için teşekkür ederim. Çatıya çıkacağım, gelmek ister misin?'' Izuku ensesine götürdü elini. ''Saat çok geç, özür dilerim ama gelemem. İyi geceler!'' Teressa el salladı ve içeri geçip kapıyı kapattı. Izuku da hiçbirşey demeden çatı katına çıktı. ''Sonunda, sessiz ve huzurlu bir ortam. Tabii lanet bildirim sesi yine günü kurtardı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War of Love - BakuDeku -
Fanfiction"En kusursuz cinayet," dedi yeşil saçlı. "Birinin yaşama sevincini öldürmektir." Sarışın ne olduğunu anlamasına rağmen birşey demedi, diyemedi. Çünkü biliyordu, yeşil saçlı haklıydı.